Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/11 E. 2020/615 K. 04.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2020/11
KARAR NO : 2020/615
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 31/10/2019
NUMARASI : 2019/7768 D.İş Esas 2019/249 D.İş Karar
DAVA : Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
KARAR TARİHİ: 04/06/2020
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili başvuru dilekçesinde özetle; 28/06/2016 tarihinde, davalı tarafça ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı aracın tek taraflı ve tam kusurlu kaza yapması sonucu araçta yolcu olarak bulunan davacıların desteği … vefat ettiğini, davacıların destekten yoksun kaldığını iddia ederek, her bir davacı için 2.550,00 TL’den olmak üzere toplamda 5.100,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsili ile davacılara verilmesini talep etmiştir. Sunulan ıslah dilekçesi ile talep … için 70.773,42 TL, … için 69.883,98 TL olmak üzere toplam 140.657,39 TL sına ıslah edilmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili nezdinde sigortalı olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun araç sürücüsünün kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davacının eksik evrak ile başvuru yaptığını, bu nedenle ödeme yapılmadığını, KTK’nın 97.maddesi gereğince, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, destekten yoksun kalma tazminatının hesaplamasının TRH 2010 Yaşam Tablosu ve %1,8 teknik faiz dikkate alınarak yapılması gerektiğini beyan ederek, başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyeti, davacı … için 70.773,42 TL, davacı … için 69.883,98 TL olmak üzere 140.657,39 TL destekten yoksun kalma tazminatının 19/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine karar vermiş, bu karara karşı davalı tarafça itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyeti, davalı tarafın itirazının reddine karar vermiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dosya Dairemize gelmekle, 2017/1560 E. 2019/403 K. nolu karar ile “Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilerek dosya inceleme ve değerlendirme yapılmak için Sigorta Tahkim Komisyonuna gönderilmek üzere mahkemesine iadesine” karar verilmiştir. Daire kararı üzerine İtiraz Hakem Heyeti, “Davalı tarafın itirazının kısmen kabulüne, Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, Başvuru sahiplerinin taleplerinin kısmen kabulü ile … için 54.032,83 TL, … için 65.289,79 TL olmak üzere toplamda 119.322,62 TL destekten yoksun kalma tazminatının 19.10.2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak başvuru sahiplerine verilmesine, başvuran tarafın fazlaya ilişkin talebin reddine” karar vermiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; zamanaşımı süreleri geçtikten sonra açılan davanın zamanaşımı yönünden reddi gerektiğini, yeni düzenlemeye göre zarar görenlerin doğrudan dava açma hakkının ortadan kaldırıldığını, dava öncesinde sigorta kuruluşuna başvuru zorunluluğu getirildiğini, hükme esas bilirkişi raporunda başvuran anne ve babanın muhtemel bakiye yaşam süresinin hatalı hesaplandığından hükmedilen tazminatın fahiş ve hatalı olduğunu, davacıya peşin değerli ödeme yapılıp yapılmadığının tespit edilmediği ve indirim yapılmadığını, somut olayda hatır taşımasının mevcut olduğunun tespiti halinde tazminat miktarından yerleşik içtihatlar gereği indirim yapılmamasının hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin olup, istinaf açısından uyuşmazlık konusu; HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Davacı tarafça Hakem Heyetine başvuru öncesi 30/09/2016 tarihli dilekçe ile davalı … şirketine başvuruda bulunulmuş ve davalı tarafça 13/10/2016 tarihli yazı ile eksikliği açıklanan belgelerin tamamlanması talep edilmiş, eksikliklere yönelik davacı ihtarı davalı … şirketine 26/10/2016 tarihinde tebliğ edilmiş ve davalının 14/11/2016 tarihli yazısı ile otopsi raporu eksikliğinden bahsedilmiş olduğuna göre, davacı tarafından, davalı … Şirketine KTK’nın 97. maddesi ile getirilen başvuru koşulunun yerine getirildiği ve olumsuz sonuçlandığı ve buna bağlı olarak 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/13.maddesinde ki başvuru koşulunun da yerine getirildiği kabul edilerek başvuru yapılmadığı/dava şartının eksik olduğu istinafı yerinde görülmemiştir.Zamanaşımının, doğmuş bir alacağa son veren sebeplerden olmadığı, sadece alacağın talep edilebilmesi imkanını ortadan kaldırdığı ve hukuki mahiyetinin itiraz değil def’i olduğu dikkate alındığında; ancak, ileri sürüldüğü takdirde ve sadece ileri süren taraf bakımından dikkate alınabileceği açıktır. Zamanaşımı, hakimin re’sen dikkate alabileceği borcu sona erdiren itiraz sebeplerinden farklı olarak, sadece ileri süren taraf lehine uygulama alanı bulur. Davalı vekilince zamanaşımına yönelik istinaf talebinde bulunulmuş ise de gerek dosyaya sunulan cevap dilekçesinde ve gerekse daha önce verilen kararın istinafında bu yönde bir defi/beyan bulunmadığından bu hususa değinen istinaf talebi yerinde değildir.İtiraz Hakem Heyetince sürücünün savunması da açıklanarak son parağraf ile “dosya kapsamında müteveffa … hatır için taşındığı yönünde bilgi/belge bulunmadığından hatır taşımasına yönelik iddianın ispat edilemediği” kabul edilmiş ve kararda bu yönde indirim uygulanmamıştır.Dosyada bulunan ceza dosyası fotokopileri incelendiğinde; Davacıların ayrı ayrı verdikleri 11/07/2017 tarihli jandarmadaki ifadelerinde; Trafik kazası öncesi Pazar günü oğulları … Konya’nın Selçuk ilçesinde araç ve mikserlerinin bulunması nedeniyle oraya iş için gittiğini, kaza günü de aynı mahalleden arkadaşları olan … ile Çeltikten Ankara’ya yola çıktıklarını olay günü oğlundan öğrendiklerini beyan etmişlerdir. … 26/07/2017 tarihli jandarmadaki ifadesinde; … aynı mahallede olduklarından dolayı tanıdığını, arkadaş olduklarını (Savcılık ifadesinde de arkadaş olduklarını söylemiş ancak hafıza kaybı nedeniyle Çeltik’e gittiklerini ve kaza yaptığını hatılamadığını beyan etmiştir.) beyan etmiştir. Bu durumda sürücü ve müteveffa arkadaş olmakla birlikte taşımanın kimin yararına olduğu ispat edilemediğine göre İHH tarafından hatır taşıması indirimi yapılmamış olmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından bu yöndeki istinaf talebi yerinde görülmemiştir. Baba … açısından TRH 2010 yaşam tablosu ve 47 yaşa göre, Anne … açısından TRH 2010 yaşam tablosu ve 48 yaşa göre yapılan hesaplama; yaş, cinsiyet açısından muhtemel yaşam süresi hesabı TRH 2010 yaşam tablosuna uygun olduğundan bu hususa değinen istinaf talebi yerinde görülmemiştir. Davalı vekili İtiraz Hakem Heyetinin daha önce vermiş olduğu kararına karşı verilen istinaf dilekçesinde “davacıya peşin değerli ödeme yapılıp yapılmadığının tespit edilmediği” istinaf konusu yapılmadığından davacı lehine usulü kazanılmış hak oluştuğu gözönünde bulundurulduğunda bu hususa değinen istinaf talebi yerinde değildir.Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davalı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-6728 sayılı Yasa’nın 36.maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,3-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine,4- İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına,5-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,6- İstinaf talebi için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.04/06/2020