Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1111 E. 2022/1354 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2020/1111
KARAR NO : 2022/1354
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 05/11/2019
NUMARASI : 2018/145 Esas – 2019/1120 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 23/06/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 29.04.2016 tarihinde davalı … şirketi tarafından ZMSS poliçesi ile sigortalı, davalılardan …’un maliki olduğu, sürücü davalı …’ın, sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile karşıdan karşıya geçmekte olan davacı yaya ….ye çarpması şeklinde meydana gelen trafik kazasında davacı …’nün ağır şekilde yaralandığını, 30 gün yoğun bakım olmak üzere 40 gün hastanede kaldığını, beyin kanaması ve iç kanama geçiren davacının sol omuz ve kolunda kırıklar ile sol kalça ve yine sol bacağında kırıkların meydana geldiğini, davacının ceza davasında belirtilen kusur oranını kabul etmediklerini, davalı tarafından herhangi bir ödemenin yapılmadığını belirterek, fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik; 50,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 50,00 TL sürekli iş görmezlik tazminatı, 25,00 TL bakıcı giderleri, 25,00 TL ulaşım giderleri, 25,00 TL tedavi giderleri olmak üzere 175,00 TL maddi tazminatın 29.04.2016 kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte (davalı … şirketinin sorumluluğunun poliçe limitleri dahlinde olmak üzere) müşterek ve müteselsilen, ayrıca 25.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan … ve …’dan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiş, Islah dilekçesi ile geçici iş göremezlik tazminatı talebini 4.238,86 TL ye, sürekli iş görmezlik tazminatı talebini 34.852,07 TL ye, bakıcı giderleri talebini 4.238,86 TL ye yükseltmiştir.Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Kazaya karışan … plakalı aracın davalı şirket nezdinde 18.02.2016/2017 vadeli ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğunu, tedavisi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri ile çalışma gücünden kısmen veya tamamen kaybetmesinden doğan sağlık giderlerinin teminat kapsamında olmadığını, ayrıca sürekli sakatlık oranının tespitinden sonra sakatlık oranı dahilinde ortaya çıkan bakıcı giderlerinin de 01.06,2015 tarihinden itibaren geçeri olan Yeni Genel Şartların A.5/c maddesi gereği sürekli sakatlık teminatı kapsamına alındığını, bu nedenle iyileşme dönemi bakıcı giderlerinin de SGK’nın sorumluluğunda olduğunu, SGK tarafından davacıya ödenen herhangi bir tazminat var ise tespitinin yapılmasını ve hesaplanacak olan tazminattan tenzilinin gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Kazada sürücü olan …’a atfedilen kusur oranını kabul etmediklerini, davalı …Ş. ‘nin poliçe limitleri dâhilinde davaya konu maddi zarardan sorumlu olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Yetkili mahkemenin Polatlı Mahkemeleri olduğunu, davalının İstiklal Mahallesi Can Hastanesi önündeki kavşaktan Polatlı Topçu Füze Okulunun bulunduğu yola doğru ışıklarda araçla seyir halinde ilerlerken, yolun sağ tarafında otobüsten inen davacının otobüsün önünden yolun karşısına geçmek için koşmaya başlaması sonucu trafik kazası meydana geldiğini, davalı frene basmışsa da davacının aniden yola çıkması sonucu kazayı önleyemediğini, olayın oluş anı dikkate alındığında Ego otobüsünün durması gereken durak harici yerde durması sonucu kazanın oluşumuna sebebiyet verdiğini, davacının otobüs dolayısıyla yolu görmeden yola atlamış ve kazanın oluşumunda birinci dereceden kusurlu olduğunu, Ego firmasının da bu noktada kazanın oluşumunda kusuru bulunduğundan davaya dahil edilmesi gerektiğini, davacının masrafları da kanun gereği SGK tarafından karşılandığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, “A-Maddi tazminat davasının Kısmen Kabul Kısmen Reddi İle,
4.238,86 TL geçici iş göremezlik tazminatının; Davalılardan … Sigorta Şirketi yönünden davacının Sigortaya başvuru tarihine göre tespit edilen 25.01.2018 tarihinden itibaren, diğer davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 29/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, tahsilde tekerrüre yer vermeden tahsili ile davacı tarafa verilmesine;
34.852,07 TL sürekli iş göremezlik tazminatının; Davalılardan …Sigorta Şirketi yönünden davacının Sigortaya başvuru tarihine göre tespit edilen 25.01.2018 tarihinden itibaren, diğer davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 29/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, tahsilde tekerrüre yer vermeden tahsili ile davacı tarafa verilmesine;
3.953,80 TL bakıcı gideri tazminatının; davalılardan … Sigorta Şirketi yönünden davacının Sigortaya başvuru tarihine göre tespit edilen 25.01.2018 tarihinden itibaren, diğer davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 29/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, tahsilde tekerrüre yer vermeden tahsili ile davacı tarafa verilmesine;
25,00 TL tedavi gideri ve 25,00 TL ulaşım giderine ilişkin maddi tazminat talebinin Feragat Nedeniyle Reddine,
B-Manevi tazminat davasının Kısmen Kabul Kısmen Reddi İle;
Davacı yönünden; takdiren 4.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 29/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesinee; fazlaya ilişkin kısmın reddine,” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili ve davalı …Ş. vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davalı vekillerinin hiçbir duruşmaya katılmadığını, ilk derece mahkemesince hükmedilen vekalet ücretinin hatalı olduğunu, sadece dilekçe ücretine takdir edilmesi gerektiğini, …sigorta yönünden faiz başlangıç tarihinin hatalı belirlendiğini, her ne kadar Polatlı 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/8 dosyası ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ise de, anılan davada dava dilekçesinin 19.01.2017’de tebliğ edildiği, bu nedenle davalı … şirketinin temerrüt tarihinin 19.01.2017 olduğunu, maddi ve manevi tazminatı bir bütün olarak hesaplayıp bu tutar üzerinden kabul ve red oranına göre tüm yargılama masraflarının hesabı yoluna gidilmesinin doğru olmadığını, yargılama giderlerinin maddi ve manevi olmak üzere ayrı ayrı kabul ve red oranına göre hesaplanması gerektiğini, bakıcı gideri tazminatının hatalı hesaplandığını, 6 aylık iyileşme döneminde 4 ayın haricindeki diğer 2 aylık sürede de davacı lehine bakıcı gideri hesaplanması gerektiğini, manevi tazminat miktarının düşük olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Davalı …Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Dava yoluna bitmeden önce sigorta şirketine başvuru yapılması dava şartının eksik olduğunu, başvuru ile heraber gerekli tüm evrakların ibraz edilmemiş, dolayısıyla başvuru şartının yerine getirilmemiş olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı açısından yeterli inceleme yapılmadığını, dava öncesi davacı tarafından alınan 27.06.2018 tarihli Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından hazırlanan rapora göre karar verildiğini, ATK’dan rapor alınması ve buna göre karar verilmesi gerekirken rapora itirazlarının dikkate alınmamış ve dava öncesi davacı tarafından alınan rapor esas alınarak harar verilmiş olduğunu, usule ve yasaya uygun olmayan yönetmelik esas alınarak belirlenen maluliyet oranı üzerinden ve kusur tespiti| yapılmadan tazminat hesaplanmasının da hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin temerrüde düşmediğini, hesaplanan tüm tazminat tutarı üzerinden aleyhe vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Dosya kapsamından; 29/04/2016 tarihinde, sürücü …’ın yönetimindeki mülkiyeti diğer davalı …’a ait … plakalı otomobil ile seyretmekteyken, yolun sağ tarafında durmakta olan … plaka numaralı belediye otobüsünden inip, aracın arka kısmından, yolun karşı tarafına geçmeye çalışan yaya davacı … .’ye çarpması ile meydana gelen trafik kazasında davacının yaralanması nedeniyle maddi ve manevi tazminat talep edildiği anlaşılmaktadır.Somut uyuşmazlıkta, Davacı tarafından Beyoğlu 43. Noterliği’nin 08/01/2018 tarihli ihtarnamesi ile davalı … şirketine başvuru yapılmış olup, ihtarname 15/01/2018 tarihinde tebliğ edilmiştir. Bu durumda 2918 Sayılı KTK’nın 97. Maddesindeki başvuru koşulu yerine getirildiğinden bu yöndeki istinaf talebi yerinde görülmemiştir. Bu halde başvuru dava şartına ilişkin istinaf itirazı ve “KTK’nın 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.2.b. maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Kanun metni doğrultusunda; davacı tarafın sigortanın başvuru tarihi 15.01.2018 olup; 8 iş günü eklenmekle temerrüt tarihi 25.01.2018 temerrüt tarihi olarak tespit edilmiştir.” yönündeki gerekçe ile “Her ne kadar davacı taraf temerrüt tarihi olarak Polatlı 1. AHM’nin 2017/8 – 272 E.K sayılı dava dosyasında dava dilekçesinin tebliği tarihi olduğunu belirtmiş ise de; Aynı dava hakkında daha önce takipsiz bırakılması nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ise açılmamış sayılmasına karar verilen mahkemede açılan davanın zamanaşımını kesmeyeceği, açılmamış sayılan davadaki talepler dahi vâki olmamış sayılacağı, davanın açılmamış sayılması ile davacı tarafça hiç dava açılmamış gibi düşünülmesi gerekeceği yerleşik Yargıtay uygulamaları gereği olmakla; davalı … yönünden temerrüt tarihi bu doğrultuda tespit edilmiştir.” yönündeki usul ve yasaya uygun gerekçeye göre tespit edilen temerrüd tarihine ilişkin istinaf itirazları yerinde değildir.Kaza tespit tutanağında; kazada, yaya ….’ye, KTK md. (133/b) karşıdan karşıya geçişlerde yayaların yaya geçidi, okul geçidi, yoksa kavşak, alt ve üst geçitleri kullanması, bunlar yoksa, yolun müsait olduğu zamanlarda geçiş yaparlar gerekçesi ile kusur atfedildiği, … plakalı araç sürücüsüne KTK md. (52/1-b) de belirtilen, aracının hızını hava, yol ve araç, insan trafiğine göre ayarlamadığı gerekçesi ile kusur atfedildiği açıklanmış, Mahkemece alınan kusur raporunda bilirkişi; sürücü belgesiz …’ın, yönetimindeki … plâka numaralı otomobil ile ortadan röfüjle ayrılmış tek yönlü araç trafiği olan, 2 şeritli Refik Cesur caddesi üzerinde sol şeritte seyrederken, KTK md. 52/a uyarınca aracının süratini yol, hava ve trafik durumuna göre ayarlaması, yerleşim birimi olan bu yerde yavaş ve dikkatli seyretmesi, yolun sağ tarafına yanaşarak otobüs durağında yolcu indirmekte olan otobüsü gördüğünde, yavaşlaması ve araçtan inen yolcuların her an yolun karşı tarafına geçebileceklerimi dikkate alması gerekirken, bu kurallara uymayıp, süratli ve dikkatsiz şekilde seyretmesi esnasında, otobüsün arka tarafından çıkarak yolun karşı tarafına geçiş yapmakta olan yaya ….’ye, yolun 2. şeridi üzerinde, otosunun ön sağ far kısmı ile çarpmış olmasında, birinci derecede ve % 60 oranında kusurlu olduğu, yaya ….’nün, yolun sağ tarafında otobüs durağında duran otobüsten indikten sonra, yolun karşı tarafına geçmek için, yolun her iki tarafını kontrol etmesi, KTY (md. 138/b) uyarınca, yaya geçidinin bulunmadığı bu yerde karşı tarafa geçiş yapmak için en yakın yerde bulunan alt veya üst geçidin varlığını belirlemesi, sol tarafında gelerek yaklaşmakta olan araçları dikkate alması ve onların geçişini beklemesi gerekirken, bu kurallara uymayıp, kontrolsüz şekilde yolun karşı tarafına geçiş yapmakta olduğu sırada, yolun birinci şeridini tamamlayıp, 2. şeridine girdiği yerde, sol tarafından süratli şekilde seyrederek gelen aracın, kendisine ön sağ far kısmı ile çarpmasına sebebiyet vermiş olmasında, ikinci derecede ve % 40 oranında kusurlu olduğunu belirlemiştir. Bu durumda kaza tespit tutanağı ile Mahkemece alınan kusur raporunun birbiriyle örtüştüğü ve olayın oluşuna uygun düştüğü nazara alındığında kusura yönelik istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihinden sonra da Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/12953 Esas ve 2019/5180 Karar sayılı kararı). 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında ise, Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine, 20/02/2019 tarihinden sonrada Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. (Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 2021/12907 E. ve 2022/6237 K., 2021/12288 E. ve 2022/6235 K., 2021/11515 E. ve 2022/5238 K. sayılı kararları).)Somut uyuşmazlıkta; davacı hakkında düzenlenen Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’nın 26/11/2018 tarihli raporunda; Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre; % 14 özür oranı olduğu, 6 ay süre ile iş göremez kaldığı, 6 ay süresince başkasının bakımına muhtaç olduğu, devamlı surette başka birinin bakımına muhtaç olmadığı tespit edilmiştir.Hükme esas alınan maluliyet raporu dosya kapsamı ve davacının kaza nedeniyle düzenlenen tüm tıbbi belgeleri de incelenerek maluliyet oranının tespiti açısından kaza ile yaralanma arasındaki illiyet bağı da açıklanarak kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde düzenlenmiş olmasına göre bu yöne değinen istinaf itirazı yerinde değildir.Bakıcı gideri aktüerya bilirkişi raporunda 6 ay süre üzerinden alternatifli olarak 4.238,86 TL hesaplanmış, davacı vekilince ıslah dilekçesi ile bu yöndeki talep 4.238,86 TL ye arttırılmıştır. Mahkemece maluliyet raporunda açıklanan 6 aylık bakıcı süresi üzerinden kabul kararı verilmesi gerekirken, “maluliyet raporuna göre 6 ay geçici iş göremezlik tespit edilen davacının bu sürenin 2 ayını hastanede tedavi olarak geçirdiği” yanılgılı gerekçesiyle 4 ay üzerinden bakıcı giderine hükmedilmesi doğru olmamıştır. Bakıcı giderine yönelik istinaf itirazı yerindedir.Karayolları Trafik Kanunu’nda manevi tazminat konusunda özel bir düzenleme yapılmadığından trafik kazası nedeniyle oluşan cismani zarar nedeniyle manevi tazminat talep edilmesi halinde TBK’da manevi tazminata ilişkin hükümler uygulanacaktır. TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/1.maddesine göre, “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. “Bu yasal hüküm gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın miktarı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Manevi tazminat takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir.Bu açıklamalar çerçevesinde, somut uyuşmazlıkta olay tarihi, kazanın oluş şekli, kusur durumu, yaralanmanın mahiyeti ile tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, maluliyete ilişkin rapor ve yukarıda açıklanan ilkelerle birlikte dikkate alındığında mahkemece belirlenen manevi tazminat miktarının bir miktar düşük belirlendiği, 15.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesinin uygun olacağı kanaatine varılmıştır. Ayrıca, vekalet ücreti ve yargılama giderlerine yönelik diğer istinaf itirazları yerinde değilse de, davalı … şirketi aleyhine manevi tazminat kabulü olmamasına rağmen, sigorta şirketini de sorumlu tutacak şekilde yargılama gideri takdiri de doğru olmamıştır.
Bu nedenle; davacı vekili ile davalı …Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
A- Davacı vekili ile davalı …Ş. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA,
Buna göre:
A-Maddi tazminat davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE,
4.238,86 TL geçici iş göremezlik tazminatının, davalılardan … Sigorta Şirketi yönünden davacının sigorta şirketine başvuru tarihine göre tespit edilen 25.01.2018 tarihinden itibaren, diğer davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 29/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, tahsilde tekerrüre yer vermeden tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
34.852,07 TL sürekli iş göremezlik tazminatının, davalılardan … Sigorta Şirketi yönünden davacının sigorta şirketine başvuru tarihine göre tespit edilen 25.01.2018 tarihinden itibaren, diğer davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 29/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, tahsilde tekerrüre yer vermeden tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4.238,86 TL bakıcı gideri tazminatının, davalılardan …. Sigorta Şirketi yönünden davacının sigorta şirketine başvuru tarihine göre tespit edilen 25.01.2018 tarihinden itibaren, diğer davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 29/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, tahsilde tekerrüre yer vermeden tahsili ile davacı tarafa verilmesine;
25,00 TL tedavi gideri ve 25,00 TL ulaşım giderine ilişkin maddi tazminat talebinin Feragat Nedeniyle Reddine,
B-Manevi tazminat davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE;
Davacı yönünden; takdiren 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 29/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine; fazlaya ilişkin kısmın reddine,
1-Alınması gerekli 3.984,51 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 85,99 TL peşin harç, 740,00 TL ıslah harcının mahsubu ile kalan 3.158,52 TL harcın, 2.133,87 TL’sinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, 1.024,65 TL’sinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
2-Maddi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan …Ü.T uyarınca 6.432,87 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Maddi tazminat davası red edilen kısım yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan …Ü.T uyarınca 50,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Manevi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan …Ü.T uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve … ‘dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Manevi tazminat davası red edilen kısım yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan …Ü.T uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ve …’a verilmesine,
6-Davacı tarafça yapılan 825,99 TL harç giderinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesi yanında, 474,55 TL posta-tebligat masrafı, 2.100,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.574,55 TL giderin davanın kabul reddi göz önünde bulundurularak 1.631,39 TL sının tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, 564,77 TL sının davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN ;
1-Davacı ve davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine,
2-a-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 94,70 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 148,60 TL istinaf başvuru harcının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
b-İstinaf aşamasında davalı …Ş. tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile adı geçen davalıya verilmesine,
3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.23/06/2022