Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/1092
KARAR NO: 2022/1203
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 18/12/2019
NUMARASI: 2018/93 Esas – 2019/1036 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 14/06/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 15/05/2017 tarihinde müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu ve sürücüsü … olan … plakalı araç ile sürücüsü … olan … plakalı aracın çift taraflı kaza yapması neticesinde yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini ve müvekkilinin bedensel zarara uğradığını, … plakalı aracın kaza tarihinde davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olduğunu, bu nedenle HMK m.107 kapsamında bedensel zararının tespiti ile geçici iş göremezlikten dolayı 100,00 TL, sürekli iş göremezlikten dolayı 100,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile geçici iş göremezlik talebini 8.424,36-TL’na, sürekli iş göremezlik talebini 166.207,90-TL’na yükseltmiştir. Davalı davaya cevap vermemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın Kısmen Kabulü İle; Davacının daimi iş göremezlikten kaynaklanan 166.207,90 TL tazminat alacağının 29/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya Verilmesine, Fazlaya ilişkin kısmın Reddine, ” karar verilmiştir. Bu karara karşı taraf vekillerinin istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Geçici iş göremezlik taleplerinin reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, geçici iş göremezlik tazminatının poliçe teminatı kapsamında olduğunu, kararın bu yönüyle müvekkili lehine kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davacının öğrenci olduğundan bahisle, çalıştığına dair hiçbir somut belge olmamasına rağmen ve davacı vekilince tek taraflı olarak sunulan emsal ücret yazısı üzerine asgari ücretin 3,55 katı ve agi dahil hesaplanmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının öğremini sürdürdüğü bölümden mezun olacağı muhtemel tarihin öğretim kurumlarından sorulmadan, mesleğine göre gelirinin saptanması için emsal gelir araştırması yapılmadan davacı vekilinin tek taraflı sunduğu emsal ücret yazısına göre karar verilmesinin, davacının beyanına dayanarak 2019 Haziran’da mezun olduğu kabul edilerek ve iş arama süresi hesaba katılmadan hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, davacının kaza tarihinde öğrenci olduğu ve yaşı da dikkate alındığında, askerlik hizmetini yerine getireceği, bu hizmetin zorunlu olduğu ve bu dönemde gelir elde edemeyeceğinin gözetilmediğini, dosya içeriğinde davacının öğrenci olduğu, çalışmadığının sabit olduğunu, 15/05/2017- 26/06/2019 tarihleri arasında AGİ dahil ücret üzerinden hesaplama yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, mahkemece hatır taşıması indirimi hususunun tazminat hesabında dikkate alınmamasının hatalı olduğunu, bilirkişi raporunun alanında uzman aktüer bilirkişi olması gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından; 15/05/2017 günü saat 02.00 sıralarında sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobili ile seyri sırasında olay mahalline geldiğinde, önünde aynı istikamette doğru seyrini sürdüren sürücü … idaresindeki … plakalı otobüse aracın ön tarafı ile arkadan çarpması sonucu … plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacı …’ın yaralanması ile neticelenen kaza nedeniyle, … plakalı aracın sigortacısından sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı talep edildiği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamında hükme esas alınan aktüerya bilirkişi ek raporunun davalı vekiline tebliği ile davalı vekili tarafından bilirkişi raporuna süresinde itiraz edilmiş olmakla birlikte, AGİ açısından bir itiraz ileri sürülmemiştir. AGİ açısından oluşan usulü kazanılmış hakka göre bu açıdan inceleme yapılmamıştır. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin emsal 02/06/2020 tarih, 2019/6636 E. ve 2020/3039 K. sayılı kararında “Davacıların murisi … kaza tarihinde 21 yaşında olup dava dilekçesinde, müteveffanın Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Tarih Bölümünde öğrenci olduğu belirtilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan 12.11.2015 tarihli hesap bilirkişi ek raporunda yüksekokul mezunu bir kişinin asgari ücretin iki katını alacağı nazara alınarak destekten yoksun kalma tazminatı hesaplaması yapılmış, davalı tarafça hesap raporuna süresi içerisinde itiraz edilmiştir. Mahkemece desteğin geliri yönünde gerekli araştırma yapılmadan karar verilmiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Bu durumda mahkemece davacılar vekilince iddia edildiği üzere kaza tarihinde desteğin üniversite öğrencisi olup olmadığı araştırılarak üniversite öğrencisi olması halinde, mezun olacağı tarihin ilgili öğrenim kurumundan sorulması; ilgili meslek odaları ve meslek kuruluşlarından mezuniyetinden itibaren ne kadar sürede iş bulabileceği, emsal gelirinin ne kadar olacağı gibi hususların sorulması; bu tespitlerden sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek tazminat hesabının yapılması için, bilirkişiden rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle hüküm tesisi doğru görülmemiştir.”. şeklinde karar verilerek müteveffanın yüksekokul öğrencisi olması halinde ücretinin belirlenmesi için izlenecek yöntem gösterilmiştir. Somut olayda, davacı vekilince dosyaya sunulan öğrenci belgesinin incelenmesinde, davacının İstanbul Arel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi 3. Sınıf öğrencisi olduğu, 24/09/2016 tarihinde kayıt yaptırdığı, öğrenim süresinin 4 yıl olduğu görülmüştür. Hükme esas alınan ek bilirkişi raporunda davacının 26/06/2019 tarihine kadar kazançlarının asgari ücret üzerinden hesaplanacağı da açıklanarak, TÜİK kazanç bilgi sorgulama raporunda iş ve yönetim ile ilgili profesyonel meslek mensuplarının 2014/Kasım dönemi aylık brüt ücretinin 4.368,00 TL olduğunun belirtildiği açıklanarak, net ücretin asgari ücretin 3,55 katı olduğunun kabulü ile hesaplama yapıldığı anlaşılmıştır. Davacının olay tarihinden önce İstanbul Arel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi 3. Sınıf öğrencisi olduğu görülmekle beraber, okulundan ne zaman mezun olacağı, mezun olduktan sonra ne kadar gelir elde edebileceği hususunun araştırılmadan, mezun olacağı tarih itibariyle alacağı ücretin TÜİK verilerine göre tespit edilmesi eksik incelemeye dayalı olmuştur. O halde mahkemece yapılması gereken; kaza tarihinde davacının öğrenim gördüğü okula ve davacı vekiline hangi meslek odalarına yazı yazılması konusunda beyanda bulunması açısından mehil de verilerek, beyana göre ilgili meslek odalarına yazı yazılarak mezun olacağı tarihin ve mezunların hangi alanda / işte çalıştıklarının sorulması, ilgili meslek odaları ve meslek kuruluşlarından mezuniyetinden itibaren ne kadar sürede iş bulabileceği, emsal gelirinin ne kadar olacağı gibi hususların sorulması, uyaptan bakılan hizmet dökümüne göre davacının fiilen çalıştığı da görülmekle, 2020 ve 2021 yılı çalıştığı yerlere müzekkere yazılarak hangi pozisyonda çalıştığı ve maaşı da sorulup bu tespitlerden sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek hükme esas alınan rapor tarihindeki verilere göre ek rapor alınarak tazminat hesabının yapılması suretiyle sonuç tazminatın belirlenmesi için bilirkişiden ek rapor yada yeniden rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi olmalıdır. Kabule göre de; Davalı taraf cevap dilekçesi vermemiş olup, bu nedenle süresinde davacının hatır için taşındığı yönünde iddia ve savunma ileri sürmemiştir. Mahkemece, taşımanın hatır için olduğu değerlendirilerek tazminattan hatır indirimi yapılabilmesi için davalının bu yönde savunma getirmesi ve taşımanın hatır için olup olmadığı, tarafların yakınlığı, varsa hatır için taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığı gibi olayın özel şartlarını ortaya koyması gerekmektedir. Davalı tarafın süresinde hatır taşıması olduğuna dair iddiası ve savunması olmadığına göre İlk Derece Mahkemesince hatır indirimi yapılmamış olmasında bir isabetsizlik yoktur. Ek rapor 4. Sayfasında askerlikte geçecek 1 yıllık sürede kazanç kaybı tahakkuk ettirilmemiş olduğu açıklanmakla ve bilirkişi aktüer uzmanı olduğundan (görevlendirmeye göre) bu hususlara değinen istinaf talebi yerinde değildir. Dosya kapsamından davacının kaza tarihinden önce gelir getiren bir işte çalıştığının ispat edilemediği, sunulan belgelerden kaza tarihinden önce öğrenci olduğu anlaşıldığından geçici iş göremezlik talebinin reddine karar verilmesinde, (“geçici iş göremezlikten kaynaklanan tazminatlar sigorta güvencesi dışına çıkarıldığından davalı sigorta şirketi geçici iş göremezlik tazminatı nedeniyle oluşan zarardan sorumlu olmadığından” gerekçesi doğru değil ise de sonuç olarak) usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/18255 E. ve 2019/7657 K., 2016/12688 E. ve 2019/6378 K., 2016/2455 E. ve 2019/1005 K. sayılı kararları). Bu hususa değinen istinaf talebi yerinde değildir. Bu nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-a.Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, b.Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 2-a-Davacı yönünden; Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan 54,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, b-Davalı yönünden; İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 3-a-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, b-Davacının istinaf aşamasında yaptığı istinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.14/06/2022