Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1386 E. 2022/1186 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/1386
KARAR NO: 2022/1186
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 24/12/2019
NUMARASI: 2018/1308 Esas – 2019/1522 Karar
DAVA: Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
KARAR TARİHİ: 14/06/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların maliki, sürücüsü ve sigortacısı olduğu … plaka sayılı arcın 28.06.2018 tarihinde müvekkiline ait … plaka sayılı araca çarparak hasarlanmasına sebebiyet verdiğini, davalı tarafa ait araç sürücüsünün olayda ağır kusurlu olduğunu, müvekkiline ait aracın oluşan hasarları nedeniyle değer kaybını uğradığını ve aracın kazadan sonra bir süre serviste kaldığını ve bu süre zarfında müvekkilinin mağduriyetini gidermek için araç kiraladığından zararının oluştuğunu iddia ile müvekkilinin aracında gerçekleşen 500 TL’lik değer kaybı ile müvekkilinin aracını kullanamamasından doğan 500 TL zararı olmak üzere toplam 1.000,00 TL’nin olay tarihinden itibaren davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin sorumluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe teminat limiti ile sınırlı olduğunu, davacı tarafın değer kaybı talebine ilişkin olarak davadan önce müvekkili şirkete başvurulması gerektiğini ancak başvurulmadığını bu nedenle davanın usulden reddi gerektiğini, kusur ve zararın bilirkişi marifetiyle belirlenmesi gerektiğini, davacının kira mahrumiyet tazminat talebinin dolaylı zararlardan olduğundan bu talebinin teminat dışı kaldığını, temerrüde düşürülmediklerini, müvekkilinin davaya sebebiyet vermediğini savunarak haksız açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “DAVANIN KABULÜ İLE, 16.995,00 TL değer kaybının, 3 davalı yönünden de kabulü ile, davalı sigorta şirketi yönünden ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren(taleple bağlılık ilkesi gereği), diğer davalılar … Ticaret Ltd. Şti ‘nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 1.400,00 TL mahrumiyet zararının davalılar … ve … Ltd. Şti ‘nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … ve … Ltd. Şti. vekili vekili ve davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı … ve … Ltd. Şti. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalı şirkete ait … plakalı aracın kaza tarihinde … Sigorta A.Ş. nezdinde değil … Sigorta A.Ş. nezdinde sigortalı olduğunu ve bu yöndeki itirazların değerlendirilmediğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunun yeterli ve denetime elverişli olmadığını, söz konusu davada husumetin … Sigorta şirketine yöneltilmesi gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalıya ait aracın kaza tarihinde geçerli trafik sigortası müvekkil şirket nezdinde olmayıp … Sigorta A.Ş.’ye nezdinde olduğunu, araçta meydana gelen değer kaybı alacağına ilişkin taleplerin öncelikle ZMSS poliçesinin bulunduğu şirkete yöneltilmesi gerektiğini, … plakalı aracın trafik poliçesi teminat limiti tükenmediğinden başvurucunun İhtiyari Mali Mesuliyet Poliçesine başvuru hakkının bulunmadığını, bilirkişi raporunda poliçe ve teminat hususuna değinilmediğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat mine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, davacı vekili dava dilekçesinde, davalılardan kaza nedeniyle kusurlu olan sürücü, işleten ve türünü belirtmeden sigorta şirketinden değer kaybı ile müvekkilinin aracını kullanamamasından doğan zararı davalılardan müştereken ve müteselsilen talep etmiştir. Davadan önce sigorta şirketine başvuruda bulunmadığından mahkemece süre verilmesi üzerine davalı sigorta şirketine başvurusunda kazaya neden olan davalı şirkete ait … plaka sayılı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olarak başvuruda bulunduğu görülmüştür. Davalı sigorta şirketinin ise … plaka sayılı aracın genişletilmiş ticari kasko poliçesi ile sigortalı olduğu halde, mahkemece davalı sigorta şirketi zmms sigortacısı olduğunu belirterek yargılamaya devamla karar verilmiş olması bu konuda davalıların itirazlarının değerlendirilmemesi doğru olmamıştır. Yine talep edilen değer kaybı zararının Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartları ile teminat altına alınmadığı, davalı sigorta şirketi tarafından tanzim edilmiş Genişletilmiş ticari Kasko poliçesinin özel şartlarında da değer kaybı zararının öncelikle ZMSS poliçesinin bulunduğu şirkete yöneltilmesi teminat limitini aşan miktardan İhtiyari Mali Mesuliyet Poliçesine dayalı davalı sigorta şirketinin sorumlu olacağından davalı sigorta şirketinin itirazları yerinde görülmüştür. O halde mahkemece öncelikle kazaya karışan … plaka sayılı aracın zmms sigortacısı olan sigorta şirketinden poliçe ve hasar dosyasının getirtilerek limitin tüketilip tüketilmediği ve davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunup bulunmadığına bakılarak sonucuna göre karar vermek olmalıdır. Ayrıca hükme esas alınan bilirkişi raporunda, Yargıtay içtihatlarında benimsenen fark yöntemine göre kaza tarihindeki hasarlı haldeki değeri ile hasarsız haldeki değeri arasındaki fark üzerinden değer kaybının hesaplanmamış olması da doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davalı … ve … Ltd. Şti. vekili ve davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı … ve … Ltd. Şti. vekili ve davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davalı … ve … Ltd. Şti. ve davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.14/06/2022