Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1140 E. 2022/1105 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/1140
KARAR NO: 2022/1105
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 25/11/2019
NUMARASI: 2017/1012 Esas – 2019/1046 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 31/05/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 10/09/2017 tarihinde sürücü … sevk ve idaresinde ki … plaka sayılı aracı ile 33. cadde istikametinde gelip 120. caddeyi takiben ipekyoluna doğru seyri sırasında trikocular sitesi yanına geldiğinde karşı yönden gelen trafiği kontrol etmeden sol tarafa 16 nolu caddeye kontrolsüz bir şekilde dönüş yapmak isterken aracının sağ ön çamurluk ve sağ yan kısımları ile ipekyolu istikametinde gelip 120 nolu caddeyi takiben 33 nolu cadde istikametine doğru seyir eden sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araca çarpması sonucu çift taraflı, ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kaza neticesinde müvekillerinin desteği olan …’ün vefat ettiğini, kazaya sebebiyet veren … plaka sayılı aracın kaza tarihinde sigorta poliçesi olmadığından dolayı davalı …na karşı dava açıldığını, davalı kuruma 09/10/2017 tarihinde başvuru yapıldığını, ilgili kurum tarafından … hasar numarası oluşturulduğunu ve 141.729,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ödemesi yapıldığını ancak bu ödemenin yetersiz olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, her bir davacı müvekkili için 2.000,00 TL olmak üzere toplam 4.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacılar vekili 19/09/2019 tarihli dilekçesi ile davacı … için 2.000,00 TL olan talebini 25.210,96 TL olarak ıslah etmiştir. Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Zarar gören tarafından kurumlarına başvuruda bulunulduğunu, hasar servislerince … için 141.729,00 TL, … için 21.725,00 TL olmak üzere toplamda 163,454,00 TL destekte yoksun kalma tazminatının 06/11/2017 tarihinde ödendiğini, müvekkili kurumun ibra edildiğini, davacı tarafın başkaca hak ve alacağının kalmadığını, davanın bu sebeple reddinin gerektiğini, bu taleplerinin kabul edilmemesi halinde kazaya karışan … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın ve … sevk ve idaresindeki … plakalı motosikletin kusurunun ve bunun sonunda oluşan gerçek zararının tespitinin gerektiğini, SGK tarafından ödenmiş tazminat var ise yapılacak olan hesaplamada bu ödemenin dikkate alınması gerektiğini, müvekkili kurumun sorumluluğunun teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, müvekkilinin temerrüde düşmediğini, avans faizi talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davacı …’ün davasının reddine, Davacı …’ün davasının dava ve ıslah dilekçelerine göre kabulü ile 25.210,96 TL destekten yoksun kalma tazminatının 06/11/2017 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı …’e verilmesine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı taraf bakiye destekten yoksun kalma tazminatı alacakları için müvekkil kuruma başvuru şartını yerine getirmeden dava ikame edildiğinden dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, müteveffa …’ün trafik kazası esnasında motosiklete kasksız ve koruyucu tedbirler olmadan binmiş olması nedeniyle müterafik kusurlu olduğunu, Yargıtay İçtihatları gereği %20 den az olmamak kaydıyla hesaplanan tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, temerrüt tarihinin hatalı tespit edildiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından 10/09/2017 tarihinde sürücü …’ün, sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosikletin, sürücü … yönetimindeki sigortasız .. plaka sayılı otomobile çarpması ile meydana gelen trafik kazasında davacıların desteği …’ün vefat ettiği, bu vefat nedeniyle desteğin eş ve kızı olan davacıların davalı …nın destekten yoksun kalma tazminatını eksik ödediği iddiası ile eldeki davayı açtıkları anlaşılmıştır. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesinde 6704 sayılı Kanun’un 5. Maddesiyle yapılan yasal değişiklikle birlikte, artık mahkemeye dava açılmadan önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı olarak başvuru yapılması zorunlu hale getirilmiştir. KTK’nın 97. maddesi ile getirilen bu başvuru koşulu HMK’nın “dava şartlarını” düzenleyen 114/2. maddesinde yer alan “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” hükmü kapsamında özel bir dava şartıdır. Somut uyuşmazlıkta davacı tarafça yazılı dilekçe ile …na 09/10/2017 tarihinde müracaat edildiği 06/11/2017 tarihinde de ödeme yapıldığı anlaşılmakla, başvuru koşulu yerine getirilmiş olduğundan ve bakiye alacak için ayrıca müracaat gerekmediğinden ve eksik ödeme tarihinde temerrüt oluştuğundan bu tarihten itibaren faiz işletilmesinde isabetsizlik bulunmadığından davalı vekilinin bu yönlerdeki istinaf başvurusu yerinde değildir. Kaza tespit tutanağında kask/ koruyucu tertibatlar kullanım durumu belirsiz olarak gösterilmiştir. Otopsi raporunda müteveffanın ölüm sebebi “genel beden travmasına bağlı göğüs içi travmatik değişim (heotoraks) sonucu” olarak belirtilmiştir. Bu durumda, kask takılmamış olması zararın artmasına neden olmadığına ve kask takılmamış olduğunun da davalı tarafça ispat edilememiş olmasına göre mahkemece tazminattan müterafik kusur indirimi yapılmamış olmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından istinaf itirazı yerinde değildir. Bu nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 1.722,16 TL harçtan peşin alınan 430,54 TL harcın mahsubu ile bakiye 1,291,62 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.31/05/2022