Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1222 E. 2022/1043 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/1222
KARAR NO: 2022/1043
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAH.
KARAR TARİHİ: 26/09/2019
NUMARASI: 2017/1074 Esas – 2019/863 Karar
DAVA: Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
KARAR TARİHİ: 26/05/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirkete kasko sigortası ile sigortalı … Tic. Ltd. Şti.’nin malik ve işleteni olduğu … plakalı aracın 02.04.2017 tarihinde hasarlandığını, meydana gelen kaza neticesinde … plakalı araçta KDV dahil 26.419,20 TL hasar meydana geldiğini, hasar alan parçaların tespiti ile hasar bedelinin tespiti için ekspertiz raporu alındığını ve 250,00 TL ekspertiz ücreti ödendiğini, davalı sigorta şirketine 29/05/2017 tarihinde başvuru yapıldığını, … Tic. Ltd. Şti.’nin davalı sigorta şirketinden alacağını alacağın temliki yoluyla müvekkiline devrettiğini, taraflar arasındaki hasar bedeline ilişkin uyuşmazlık sebebi ile talep edebilecekleri miktarın bilirkişi marifeti ile tespit edilmesinden sonra alacak miktarının belirlenecek miktar kadar arttıracaklarını fazlaya ilişkin haklan saklı kalmak kaydıyla şimdilik 3.050,00 TL hasar bedelinin 250,00 TL ekspertiz ücreti ve 350,00 TL çekici ücretinin poliçe limitleri dahilinde muhatap şirketin temerrüt tarihi olan 10.06.2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah ile hasar talebini 6.917,49 TL ye yükseltmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın kaza tarihinde müvekkili sigorta şirketine kasko sigortası ile sigortalı olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin … plakalı araçta oluşan hasara karşılık sigorta ettiren …’e tüm hasar bedelini ödediğini, ekspertiz raporu ile hasar bedelinin 17.692,96 TL olarak tespit edildiğini, davacı tarafça talep edilen bedelin fahiş olduğunu, sigortalı aracın onarımının yetkili bir serviste değil özel bir tamirhanede yapıldığını, tamirat bedelinin kesin kasko ekspertiz raporuyla 17.692,96 TL olarak belirlenmişken davacı yanın müvekkili şirkete tahsili için başvuru yaptığı 26.419,20 TL hasar bedelinin anlaşılamadığını, davacı tarafin sigortalının aracının onarımını yapan tamirhane olduğunu, temlik edilen alacağın miktarının temlik alan tarafından tespit edildiğini, temlik sözleşmesinin usulüne uygun olmadığını, müvekkili sigorta şirketinin kasko poliçesinin özel şartlar gereğince parça tedariki imkanı bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kısmen kabulü ile; 6.917,49 TL hasar bedelinin 09/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Eksper ücreti talebinin yargılama giderleri ile birlikte değerlendirilmesine, 3-Aşan istemin reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Islah ile arttırılan tutarın zaman aşımına uğradığını, zamanaşımı nedeniyle reddedilmesi gerektiğini, müvekkili kurumun ekspertiz ücretinden ve çekici ücretinden sorumlu olmadığını belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. 6100 sayılı HMK 323. madde gereğince geçici koruma tedbirlerinden olan delil tespiti için yapılan giderler yargılama giderlerinden olup HMK 332. madde gereğince mahkemece resen hükmedilmesi gerektiğinden davacı tarafından sunulan fatura içeriğine göre yapılan ekspertiz giderinin yargılama giderleri içerisinde davalı tarafa yükletilmesinde usul ve yasaya aykırılık yoktur. (Benzer Yönde Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 07.03.2016 tarih, 2015/14634 Esas ve 2016/2848 Karar sayılı kararı). Bu yöne ilişkin istinafın ve ayrıca gerekçeli kararda da açıklandığı üzere çekici ücretine hükmedilmemiş olduğundan buna ilişkin istinafın reddi gerekmiştir. 2918 sayılı KTK.nun 109/1. maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar” hükmü, yine aynı kanunun 109/2. maddesinde ise “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir” hükmüne yer verilmiştir. Davaya konu trafik kazası 02.04.2017 tarihinde meydana gelmiş, olayın, maddi hasarlı trafik kazası olması nedeniyle, uzamış ceza zamanaşımı süresinin uygulanmasını gerektirir bir durum bulunmamaktadır. Bu itibarla, davaya konu talepler yönünden 2 yıllık zamanaşımı süresi geçerli olup, davacı tarafça, gerek dava dilekçesi, gerekse ıslah talebine konu ettiği maddi tazminat taleplerinin, 2 yıllık zamanaşımı süresi içinde ileri sürülmesi gerekmektedir. Davacı tarafça, bilirkişi raporu ibrazından sonra 28/08/2019 tarihli dilekçesi ile dava ıslah edilerek, aynı tarihte ıslah harcını yatırılmıştır. Islah dilekçesi, davalı sigorta şirketi vekiline tebliğ edilmemiş, davalı sigorta şirketi vekilince, 25/09/2019 tarihli dilekçe ile ıslah edilen kısım yönünden süresi içerisinde zamanaşımı def’in de bulunulmuştur. Bu durumda, davacının ıslah tarihinin, KTK’nın 109/1. maddesindeki 2 yıllık zamanaşımı süresinden sonra olduğu gözetilerek davalı yönünden, ıslah yoluyla artırılan kısım bakımından, zamanaşımı nedeniyle red kararı verilmesi gerekirken, talep değerlendirilmeksizin ve gerekçesi de açıklanmadan, ıslah ile artırılan kısım yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu nedenle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: Davanın kısmen kabulü ile; 1-3.050,00 TL hasar bedelinin 09/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2- Islah ile artırılan kısım yönünden davanın zamanaşımı dolduğundan REDDİNE, 3-Kabule göre 208,35 TL harç alınması gerektiğinden, davacı tarafça yapılan 31,40 TL başvurma harcı, 62,34 TL peşin harç, 71,00 ıslah harcı olmak üzere toplam 164,74 TL harcın bu miktardan mahsubu ile kalan 43,61 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-Davacı tarafça yapılan 31,40 TL başvurma harcı, 62,34 TL peşin harç, 71,00 ıslah harcı olmak üzere toplam 164,74 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4,60 TL vekalet harcı ile tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti olarak 973,50 TL ve 156,90 TL ekspertiz ücreti olmak üzere toplam 1.135,00 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre hesap ve takdir olunan 500,47 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, aşan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 3.050,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, 6-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 3.050,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, 6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından sarfı yapılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan 94,80 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 118,13 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.26/05/2022