Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1081 E. 2022/1036 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/1081
KARAR NO: 2022/1036
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 24/12/2019
NUMARASI: 2017/792 Esas – 2019/1302 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 26/05/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı sigorta şirketine zorunlu mali mesuliyet poliçesi ile sigortalı olan … plakalı aracın 20/03/2017 tarihinde sürücü …’ın sevk ve idaresindeyken asli kusurlu olarak … plakalı araca çarpması sebebiyle çift taraflı, ölümlü ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, bu kaza sebebiyle … plakalı motosiklet sürücüsü …’ın vefat ettiğini, kazadan sonra müvekkili … tarafından davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını, davalı sigorta şirketin tarafından müvekkili …’a 17/05/2017 tarihinde 119.660,00 TL ödeme yapıldığını, müvekkilin mağduriyeti şirket tarafından ödenen miktarın üzerinde olduğunu, haksız ve hukuka aykırı olarak yapılan indirimleri kabul etmediklerini, K.T.K 111.maddesi gereğince sorumluluğu daraltan anlaşmaların geçersiz olduğunu, müvekkiline yapılan eksik ödeme hususunda davalı sigorta şirketine 20/06/2017 tarihinde yeniden başvuru yaptıklarını, davalı sigorta şirketi tarafından herhangi bir cevap verilmediğini, müvekkilleri … ve … için destekten yoksun kalma tazminatının ödenmesi amacıyla 20/06/2017 tarihinde davalı sigorta şirketine başvurulduğunu, davalı sigorta şirketi tarafından müvekkillerine olumlu bir cevap verilmediğini beyanla, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik anne … için 1.000,00 TL, baba … için 1.000,00 TL ve eş … için 2.000,00 TL olmak üzere toplam 4.000,00 TL destekten yoksunluk tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı …’a 17/05/2017 tarihinde 119.660,00 TL tazminat ödemesi yapıldığını, müvekkili şirketin ilgili poliçeden kaynaklanan sorumluluğunun son bulduğunu, davayı kabul manasında olmamak üzere faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olmasının gerektiğini beyanla, davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kısmen kabulüne, 1-Davacı … yönünden 26.512,14 TL, davacı … yönünden 32.714,64 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihi olan 05/07/2017 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2-Davacı … yönünden açılan davanın reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müteveffa …’ın kazadan önce Domaniç Ziraat Odası’na kayıtlı olduğunu, buna yönelik sicil kayıt ve belgeleri mahkemeye sunduklarını, tazminat hesaplamasında belirttikleri hususun dikkate alınarak asgari ücretin 2 katı üzerinden hesaplama yapılmasına yönelik beyanda bulunduklarını, ancak ilk derece mahkemesince aldırılan bilirkişi roporunda müteveffanın çiftçilik ve hayvancılık işinde fiili ve fikri bedeni katkısının asgari ücrete eşit olabileceği kanaatine varılmış ve müvekkilinin alabileceği destekten yoksun kalma tazminat miktarının hatalı hesaplanmış olduğunu, ilk derece mahkemesince hükmedilen vekalet ücretinin hatalı olduğunu, davacıların kendilerini ayrı vekiller ile temsil ettirdiğinden ayrı ayrı vekalet ücreti verilmesi gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından; 20/03/2017 tarihinde sürücü … yönetimindeki, davalı şirkete zorunlu mali mesuliyet sigortalı … plakalı araç ile kavşağa giren … plakalı aracın çarpışması sonucu meydana gelen ölümlü trafik kazası sonucu …’ın vefatı nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talep edildiği anlaşılmaktadır. Dava dilekçesinde müteveffanın çiftçi olduğu yönünde bir iddia ileri sürülmemiş, dosyada aldırılan bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde, davacı tarafından müteveffanın çiftçilik yaptığı iddiasında bulunarak Domaniç Ziraat Odasından aldığı belgeyi delil olarak sunmuştur. Davacı tarafça dava dilekçesinde ileri sürülmeyen ve davalının açık muvafakatı bulunmayan yeni iddiaanın ileri sürülmüş olmasına ve delil ibraz süresi geçtikten sonra daha önce dayanmadığı bir delili sunmuş olmasına göre ayrıca hükme esas alınan ayrıca bilirkişi raporunda müteveffa desteğin çiftçilik ve hayvancılık işinde fiili, fikri ve bedeni katkısının asgari ücrete eşit olabileceği kanaatine varıldığı da açıklanmış olmasına göre bilirkişi raporu ile belirlenen müteveffanın gelirine ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.İhtiyari dava arkadaşı olan davacıların her birinin ayrı ayrı tazminat talebinde bulunmuş olması, her birinin davasının diğerinden bağımsız olması ve aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda da esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak her bir davacı yönünden lehine hükmedilen tazminat miktarına göre ayrı ayrı vekalet ücreti verilmesi gerekir. Vekalet ücretine yönelik istinaf itirazı yerindir. Bu nedenle; davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: Davanın KISMEN KABULÜNE, 1-Davacı … yönünden 26.512,14 TL, davacı … yönünden 32.714,64 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihi olan 05/07/2017 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2-Davacı … yönünden açılan davanın reddine, 3-Karar harcı 4.045,78 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 31,40 TL peşin harç, 195,50 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 226,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.818,88 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına, 4-Davacılar tarafından peşin olarak yatırılan 31,40 TL başvurma harcı, 31,40 TL peşin/harç, 195,50 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 258,30 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacılara ödenmesine, 5-Davacılar tarafından yapılan 215,40 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.700,00 TL bilirkişi ücreti (3 farklı bilirkişi) olmak üzere toplam 1.915,40 TL’nin kabul-red oranları gözetilerek 1.852,83 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacılara ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde, 6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 7-Kabule göre; Davacılar … ve … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre; davacı … açısından 3.181,45 TL, davacı … açısından 3.925,75 TL olarak belirlenen vekalet ücretinin davalıdan alınarak ayrı ayrı adı geçen davacılara verilmesine, 8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 2.000,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, 9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davacılar tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-İstinaf aşamasında davacılar tarafından yapılan 81,50 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 148,60 TL istinaf başvuru harcının davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.26/05/2022