Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1398 E. 2021/569 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/1398
KARAR NO 2021/569
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 03/11/2017
NUMARASI 2014/1152 Esas – 2017/723 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 25/03/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesi ile 10/10/2013 tarihinde, davalı Yenidünya şirketine ait ve sürücüsü … olan … plakalı aracın yaya kaldırımında manevra yapması esnasında müvekkiline çarparak yaralanmasına neden olduğunu, kaza nedeniyle müvekkilinin yürüyemez hale gelip yatağa bağlı kaldığını, kazada sürücünün kusurlu olup, müvekkilinin kusuru bulunmadığını, müvekkilinin ameliyat olduğu hastanede masraflar yaptığını, medikal aletler ile eczanelerden ilaç aldığını belirterek, müvekkilinin kaza nedeniyle uğradığı iş gücü kaybı için şimdilik 100,00 TL, tedavi giderlerine ilişkin 5.000,00 TL maddi tazminat ile uğradığı manevi zararlara karşılık olmak üzere 10.000,00-TL manevi tazminatın davalılardan sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili SGK aleyhine açtığı ve birleşen davadaki dava dilekçesinde özetle; 10/10/2013 tarihinde meydana gelen kaza sonucu müvekkilinin … gördüğü tedaviler ve … firmasından aldıkları medikal aletler ile eczanelerden aldıkları ilaçlar sebebiyle yaptıkları giderlerin ödenmesi için SGK.’ya yaptıkları başvurunun reddedildiğini belirterek şimdilik 5.000,00 TL tedavi giderinin yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı … Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesi ile; davaya bakmakta görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemeleri olduğu, davanın belirsiz alacak olarak açılamayacağını, davacı yanın kusurlu hareket ederek kazanın oluşumuna sebebiyet verdiğini ve zararın artmasına sebep olduğu talep edilen manevi tazminatın fahiş olduğu, tedavi giderleri talebinin usule aykırı olduğu, davacının özel hastanede tedavi görüp zorunluluk sınırlarını aştığı belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … vekili cevap dilekçesi ile; müvekkilinin temerrüde düşmediği gibi dava açılmasına da sebebiyet vermediğini, uğranılan zararın ve kusurun ispat edilmesi gerektiğini, sorumluluklarının poliçe limiti dahilinde olduğunu, aktüer bilirkişi raporu alınması gerektiğini, ancak yasal faiz ile sorumlu tutulabileceklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı SGK vekili cevap dilekçesi ile; yetki, husumet ve zamanaşımı itirazında bulundukları, ayrıca esas savunmalarında ise kurumca yapılan işlemlerin usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Asıl dava yönünden; 1-Mahkemezin asıl davası olan 2014/1152 esas sayılı davaya ilişkin olarak; a) Davalılar …. San. Ltd. Şti. ve … A.Ş aleyhine işgöremezlik nedeniyle açılan maddi tazminat davasının konusu kalmadığından bu talep yönünden davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, b) Davalılar …San. Ltd. Şti. Aleyhine açılan manevi tazminat davasının KABULÜ ile; -10.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 10/10/2013 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, c) Davalı … A.Ş aleyhine açılan manevi tazminat davasının reddine, d) Davacının, davalılar … San. Ltd. Şti. Ve … A.Ş aleyhine tedavi giderleri yönünden olan talebinin KISMEN KABULÜ ile; -17.503,52-TL tedavi gideri tazminatının, 5.000,00-TL’sinin davalılar …San. Ltd. Şti.’nden kaza tarihi olan 10/10/2013 tarihinden itibaren, 12.503,52-TL’lik kısmının ıslah tarihi olan 23/03/2017 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi, davalı sigorta şirketi yönünden 5.000,00-TL’lik kısmının dava tarihi olan 03/06/2014 tarihi, 12.503,52-TL’lik kısmının ıslah tarihi olan 23/03/2017 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte olmak ve sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limiti dahilinde olmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,Birleşen dava yönünden; Mahkememizin bu dosyası ile birleşen 2015/904 esas sayılı dosyası ile davalı Sosyal Güvenlik Kurumu aleyhine açılan tazminat davasına ilişkin olarak; 1-Davacının, davalı SGK aleyhine tedavi gideri yönünden açtığı davanın kısmen kabulü ile; 4.656,24-TL tedavi gideri tazminatının dava tarihi olan 11/09/2015 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, “karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı … vekili, davalı … vekili, davalı … A.Ş. vekili, davalılar …San. Ltd. Şti. ve … vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 23/03/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile “müvekkilin manevi zararının davalılardan araç maliki ve araç sürücüsünden tahsiline karar verilmesi” talebinde bulunarak mahkemece ıslah dilekçesi gözardı edilerek …A.Ş.’den manevi tazminat talebinde bulunduğu gerekçesi ile müvekkil aleyhine karşı vekalet ücretine hükmedildiğini, davada dava dilekçesi ile talep edilen alacak miktarı yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporları uyarınca artırılarak toplam 22.159,76 TL olarak ıslah edildiğini ve mahkemece gerekçeli kararın gerekçe kısmında SGK’nın sorumluluğu kapsamında olan miktarın 4.656,24 TL olduğu, SGK’nın sorumluluk kapsamı dışında olan 17.503,52 TL’nin ise davalılarca tazmin edilmesi gerektiğine karar verildiğini ancak tüm alacağın kabulüne karar verilmesi gerekirken tedavi giderine ilişkin bir kısım talebinin reddedilmiş olması sebebiyle davalılar … Şirketi ile … A.Ş. lehine karşı vekalet ücretine hükmedildiğini, huzurdaki dava belirsiz alacak davası olup zamanaşımının söz konusu olmadığından faiz başlangıç tarihinin ıslah öncesi ve sonrası olmak üzere ayrılarak hüküm kurulduğunu, faiz başlangıç tarihinin tüm tedavi gideri alacağı bakımından olay tarihi olan 10/10/2013 olarak esas alınması gerektiğini belirterek istinaf talep etmiştir. Davalılar …San. Ltd. Şti. ve …Bingül vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının davaya konu trafik kazası sebebiyle sakatlık halinin oluştuğunun ve davacının iddia ettiği maluliyet oranını ve maluliyetinin kaza ile ilgisinin ATK 3. İhtisas Dairesinden alınacak rapor ile ispatlanması gerektiğini, davacının %19 olarak tespit edilen maluliyet oranının kabul edilemeyeceğini, davacı yanın kusurlu hareket ederek kazanın oluşumuna sebebiyet vererek zararın artmasına sebebiyet verdiğini, 10.000,00 TL tutarındaki manevi tazminatın fahiş olduğunu, davalı müvekkil … kazaya sebebiyet verdiği esnada iş yerinde çalışmadığını, bulunduğu yer ve konumla yapılan iş arasında bir bağlantının bulunmadığını, müvekkil şirketin belirtilen adreste bulunmadığını, kazanın meydana geldiği yer ile iş sahasının bir bağlantısı bulunmadığını, trafik kazalarında meydana gelen yaralamalarda acil giriş koduyla giriş yapan kazalının masraflarının tamamı Sağlık Bakanlığı tarafından karşılandığından bu yöndeki davanın reddi gerektiğini, mahkemenin hükmü eksik inceleme ve araştırma ile kurduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı … A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; vekil vasıtasıyla yargılama esnasında verilen ibranamenin davacı için tam bağlayıcı olduğunu, ibraname kaza sebebiyle başkaca alacağının kalmadığı şeklinde olduğundan iş bu davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, iş bu ödeme neticesinde davacı tarafın müvekkil şirketi ve sigortalı ve sigortalı araç sürücüsünü tazminat miktarı ve ferileri ile tamamen ibra etmiş ve başkaca bir hak ve alacağı kalmadığına dair imzalı ibraname verdiğini, davacı yanın iş bu poliçe kapsamında her ne nam adı altında olursa olsun başkaca bir maddi tazminat, faiz vb. talebi olmayacağını beyan ederek sulh protokolü gereği müvekkil şirketi sigortalı ve sigortalı araç sürücüsüne ibra ettiğini, bahsi geçen kaza nedeniyle poliçe teminatlarından doğan sorumluluğunun tamamen sona erdiğini beyan ettiğinden davanın reddi gerekirken tedavi giderleri bakımından hüküm kurulduğunu, tedavi giderlerine ilişkin taleplerin SGK tarafından karşılanması gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı SGK vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın müvekkil kurum yönünden tamamen reddi gerektiğini, mahkemece davacıya kuruma başvuruda bulunması için süre verilmesi gerektiğini, kurumun davacının zararından mesul olmadığını, meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacıda oluşan cismani zarar nedeniyle kazaya sebebiyet veren araç sürücüsü, motorlu araç işleteni, aracın zorunlu trafik sigortacısı, ferdi koltuk sigortası, ihtiyari mali sorumluluk sigortası davacıda oluşan iş gücü kaybı zararından birlikte sorumlu olduğundan davacının maddi tazminat olarak bu konuda davalı kurumdan talepte bulunamayacağını, ancak kurum sigortalısı olması halinde kuruma başvurup iş göremezliğinin tespiti ve geçici-daimi iş göremezlik nedeniyle kendisine gelir bağlanmasının talep edebileceğini ve 6111 sayılı yasanın 59.maddesi ile 2918 sayılı KTK 98.maddesinin değiştirildiği ve sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın SGK tarafından karşılanacağı hükmünün getirildiğinin belirtildiğinden tüm sağlık masrafları davacının tedavisini yapan hastane tarafından kuruma fatura edileceğinden davacının ikinci bir istemde bulunmasının yersiz ve mükerrer tahsilata neden olacağını belirterek istinaf talep etmiştir. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Dosya kapsamından, 10/10/2013 tarihinde davalılardan … Ltd. Şti.’ye ait diğer davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın yaya kaldırımında manevra yapması esnasında yaya olan davacıya çarpması ile gerçekleşen trafik kazası neticesinde, davacının yaralandığı ve bu yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat ile tedavi giderlerinin talep edildiği anlaşılmaktadır. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesine göre, “İşletenlerin, bu Kanun’un 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”. Aynı Kanun’un 85/1.maddesine göre “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”, 85/son maddesinde ise “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Davalı …San. Ltd. Şti.’nin kazaya konu … plakalı aracın işleteni olması nedeni ile sorumluluğu bulunduğundan bu yöne değinen istinaf talebi yerinde değildir.Davacı tarafından tedavi gideri talebi yönünden öncesinde davalı SGK ‘ya başvuruda bulunmasına ilişkin yasal zorunluluk bulunmadığından davalı SGK vekilinin başvuru koşuluna ilişkin istinaf talebi yerinde görülmemiştir. Davacı ile davalı … Sigorta arasında düzenlenen ibranamede açıkça tedavi giderleri yazılı olmadığına göre ibranamenin tedavi giderlerini kapsamayacağı açıktır. Bu nedenle davalı sigorta şirketinin varsa KTK’nın 98.maddesi dışında kalan tedavi giderlerinden sorumluluğu devam edeceğinden istinaf başvurusu yerinde değildir. Mahkemece hükme esas alınan Kocaeli Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından düzenlenen 30/04/2015 tarihli maluliyet raporu, kaza tarihinde yürürlükte bulunan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre, davacıda dava konusu edilen trafik kazasına bağlı olarak oluşan yaralanmasının maluliyet oluşturup oluşturmadığı konusunda illiyet bağını da ortaya şekilde değerlendirme yapılarak düzenlenmiştir. Davacının maluliyetinin yetkili hastaneden, doğru yönetmelik hükümlerine göre tespit edildiği görülmekle hususa değinen istinaf talebi yerinde değildir. Davacının tedavi gideri yönünden davalılar … A.Ş. yönünden 17.159,76 TL ıslah edilerek toplam 22.159,76 TL yükseltildiği, mahkemece bu davalılar yönünden ise 17.503,52-TL üzerinden kabul edildiği bu nedenle reddedilen kısım yönünden kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesinde, ana dava dilekçesinde manevi tazminatın davalılardan sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep edildiği nedenle sigorta şirketi yönünden manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi ve lehine vekalet ücretine hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Dava dilekçesi ile davacının kaza nedeniyle uğradığı iş gücü kaybı için şimdilik 100,00 TL, tedavi giderlerine ilişkin 5.000,00 TL maddi tazminat ile uğradığı manevi zararlara karşılık olmak üzere 10.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi; Birleşen dosya ile şimdilik 5.000,00 TL tedavi giderinin kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile yasal faizi ile davalı SGK’dan ve diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline tahsili talep edilmiştir. Davacı vekili 23/03/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile de 10.000 TL manevi tazminatın araç maliki ve araç sürücüsünden, 5.000 TL tedavi gideri talebini 17.159,76 TL arttırılarak davalılardan (sigorta şirketinin poliçe limiti ile SGK bakımından 27/02/2017 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen 4.656,24 TL ile sınırlı olarak) kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.25.02.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13.02.2011 tarih, 6111 sayılı Yasa’nın 59. maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesi değiştirilmiş, anılan değişiklik ile “Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı”; Yasa’nın geçici 1. maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı….” şeklinde düzenleme getirilmiştir.Ancak Sosyal Güvenlik Kurumu, tüm tedavi giderlerinden değil, 6111 Sayılı Yasa ile değiştirilen 2918 Sayılı Yasa’nın 98. maddesi kapsamında kalan ve belgeli tedavi giderlerinden sorumludur. Belgeye dayanmayan tedavi giderleri yönünden ise işleten, sürücü ve sigortacının sorumluluğu devam etmektedir. Mahkemece alınan bilirkişi raporlarında davacı tarafından faturalandırılan ve SGK’nın sorumlu olduğu belgeli tedavi giderleri Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) kapsamına göre tespit edilmiştir.Sosyal Güvenlik Kurumunun tedavi giderlerinden Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) kapsamındaki sorumluluğuna ilişkin hüküm, Danıştay 10. Dairesinin 05/10/2010 tarih, 2007/7391 Esas ve 2010/7354 Karar sayılı kararı ile iptal edilmiştir. O halde, Mahkemece, tedavi giderlerine ilişkin faturaların hizmet ile uyumlu ve gerekli olup olmadığı konusunda SUT kapsamında bir değerlendirme yapılmaksızın kaza ile illiyet bağı bulunan ve 6111 sayılı Yasa ile değiştirilen 2918 sayılı Yasa’nın 98. maddesi kapsamında kalan tüm belgeli tedavi giderlerinden SGK’nın sorumlu olacağı, 98. madde kapsamına girmeyen belgesiz/paramedikal giderlerden ise aracın işleteni, sürücüsü ve ZMSS sigortacısı olan davalıların sorumlu olacağı tutarın hesaplanması için bilirkişi heyetinden ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli ek rapor alınarak, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Tedavi giderinden oluşan tedavi giderinin dayanağı trafik kazası haksız fiil olup, kaza tarihi itibarı ile zarar oluştuğundan, davalı … Ltd. Şti. yönünden tedavi giderine ilişkin ıslah edilen kısma da kaza tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerekirken ıslah edilen miktar yönünden ıslah tarihi itibariyle faiz işletilmesine karar verilmesi doğru olmamıştır. İlk Derece Mahkemesince ceza mahkemesi dosyası da getirtilmeden ve kusur raporu alınmadan kazanın davalı … geri gelişi esnasında yaya kaldırımında yürümekte olan davacıya çarpması suretiyle meydana geldiği olayda davalı … tam kusurlu olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmadığı kabul edilerek manevi tazminat belirlenmesi eksik incelemeye dayalı olmuştur. O halde Mahkemece yapılması gereken; TBK’nın 53. maddesi hükmü de gözetilerek meydana gelen trafik kazasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi için ATK yada Üniversitelerin Trafik Kürsüsünden kusur raporu alınarak tarafların mali ve sosyal durumları ile yukarıda açıklanan ilkeler birlikte değerlendirilerek uygun bir miktar manevi tazminata tazminata hükmedilmesi olmalıdır. Ayrıca davalı …. vekilinin eksik olan vekaletnamesinin de HMK’nın 77. maddesi gereğince tamamlatılması gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle, davacı … vekili, davalı SGK vekili, davalı … A.Ş. vekili, davalılar … San. Ltd. Şti. ve … vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davacı … vekili, davalı SGK vekili, davalı … A.Ş. vekili, davalılar … San. Ltd. Şti. ve … vekilinin istinaf başvurusunun kısmen KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacı …, davalı SGK, davalı …A.Ş., davalılar …San. Ltd. Şti. ve Enver Bingül tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.25/03/2021