Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1246 E. 2022/1060 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/1246
KARAR NO: 2022/1060
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 18/02/2020
NUMARASI: 2015/995 Esas – 2020/162 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan )
KARAR TARİHİ: 26/05/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 19/08/2015 günü saat 18:00 sularında müvekkilinin Sirkeci istikametinden Bakırköy istikametine doğru giderken Yenikapı mevkiinde bulunan iş yerinde arkadaşları ile mola verdiği sırada …’in sevk ve idaresinde bulunan … plakalı araç ile müvekkiline çarptığını, çarpma neticesinde müvekkilinin hastaneye kaldırılarak ameliyat olduğunu, sol kol ve bacağında kırıkların olduğunu, müvekkilinin sol bacağına demir çubuklarla çevrildiğini, sağ dizinin hareket etmede zorlandığını, çarpan … plakalı aracın herhangi bir zorunlu sigorta kaydının bulunmadığını, bundan dolayı davalı kurumun sorumluluğunun olduğunu, davalının herhangi bir ödeme yapmaması sonucunda davanın açıldığını maddi manevi zarara uğradığını belirterek, fazlaya ilişkin hakların saklı kalması şartıyla 1.000,00 TL daimi maluliyet tazminatının ile davalının temerrüte düştüğü tarihten itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya karışan ve sigortasız olduğu iddia edilen araç sürücüsü ve işletenine davanın ihbarının yapılmasını, kazaya sebebiyet veren aracın kaza tarihinde geçerli trafik sigortasının olup olmadığının tespitini, kazaya sebebiyet veren araçların kusur durumlarının tespiti için ATK’dan rapor alınmasını, maluliyet var ise tazminatının uzman bilirkişilerce tespitinin yapılmasını, SGK tarafından davacıya ödenmiş ya da ödenen rücuya tabi tazminat miktarının tespit edilerek müvekkili kurumca ödenecek tazminattan mahsup edilmesini, müvekkili kurumun sorumluluğunun poliçedeki teminat limiti olan 290.000,00 TL ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, davacının zararlarının tazmini için dava açmadan önce müvekkil kuruma başvurması gerektiğini ama başvuru olmadığı için davalı kurumun temerrüte düşmediğini, aleyhe hüküm verilmesi halinde dava tarihinden itibaren yasal faize karar verilmesini ve davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın ıslah edilmiş hali ile kabulüne, 18.089,86 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; hükme esas alınan maluliyet raporunun mevzuata uygun olmadığını, 20.02.2019 tarih 30692 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik ile Erişkinler İçin Engellilik Sağlık Kurulu Raporu ile Erişkinler İçin Terör, Kaza ve Yaralanmaya Bağlı Durum Bildirir Sağlık Kurulu Raporunun alınışı, geçerliliği, değerlendirilmesi ve bu raporu verebilecek yetkili sağlık kurum ve kuruluşlarının tespiti ile ilgili usul ve esaslar yeniden belirlendiğini, Bu Yönetmeliğin 15/c maddesi gereğince Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden itibaren yeni rapor Başvurularının Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik’e göre sonuçlandırılması gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, 19/08/2015 günü davacı yaya olarak karşıdan karşıya geçerken dava dışı …’in zorunlu sigorta kaydı bulunmayan … plakalı araç ile davacıya çarpması sonucu davacının yaralanması nedeniyle sürekli maluliyet tazminat talebinde bulunmuştur. Trafik kazası nedeniyle açılan tazminat davalarında maluliyete ilişkin alınacak raporların nasıl düzenleneceğine ilişkin ne Karayolları Trafik Kanun’un da ne de Türk Borçlar Kanun’unda düzenleme yapılmamış, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin içtihatları ile kaza tarihine göre dönemsel olarak uygulanması gereken Yönetmelikler açıklanmıştır. Buna göre maluliyete ilişkin alınacak raporların, 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik’i, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmelik’i, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine, 20/02/2019 tarihinden sonrada Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. (Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 2021/12907 E. ve 2022/6237 K., 2021/12288 E. ve 2022/6235 K., 2021/11515 E. ve 2022/5238 K. sayılı kararları). İlk Derece Mahkemesince tazminatın belirlenmesinde kaza tarihinde yürürlükte bulunmayan Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik hükümlerine göre düzenlenen maluliyet raporunun hükme esas alınmış olması usul ve yasaya aykırı olmuştur. O halde İlk Derece Mahkemesince yapılması gereken, ATK’dan ya da başka bir Üniversite Hastanesinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümünden oluşturulacak aralarında adli tıp uzmanı da bulunan uzman doktor heyetinden, kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan “Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümlerine uygun olarak davacıda var olduğu ileri sürülen yaralanmaya bağlı kalıcı iş göremezlik durum ve oranının ne olduğu ve tespit edilecek maluliyetin kaza ile illiyeti bulunup bulunmadığı konularında, dosya içerisinde bulunan tedavi evrakları ile dosyada mevcut olan taraflarca sunulan delilleri de irdeler biçimde denetime elverir nitelikte maluliyet raporu alınması ve tespit edilecek maluliyet oranına göre hükme esas alınan rapor tarihi itibariyle aktüer bilirkişiden ek rapor alınması ve sonucuna göre usulü kazanılmış haklarda gözetilerek karar verilmesi olmalıdır. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.26/05/2022