Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1188 E. 2022/1091 K. 30.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/1188
KARAR NO: 2022/1091
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 17/12/2019
NUMARASI: 2019/96 Esas – 2019/1147 Karar
DAVA: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 30/05/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … tarafından müvekkili şirket aleyhine, İstanbul 17.Asliye Hukuk Mahkemesinde 05/12/2005 tarihinde 2005/344 esas sayılısı ile dava açıldığını, müvekkili aleyhine açılan işbu davanın 04/11/2015 tarihinde 2015/295 karar sayılı ile karar çıktığını, gerekçeli kararın, davacı vekili tarafından, İstanbul … İcra Müdürlüğünün …0 esas sayılı dosyası ile icra takibine konulduğunu, bunun üzerine müvekkili şirket tarafından, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına 24/12/2015 tarihinde 80.414,79 TL ödeme yapıldığını, müvekkili şirket tarafından toplam 24.144,31 TL maddi tazminat miktarı üzerinden 05/12/2015 dava tarihi itibarı ile toplam 21.729,00 TL faiz ödemeleri gerekir iken, müvekkili şirketin sorumlu olmadığı manevi tazminat miktarına işlemiş olan faizin de sehven ödendiğini, müvekkili şirket aleyhine hüküm edilmiş olan 24.144,31 TL maddi tazminat miktarı üzerinden 05/12/2005 dava tarihinden itibaren işleyecek olan 21.729,00 TL faiz miktarını ödemeleri gerekmekte iken, icra takibinde maddi ve manevi tazminat miktarının toplamı için talep edilen toplam 39.838,73 TL işlemiş yasal faizin tamamının ödendiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, sebepsiz zenginleşmeye dayalı fazla olarak ödemiş bulundukları 18.109,00 TL’nin, ödeme tarih olan 24/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı anonim şirket icraya ödeme yaparken Mahkeme kararındaki manevi tazminatında faizini hesaplatarak ödemeyi yaptığını, burada kusur önce davacı … Sigorta AŞ.’nin, sonrada İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün olduğunu, alacağın adlarına ödeme yapılan … ile …’den istenilmesi daha doğru olacağını, bu nedenle de husumet itirazında bulunulduğunu, çünkü para bilgi ve talebi dışında yapılan bir ödeme olduğunu, davacı şirketin araç sigortası yaptığı kişilerin borcu olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın Konusuz Kalması Sebebi İle Esası Hakkında Karar Verilmesine Yer Olmadığına” karar verilmiştir.Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ödeme esnasında davacı … Sigorta A.Ş.’nin ödeme tahakkukunu … ve … adlı iki avukatın yapmış olduğunu, sadece maddi tazminatın faizini ödemeleri gerekirken manevi tazminatın da faizini ödediklerini, mahkemenin hüküm bölümünün konusuz kalması sebebiyle esası hakkında karar verilmesine yer olmadığını ve ihtarname çekilmeden doğrudan dava açıldığını, davacının kusurunun sebep olduğunu, aleyhe verilen ilam harcı, yargılama gideri,vekalet ücreti ve başvuru harcı kararlarının kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf talep etmiştir. Dava, zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi kapsamında, ödenen bedelin, sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak iadesi talebine istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. 6098 sayılı TBK’nın 77 ve devamı maddelerinde sebepsiz zenginleşme hükümleri düzenlenmiş olup haklı bir sebeb olmaksızın bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür. TBK 78. maddesi “Borçlanmadığı edimi kendi isteğiyle yerine getiren kimse, bunu ancak, kendisini borçlu sanarak yerine getirdiğini ispat ederse geri isteyebilir.” hükmünü içermektedir. Davacı tarafından davadan önce davalıya ihtar gönderip göndermemesinin davalının geri verme borcunu öğrenme tarihi yönünden daha doğrusu temerrüt tarihi yönünden önemli olup davacının dava açmasına engel bir durum oluşturmamaktadır. Somut olayda, davalı … tarafından İstanbul 17. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 05/12/2005 tarihinde …Esas sayılı dosyası ile hükmedilen tazminatın İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine konulduğu, davacı şirket tarafından İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına 24/12/2015 tarihinde 80.414,79 TL ödeme yapıldığı, davacı şirket tarafından ödeme yapılırken manevi tazminat miktarına işlemiş olan faizin de ödendiği tarafların kabulünde olup yargılama sırasında davalı tarafından, davaya konu edilen tutar 08.08.2019 tarihinde icra dosyasına iade edildiği, bu bağlamda sebepsiz zenginleşme nedeniyle iade koşullarının oluştuğu anlaşılmakla mahkemece açıklanan gerekçe ile verilen hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davalı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.30/05/2022