Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1155 E. 2022/1174 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2020/1155
KARAR NO : 2022/1174
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 15/01/2020
NUMARASI : 2018/99 Esas – 2020/12 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 14/06/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 15/09/2017 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki, davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı aracı ile seyir halindeyken yaya geçidinde beyanına göre yeşil ışıkta karşıdan karşıya geçen yaya davacıya aracının sağ ayna kısımlarıyla çarpması sonucu tek taraflı, yaralamalı, maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza neticesinde İstanbul C.Başsavcılığının 2017/186404 soruşturma sayılı dosyası ile soruşturma başlatıldığını, davalı sigorta şirketine 15/01/2018 tarihinde başvuruda bulunduklarını, bugüne kadar taraflarına dönüş yapılmadığını, bu nedenlerle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 3.500 TL daimi maluliyet ve 100 TL geçici işgöremezlik olmak üzere toplam 3.600 TL tazminatın davalı sigorta şirketine başvuru tarihi olan 15/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen … plaka sayılı aracın davalı şirket tarafından 28/03/2017-2018 vadeli … numaralı trafik sigorta poliçesi ile sigortalandığını, davacı tarafın 15/01/2018 tarihli dilekçesiyle davalı şirkete başvuru yaptığını, davalı şirketin ise 15 günlük yasal süresi içerisinde 24/01/2018 tarihinde eksik evrak ve IBAN numarası talebiyle davacının başvurusuna yazılı olarak cevap verdiğini, buna rağmen davacı tarafın ZMM genel şartlar, KTK 99.madde ve KTK 97.madde dikkate alındığında usule aykırı olarak dava açtığını, bu nedenle davanın usulden reddini talep ettiklerini, davalı şirketin sorumluluğunun trafik poliçesindeki limitler ve sigortalı aracın kusuru ile sınırlı olduğunu, hesap tarihi itibarı ile tespit edilen tazminat tutarının güncel olduğunu, bu yönüylede hesap tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiğini, aksi halde fazi işletilecek tarihe ait veriler üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın reddine ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinde kalıcı maluliyet meydana geldiğini ve maluliyet raporunda gerçeğin yansıtılmadığını, dosyadaki maluliyet raporları arasında çelişki olduğunu hükme esas maluliyet raporunun, mağdur müvekkilinin fiziki muayenesi yapılmadan sadece dosyada bulunan mevcut belgelere göre evrak üzerinden inceleme yapılarak değerlendirilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının usulüne uygun şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11/10/2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013-01/06/2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015-20/02/2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.Dosya içeriğinden; davacı tarafından dava konusu kaza nedeniyle kaza sonrası düzenlenen Karadeniz Teknik Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nın 30/03/2018 tarihli raporunda Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre davacının kazadan kaynaklı sürekli maluliyet oranının %13 olduğu ve 6 aya kadar iyileşme süresi olduğu tespit edilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan ATK 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 21/03/2019 tarihli raporda ise; davacının belirtilen sekelleri, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı resmi gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, tüm vücut engellilik oranının %0 olduğu, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 6 aya kadar uzayabileceğinin belirlendiği görülmektedir. Bu durumda maluliyet raporları arasında çelişki meydana geldiği halde çelişki giderilmeksizin karar verilmiş olması eksik incelemeye dayalı olmuştur. O halde Mahkemece yapılması gereken, davacının kaza tarihi ve sonrasındaki tüm tedavi evrakları da eklenerek başka bir Üniversitenin Adli Tıp Kurulu Başkanlığından kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak davaya konu trafik kazası nedeniyle davacıda var olduğu ileri sürülen yaralanmaya bağlı iyileşme süresi, kalıcı maluliyet ve geçici maluliyet oluşup oluşmadığı, geçici maluliyet oluşmuş ise süresi, kalıcı maluliyet oluşmuş ise maluliyet oranı, maluliyetin kaza ile illiyeti bulunup bulunmadığı konularında, dosya içerisinde bulunan tedavi evrakları ile dosyada mevcut olan taraflarca sunulan deliller de irdelenerek çelişkileri giderecek şekilde denetime elverir nitelikte maluliyet raporu alınmalı, bu raporun sonucuna göre aktüerya bilirkişisinden yeniden rapor alınmalı ve sonucuna göre usuli kazanılmış haklarda gözetilerek karar verilmesi olmalıdır.
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,
4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.14/06/2022