Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1255 E. 2020/4142 K. 17.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2020/1255
KARAR NO : 2020/4142
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 12/09/2019
NUMARASI : 2018/1001 Esas – 2019/786 Karar
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 17/12/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkili şirketin uzun süreli filo araç kiralama işi ile iştigal ettiğini, davalı … sevk ve idaresinde diğer davalı şirketin sigortacısı olduğu … plaka sayılı aracın 26/06/2013 tarihinde müvekkili şirkete ait … plaka sayılı araca çarparak hasarlanmasına sebep olduğunu, müvekkiline ait araçta 6.177,34 TL’lik hasar meydana geldiğini ve araçta değer kaybının oluştuğunu ayrıca aracın tamir edildiği 5 günlük onarım süresince kira gelir kaybına uğradığını, davalı araç sürücüsünün olayda %100 oranında kusurlu olduğunu belirterek 6.177,34 TL hasar bedeli, 500,00 TL değer kaybı ve 1.306,25 TL kira gelir kaybı olmak üzere toplam 7.983,59 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesi ile; Müvekkili şirketin sorumluluğunun kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, bu nedenle öncelikle kazaya karışan araç sürücülerinin kusur oranları ile hasar miktarının tespiti ile meydana gelen değer kaybının belirlenmesi gerektiğini, kazanç kaybı mahiyetindeki taleplerin poliçe teminatı kapsamında olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla değer kaybından müvekkili şirketin sorumlu olduğu kanaatine varılması halinde dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kısmen kabulü ile, hasar bedeli ve değer kaybı miktarı olan 1.654,33 TL’nin davalı … kaza tarihi olan 26/06/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı sigorta şirketinden dava tarihi olan 30/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine, kazanç kaybı miktarı olan 125,00 TL’nin davalı … kaza tarihi olan 26/06/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili ve davalı … istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı …Tic. ve San. A.Ş.vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğunu, davalı … cevap dilekçesi vermediği halde ön inceleme duruşmasında verdiği beyanların dikkate alındığını, dosyada alınan bilirkişi raporu ile emniyet ekiplerince tutulan kaza yeri tutanağının birbiri ile çeliştiğini, müvekkili şirkete ait aracın kavşakta sağda olduğunu bu nedenle geçiş üstünlüğü olduğunu tüm kurallara uyduğunu, kusuru bulunmadığını yeniden rapor alınarak hüküm kurulmasının gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı … istinaf başvuru dilekçesinde özetle; meydana gelen kazada kusurunun olmadığını ve bilirkişi raporunda da kusursuz olduğunun belirtilmesine rağmen mahkemece tazminat ödemesine hükmedildiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle hasar bedeli , değer kaybı ve kira geliri istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Davalı … istinaf itirazlarının incelenmesinde; HMK’nın 341/2. maddesine göre miktar veya değeri üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Aynı kanunun 341/4. maddesinde de “alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü  üçbin Türk Lirasını geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz.” düzenlemesi mevcuttur. Ayrıca HMK’nın ek 1. maddesinin 1. fıkrasında: “HMK’nın 341. maddesindeki parasal sınırın her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların; o yıl için 04/01/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların on Türk lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmaz.” hükmünün yanı sıra, aynı maddenin 2. fıkrasında: “HMK’nın 341. maddesindeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktarın esas alınacağı” düzenlenmiş bulunmaktadır.Yeniden değerleme oranındaki artış sonucu somut olayda yerel mahkeme hükmünün verildiği 2019 yılı için HMK’nın 341/2. maddesindeki kesinlik sınırı 4.400,00 TL olacaktır.Dava, tazminat istemine ilişkin olup dava değeri 1.779,33 TL’dir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu halde, davanın kabul edilen kısmı kararın verildiği tarihe göre uygulanması gereken 2019 yılı için öngörülen kesinlik sınırının altında kaldığından, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması olanaklı değildir. Yerel mahkemece, kanun yolunun açık olduğunun belirtilmesi de sonuca etkili değildir. Bu nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 352/1-b maddeleri gereğince reddine karar verilmiştir.Davacı vekilinin istinaf itirazlarının incelenmesinde;Dairemizin 2017/1250 Esas – 2018/862 Karar sayılı ilamı ile kazaya karışan araç sürücülerinin kusur oranlarının tespiti bakımından kusur konusunda uzman 3 kişilik bilirkişi heyetinden rapor alındıktan sonra tarafların delillerinin değerlendirilerek bir karar verilmesi için HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiştir.Dairemizin kararından sonra mahkemece hükme esas alınan 24/06/2019 tarihli 3 kişilik bilirkişi heyet raporunda; 26/06/2013 tarihinde davalı sürücüye ait … plakalı araç ile davacıya sigortalı … plakalı araç arasında meydana gelen trafik kazasında davalının %25 oranında kusurlu olduğu, olaya ait trafik kazası tespit tutanağındaki tespitlerin … plakalı araçta meydana gelen hasar ile uyumlu olduğu, hasar durumunun kazanın oluş şekline, alınan darbelere uygun olduğu, hasar tutarının 1.529,33 TL olduğu araçta meydana gelen değer kaybı alacağının 125,00 TL olduğu, aracı kullanamamaktan doğan zararı 125,00 TL olduğu tespit edilmiş olduğuna göre raporun, olay yeri, kaza tespit tutanağı, kazanın oluş şekli ve dosya kapsamına uygun, denetime elverişli olduğu anlaşıldığına göre davacı vekilinin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.Bu nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine, davalı … istinaf başvurusunun HMK’nın 352/1-b maddeleri gereğince reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2- Davalı … istinaf başvurusunun HMK’nın 352/1-b maddesi gereğince REDDİNE,3-Davacıdan peşin alınan harç yeterli olduğundan başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 4-İstinaf incelemesi esastan yapılmadığından, istinaf başvurusu için davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde mahkemesince davalıya iadesine,5-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,6-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 7-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.17/12/2020