Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1154 E. 2022/1107 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/1154
KARAR NO: 2022/1107
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 12/12/2019
NUMARASI: 2017/164 Esas – 2019/1009 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 31/05/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 02/08/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle yaralandığını, kazada müvekkilinin kusurunun olmadığını, …na kaza nedeniyle başvuru yaptıklarını ancak cevap verilmediğini, müvekkilinin kaza nedeniyle iş gücü kaybının olduğunu belirterek, fazlaya dair haklarının saklı kalması kaydıyla işgücü kaybından doğan 3.200,00 TL daimi maluliyet (sakatlık) tazminatının ve 100,00 TL daimi geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplamda 3.300,00 TL tazminatın davalı kuruma başvuru tarihi olan 28/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava açılmadan önce 6704 Sayılı Kanun gereği sigorta şirketlerine başvuru yapılması gerektiğini, davacının başvurusunda gerekli olan belgeleri sunmadığını, müvekkili şirkete geçerli bir başvurunun yapılmadığını, kazaya karışan aracın kaza tarihini kapsar şekilde geçerli bir trafik sigorta poliçesinin olup olmadığının tespiti gerektiğini, davacının kusurunun olup olmadığının araştırılması gerektiğini belirterek, öncelikle davanın dava şartı nedeniyle usulden ve belirtilen diğer gerekçeler dahilinde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kısmen kabulü ile 33.949,95 TL’nin 09/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine” dair karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davada başvuru şartı yerine getirilmediğini, cevap dilekçelerinde belirtildiği üzere, davacı yargılama öncesi trafik kazasına bağlı maluliyet tazminatı adına müvekkil kuruma başvururken maluliyet raporunu iletmediğini, maluliyet raporunu iletmeksizin, trafik kazasına bağlı maluliyet tazminatının hesaplanması ve hak sahibine ödeme yapılmasının hukuken mantıken ve fiilen mümkün olmadığını, geçerli bir başvurudan söz edilemeyeceğini, faiz başlangıç tarihinin hatalı olarak tespit edildiğini, başvuru şartı yerine getirilmeksizin açılan huzurdaki davanın başvuru şartı eksikliği nedeniyle usulden reddi gerekirken, esasa geçilerek karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, 02.08.2016 tarihinde sürücü …’ın, idaresindeki … plakalı kamyonet ile anadolu lisesi kavşağı istikametinden adliye kavşağı istikametine doğru seyir halindeyken olay mahalline gelip direksiyon hakimiyetini kaybetmek suretiyle orta refüjü aşarak karşı yön bölümüne girdiğinde, karşı yönünden gelmekte olan sürücü … idaresindeki … plakalı otomobilin ön kısımlarına çarpması, çarpmanın etkisiyle savrulan … plakalı aracın da anadolu lisesi kavşağı istikametine seyreden sürücü … idaresindeki … plakalı çekicinin sol ön kısımlarına çarpması sonucu davaya konu olayın meydana geldiği, davacının geçici ve sürekli sakatlık tazminatı talep ettiği anlaşılmıştır. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesinde 6704 sayılı Kanun’un 5. maddesiyle değişiklik yapılarak, zarar görenin, dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiği düzenlenmiş, aynı değişiklikle Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabileceği veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabileceği belirtilmiştir. 6704 sayılı Kanun’un 26.04.2016 tarih, 29695 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanması ile yayım tarihi olan 26.04.2016 tarihinden itibaren KTK’nın 97. maddesinde yapılan değişiklik yürürlüğe girmiştir. Yasal değişiklikle birlikte, artık mahkemeye dava açılmadan önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı olarak başvuru yapılması zorunlu hale getirilmiştir. KTK’nın 97. maddesi ile getirilen bu başvuru koşulu HMK’nın “dava şartlarını” düzenleyen 114/2. maddesinde yer alan “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” hükmü kapsamında özel bir dava şartıdır. Somut uyuşmazlıkta davacı tarfça 28/10/2016 tarihli evrak kabul kaşesine göre yazılı olarak davalı sigorta şirketine müracaat edildiği anlaşıldığından, eksik olduğu belirtilen yönetmelikteki kriterleri sağlayan maluliyet oranını gösterir sağlık kurulu raporunun alınması için geçecek süre nazara alındığında KTK’nın 97. maddesinde öngörülen 15 günlük cevap süresinin makul olmayacak şekilde aşılması sonucu doğacağından başvurunun sonuçsuz kaldığının kabulü gerekir. Bu kapsamda başvuru koşulu yerine getirilmiş olduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusu yerinde değildir. Kazaya karışan araç sigortasız olup davacı vekili, …na başvurusunu yaptıktan sonra verilen olumsuz yanıt üzerine dava açıldığına göre KTK’nın 97.maddesindeki başvuru koşulu yerine getirildiğinin kabulü ile ilk başvuru tarihi 28/10/2016 tarihinden itibaren itibaren 8 iş günü sonrasının faize başlangıç tarihi olarak kabul edilmesinde de usul ve yasaya bir aykırılık yoktur. Bu nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 2.319,12 TL harçtan peşin alınan 579,78 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.739,34 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.31/05/2022