Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1384 E. 2022/1118 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2020/1384
KARAR NO : 2022/1118
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 26/12/2019
NUMARASI : 2017/330 Esas – 2019/1241 Karar
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
KARAR TARİHİ: 31/05/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 07.08.2014 tarihinde sürücü …ş sevk ve idaresindeki …. plakalı aracı ile Gelik istikametinden gelip Zonguldak istikametine doğru seyir halinde iken Matris Küme Evleri mevkiinde bulunan viraja geldiğinde direksiyon hakimiyetini kaybetmesi nedeniyle yolun diğer şeridine geçerek karşı şeritte seyir halinde bulunan …plakalı araca çarpması sonucu ….plakalı araçta sürücü yanında yolcu olarak bulunan müvekkili …’ın yaralandığını, Zonguldak Devlet Hastanesinden alınan Sağlık Kurul Raporunda % 5 sürekli maluliyetinin tespit edildiğini, davalı sigorta şirketi tarafından ZMSS Poliçesi ile teminat altında bulunan… plakalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda asli ve tam kusurlu olduğunu, davalı sigorta şirketine 31.01.2017 tarihinde başvurulduğunu ancak olumlu bir cevap alınmadığını, 27.03.1994 doğumlu davacının kaza tarihinde 20 yaşında olduğunu ve halihazırda kömür ocağında madenci olarak aylık 3.100,00 TL ücretle çalıştığını HMK’nın 107. maddesi uyarınca belirsiz alacak davası açıldığını belirterek 1.000.00 TL daimi maluliyet tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davacı vekili vermiş olduğu dilekçesi ise HMK’nın 107/2. maddesine göre dava değerini 151.290,64 TL artırarak 152.290,64 TL’nin temerrüt tarihi olan 13.05.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 07.08.2014 tarihinde meydana gelen yaralanmalı trafik kazasında kazaya karışan … plakalı aracın müvekkil sigorta şirketi nezdinde 07.05.2014/2015 vadeli ZMSS Poliçesi ile sigortalı olduğunu ve kaza tarihinde teminat limiti azami sorumluluklarının 268.000,00 TL olduğunu, dava dışı sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumluluklarının bulunduğunu, kusurun tespitinin yapılmasını, davacının maluliyetinin bulunup bulunmadığının belirlenmesini ve davacının iddia etmiş olduğu kaza ve maluliyetine istinaden SGK dan almış olduğu herhangi bir ödeme var ise tenzilinin gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kısmen kabülu ile, 126.803,95 TL maddi tazminatın 13/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının müvekkil tazminat hesabına esas alınan geliri yönünden hatalı olup kaldırılması gerektiğini, bilirkişi raporunda ikili bir hesaplama yapıldığını, birinci ihtimalde müvekkilin kaza tarihinde aylık net gelirinin 1.096,79 TL olduğu varsayılarak toplam 152.290,64 TL sürekli işgöremezlik tazminatı hesaplandığını, ikinci ihtimalde ise müvekkilin kaza tarihindeki gelirinin asgari ücret olduğu kabul edilerek toplam 126.803,95 TL sürekli işgöremezlik tazminatı hesaplandığını, ilk derece kararında müvekkilin çalışmalarının düzenli olmadığını, aylara göre farklılık gösterdiği düşünülse de emsal ücretin araştırılmasının yapılmasını, müvekkilin gelirinin ortalaması alınması gerektiğini, müvekkilin gelirinin asgari ücret kabul edilerek tazminat hesabı yapılmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat/ istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Dosya kapsamından, 07.08.2014 tarihinde davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunan dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın viraja geldiğinde direksiyon hakimiyetini kaybetmesi nedeniyle yolun diğer şeridine geçerek karşı şeritte seyir halinde bulunan … plakalı araca çarpması ile meydana gelen trafik kazasında . …plaka sayılı araç içinde yolcu olarak bulunan davacının yaralandığı ve bu yaralanması nedeni daimi iş göremezlik tazminatı talep ettiği anlaşılmıştır. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 03/10/2019 tarih, 2016/19993 E. ve 2019/8923 K. sayılı kararında açıklandığı üzere “Trafik kazası sonucu iş göremezlik nedeniyle ortaya çıkan zararın tayininde zarar görenin elde ettiği gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Kişinin herhangi bir işi yoksa, zarar gören kişinin geliri asgari ücret kabul edilerek bu miktar üzerinden hesaplanacaktır. Zarar gören kişi gelirinin asgari ücret üzerinde olduğunu, bir başka anlatımla herhangi bir iş yerinde çalıştığı yada bir meslek icra ettiği ve asgari ücret üzerinde bir gelir elde ettiğini iddia ediyorsa bunu ispat etmesi gerekmekte olup yerel mahkemede bedensel zararların tazmini davalarında zarar görenin zararını resen belirlemek durumundadır. Bu nedenle zarar gören davacı asgari ücret üzerinde bir gelir elde ettiğini iddia etmiş ise çalıştığı iş yerinden trafik kazasının olduğu tarihteki ücret ve tüm gelirlerini gösterir ücret bordrolarını getirtilmelidir. Kişi belirli bir iş yerine bağlı olmaksızın, mesleğini icra eden kişilerden ise ekonomik ve sosyal durumu ile ilgili zabıta araştırması yanında o meslek odasından o mesleği icra edenlerin kaza tarihi itibarı ile ortalama ücretleri sorulmalıdır. Zarar görenin kaza tarihinde çalıştığı iş yerinde aldığı ücretler gelir olarak kabul edilebilir.”
Gerçek zararın belirlenmesi için davacının kaza tarihindeki işinin ve gelir durumunun net ve ispata yarar somut delillerle ortaya konulması gerekmektedir.Somut olayda dosyada bulunan SGK dökümüne göre davacının kazadan önce ve sonra maden işçisi olarak çalıştığı anlaşılmakla maden işçisi olduğunun kabulü gerektiği, kazadan önce 2014 yılı şubat- temmuz aylarında çalıştığı son bordro örneğine göre kaza tarihindeki prime esas gelirinin 1.096,79 TL olduğu göz önüne alınarak bu miktar üzerinden yapılan hesaplamanın hükme esas alınması gerekirken asgari ücret üzerinden yapılan hesaplamanın hükme alınması doğru olmamıştır.Bu nedenle; davacının kaza tarihindeki prime esas gelirinin 1.096,79 TL olduğunun kabulü ile davacı vekilinin ıslah dilekçesi de göz önüne alınarak 152.290,64 TL sürekli iş göremezlik- efor kaybı tazminatı için davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaatine varıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
A-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA,
Buna göre:
1-Davanın ıslah edilmiş hali ile KABÜLU ile 152.290,64 TL maddi tazminatın 13/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
2-Alınması gerekli 10.402,93 TL harçtan peşin harç ve ıslah harcı olarak yatırılan toplam 549,4 TL harcın mahsubu ile bakiye 9.853,57 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından peşin yatırılan 31,40 TL başvurma harcı, 31,40 TL peşin harç ve 518,00 TL ıslah harcının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 4,60 TL vekalet pulu, 1.089,00 TL bilirkişi ücreti ile 33,50 TL yazışma masrafı olmak üzere toplam 1.127,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 18.417,61 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN ;
1-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine,
2-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 33,50 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 148,60 TL istinaf başvuru harcının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.31/05/2022