Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1064 E. 2022/954 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/1064
KARAR NO: 2022/954
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 24/12/2019
NUMARASI: 2015/1499 Esas – 2019/1327 Karar
DAVA: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
KARAR TARİHİ: 17/05/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 19/11/2014 günü, … plaka sayılı araç ile sürücü/davalı … çarparak yaralanmasına sebep olduğunu, kazaya karışan aracın işleteninin … San. Tic. Ltd. Şti. olduğunu, aracın … A.Ş. adına işletildiğini, sürücü davalı … hakkında İstanbul Anadolu 36. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/244 E. sayılı dosyası ile taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma iddiası ile dava açıldığını, davacının olayın ardından Sağlık Bakanlığı Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldığını ve hemen ameliyata alındığını, taburcu edildikten sonra 2 ay süre ile yatağa bağlı olarak tedavisinin devam ettiğini belirterek davacının kaza nedeniyle maluliyet yaşadığı dönem yönünden gelir kaybı için şimdilik 1.000 TL, kalıcı maluliyet oluşması nedeniyle ortaya çıkacak zarar ile ilgili olarak 1.000 TL, bakımı için harcanan bakım tazminatı olarak 1.000 TL olmak toplam 3.000 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan sigorta şirketi için poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesini, sigorta şirketi dışında kalan diğer davalılar yönünden 35.000-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.Davalı … San. Tic. Ltd. Sti. ve davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; 19.11.2014 tarihinde meydana gelen kaza neticesinde trafik polislerince tutulan kaza tutanağının fili duruma uygun olmadığını ve tutanağın içeriğini kabul etmediğini, sunacakları güvenlik kamera görüntülerinin incelenmesi halinde gerçeğin anlaşılacağını, caddenin çift şeritli bir cadde olduğunu karşı yönden gelen diğer yoldan çift çizgi şeklinde ayrılmakta olduğunu, müvekkilinin kural gereği sol şeride geçmiş olduğunu ve yoluna devam etmek isterken, orta refüjde yolun karşısına geçmek için bekleyen davacıya aracın sol aynası ile çarptığını, bu çarpmada müvekkillerin herhangi bir kastı veya kusuru bulunmadıgını, davacının kazanın olduğu yere çok yakın yaya geçidinden veya biraz ilerideki trafık ışıklarından geçmeyerek, araçların içinden karşı tarafa geçmesi ile kazanın gerçekleşmiş olduğunu, bu kazanın oluşmasında davacının kendisinin de kusuru bulunduğunu, müvekkili şirketin tüm çalışanlarına, şoförlerine gerekli eğitimi verdiğini, tüm özen ve denetim sorumluluğunu yerine getirdiğini, talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı …Ticaret A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu trafik kazasının gerçekleşmiş olduğu otobüs hattının, müvekkili şirket tarafından, diğer davalı … San. Tic. Ltd. Şti.ye kiralandığını, müvekkilinin işleten sıfatına sahip olmadığını davalı … Ltd. Şti. ile müvekkili … A.Ş arasındaki hat kiralama ilişkisi çerçevesinde hat kiracısı … Ltd. Şti. bu hatta çalıştıracağı aracı temin etmekte veya kiralamakta olduğunu, 3.000,00 TL maddi tazminatın ve tahkikat sonucu belirlenecek toplam maddi zararların tazmini talebinde bulunduğunu, davacının vücudundaki fonksiyon kaybının tespiti hususunda iddiaları doğrultusunda rapor aldırılmasını, davacı tarafından dava konusu yapılan maddi tazminat talebinin ticari avans faizi ile tahsili talep edilmişse de, bu talebin kabul görmesi hukuken mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kısmen kabulüne, 1-8.948,95 TL geçici iş göremezlik zararının ve 1.000,00 TL bakım tazminatının tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, hükmedilen tutara davalı … şirketi yönünden 03/07/2015 dava tarihi; diğer davalılar yönünden 19/11/2014 kaza tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesine, 2-7.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 19/11/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … San. Tic. Ltd. Şti ve … A.Ş ‘den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye talebin reddine, ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili, davalı… San. Ve Tic. A.Ş. , davalılar … San. Tic. Ltd.Şti ile … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince TBK’nın 50. maddesi uyarınca hakkaniyete uygun tazminat belirlemesi gerektiğini, aktüerya hesap uzmanı tarafından hazırlanan 11.09.2017 tarihli kök raporun hakkaniyete uygun olduğunu, bu nedenle geçici iş göremezlik zararı yönünden ilk derece mahkemesi kararını istinaf ettiklerini, ve manevi tazminat miktarının hakkaniyete uygun olmadığını, düşük belirlendiği belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Davalı … San. Ve Tic. A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin işleten olduğu iddia edilmekte ise de müvekkili şirketin, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi meclis kararı ile otobüs hatlarının özel müteşebbislere kiralanması hususunda yetkili kılındığını, hattın işletmecisi veya işveren sıfatını haiz olmadığını, müvekkili davalının, otobüs işletmecisi değil, hattın ihale suretiyle kiralayanı, ihale makamı konumunda olup, bu sebeple de kendisiyle hat kiralama sözleşmesi akdetmiş otobüs işletmecisinin ya da personelinin hukuken işvereni konumunda olmadığını, hat kiracısı olan otobüs sahibinin, şoförlerini kendisinin seçmekte ve çalışma koşullarını da kendisinin belirleyerek istihdam ettiğini, davalı … Tic. Ltd. Şti. ile yapmış olduğu sözleşmenin kamusal niteliğinin gereği olan ihale usulüne dayandığını, müvekkili şirketin 696 sayılı KHK ile yapılan düzenleme kapsamına girmediğini, 11.09.2017 tarihli bilirkişi heyet raporu ile davalı sürücü …’ın %100 oranda kusurlu olduğunun tespit edildiğini, müvekkil şirketin bir kusuru olmadığını, davacı yanın 27.02.2018 tarihli duruşmada açık ve net bir şekilde bakım tazminatı talebinden vazgeçtiğini, işbu vazgeçmenin feragat niteliğinde olduğunu ancak bu duruma rağmen, davacı yanın bakım tazminatı talebine yönelik dosyanın incelemeye gönderildiğini ve tanzim olunan rapor kapsamında davacı yan lehine bakım tazminatına da hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek istinaf talep etmiştir.Davalılar …. Tic. Ltd. Şti. ile … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kaza tespit tutanağının fiili duruma uygun olmadığını, güvenlik kameralarının incelenmediğini, davacının karşıdan karşıya geçmesi gerekirken yeterli özen ve dikkati göstermediğini, kazada kusurunun olduğunu, bu sebeple davacıya aracın aynasının çarpmasında müvekkillerinin hiçbir kusuru ve kastı bulunmadığını, davacının kaza tarihindeki gelir durumunun incelendiğinde hiçbir gelirinin olmadığını, tazminat verilmesinin hatalı ve eksik incelemeye dayalı olduğunu, mahkemece verilen manevi tazminat miktarı fahiş olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından 19.11.2014 tarihinde davalı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı otobüs ile seyri esnasında karşıdan karşıya geçmek için orta refüjde beklemekte olan yaya olan davacı …’ya, otobüsünün ön sol dikiz aynasıyla çarpması meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığı ve bu yaralanması nedeni ile maddi ile manevi tazminat talep ettiği anlaşılmıştır. Mahkemece alınan kusur raporunda, davacı … yaya olarak orta refrüjün ortasında karşıdan karşıya geçmekte olduğu sırada davalı sürücü … yönetiminde ki aracın orta refrüjün ortasında bulunan yolun tamamını kaplamış ve karşıdan karşıya geçmekte olan davacıya on sol dikiz aynası kısmıyla çarpması ile meydana gelen trafik kazası nedeniyle daacı …’nın kusursuz, davalı sürücünün 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 53/b-1,54/3,54/b-3, 56/3 ve 67/a maddeleri gereğince, % 100 asli ve tam kusurlu, davacının kusursuz olduğu belirlenmiştir. Kusur raporundaki belirlemeler kaza tespit tutanağı ve ceza mahkemesinde alınan ATK Trafik İhtisas Dairesinin kusur raporu ve dosya kapsamı ile uyumlu bulunduğundan kusura ilişkin istinaf yerinde değildir. KTK’nın 3. maddesinde, işleten tanımına yer verilmiş, işleten sıfatının belirlenmesinde şekli ve maddi ölçüt olmak üzere iki ayrı ölçüden yararlanılmıştır. Şekli ölçüye göre trafik sicilinde malik görülen kişi işletendir. Maddi ölçüye göre ise trafik sicilinde adı geçen kişinin önemi bulunmamakta olup önemli olan araç üzerindeki fiili hakimiyet, araçtan ekonomik yarar sağlama, masraf ve rizikolara katlanma gibi ölçütlerdir. İşletenin belirlenmesinde doktrin ve Yargıtay’ın kabul ettiği görüş maddi ölçüdür (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 28/02/2019 tarih, 2016/6712 E. ve 2019/2237 K. sayılı kararı). Davalı … Ticaret A.Ş. (yeni ünvan … San. ve Tic. A.Ş.) ile davalı … İnş. San. Tic. Ltd Şti. arasında imzalanan “Hat Kiralama işi Sözleşmesi” örneği dosyada bulunmamakla birlikte davalı işletmenin ibraz ettiği komisyon kararlarında denetim yetkisinin verildiği görülmektedir. İş sahibinin, yükleniciyi denetleme ve kontrol yetkisinin bulunduğu hallerde, üçüncü kişilere verilen zararlardan iş sahibi de müteselsil sorumluluk ilkesine göre sorumlu olması gerekmektedir. Sözleşme yapılmış olması davalı idarenin sorumluluğunu kaldırmayacağı gibi davacının taraf olmadığı, davalılar arasında yapılan sözleşme hükümleri, davacıya karşı ileri sürülemeyecektir. Ayrıca trafik kazasına karışan otobüs tamamen bağımsız olmayıp, denetimi altında bulunduğu davalı …. Tic. A.Ş.’nin düzenlediği elektronik biletle yolcu taşıyabildiğinin anlaşılması karşısında denetleme yetkisi bulunan, elektronik yolcu biletini düzenleyen ve hasılattan pay almak suretiyle gelir elde ettiği anlaşılan davalı …. Tic. A.Ş.’nın KTK’nın 3 ve 85/1. maddeleri uyarınca trafik kazasından dolayı meydana gelen zarardan işleten sıfatıyla sorumlu tutulamasında isabetsizlik bulunmamaktadır. Kaldı ki zarar gören davacı, KTK’nın 85 ve 91. maddelerindeki düzenlemeler ile TBK’nın 61., 162 ve 163. maddeleri gereğince müteselsil sorumluların hepsine karşı dava açabileceği gibi bunlardan sadece birine karşıda tazminat davası açabilir. Yukarıdaki açıklamalardan davalı …. San. ve Tic. A.Ş. de işleten konumunda olup davacıya karşı aracın işletilmesinden doğan maddi ve manevi zararın tamamından diğer davalılarla birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğundan aleyhine dava açılmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından bu yöndeki istinaf itirazının reddine karar verilmiştir. Aynı şekilde davalı … Tic. Ltd Şti. de … plakalı otobüsün maliki olduğuna göre, işleten olarak kaza anında bu aracı kullanan sürücünün kusurundan dolayı doğan zarardan davacıya karşı müteselsilen sorumludur. Aracın bir başkası tarafından işletilmesi de bu sorumluluğu kaldırmayacaktır. Bu nedenle Mahkemece davalı …. yönünden davanın kabulüne karar verilmesinde de bir isabetsizlik yoktur. Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarına göre malul olan davacının kaza tarihi itibariyle gelir durumunun davacı tarafça kanıtlanması gerekir. Bunun kanıtlanmaması halinde ise maddi destek tazminatının hesabında asgari ücretin esas alınacağı kabul edilmektedir. Sadece tanık beyanları ile kazanç tespiti mümkün olmayıp bunun bir takım belge ve kayıtlarla desteklenmesi gerekmektedir.(Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2018/910 Esas ve 2019/12325 Karar sayılı ilamı). Davacı kazancına ilişkin belge ibraz edemediğine ve gelirinin asgari ücretin üzerinde olduğunu ispatlayamadığına göre, davacının geliri asgari ücret üzerinden kabul edilerek yapılan hesaplamanın hükme esas alınmasında isabetsizlik bulunmamaktadır. Somut olayda; dava dilekçesinde bakım gideri (geçici bakıcı gideri) talep edilmiş, kalıcı bakıcı gideri konusunda talep de bulunulmamıştır. ATK 3.İhtisas Kurulundan alınan 07/09/2016 tarihli maluliyet raporunda maluliyeti bulunmadığı, geçici iş görememezlik süresinin 19/11/2014 tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği tespit edilmiş ancak davacının uğradığı cismani zarar nedeniyle geçici işgöremezlik dönemi için yaralanmasının niteliği gereği bakıcıya ihtiyaç duyup duymayacağı konusunda bir belirleme yapılmamıştır. Maluliyet raporunda geçici bakıcı ihtiyacı konusunda belirleme olmadığı ve ek rapor alınması gerektiği halde davacı vekili 27/02/2018 tarihli celsede “her ne kadar davacının bakımı için harcanan bakım tazminatı talebimiz konusunda raporda değerlendirme yapılmamış ve bu konuda ayrıca rapor alınmamış ise de biz talep artırım dilekçesi sunduğumuzdan bu konuda yeniden rapor alınması talebinden vazgeçiyoruz dava sübuta ermiştir. Bu haliyle davanın kabulüne karar verilsin” beyanında bulunarak geçici bakıcı ihtiyacı konusunda ispat külfetini yerine getirememiştir. Bu halde davacının uğradığı cismani zarar nedeniyle tedavisinin devam ettiği geçici işgöremezlik dönemi için yaralanmasının niteliği gereği bakıcıya ihtiyaç duyup duymayacağı konusunda ispat külfeti yerine getirilemediğinden geçici bakıcı giderine ilişkin davanın reddi gerekirken geçici bakıcı giderine hükmedilmiş olması isabetsiz olmuştur. Davalı … Ticaret A.Ş. vekilinin bu yöne değinen istinaf talebi yerinde görülmüştür. Kazanın oluş şekli, kusur durumu, davacının yaralanması, maluliyet oranı ve iyileşme süresi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde, TBK’nın 56/1.maddesi kapsamında davacı lehine verilen manevi tazminat miktarı, manevi tazminat müessesinin amacına ve hakkaniyete uygundur. Bu nedenle davalı vekilinin bu yöndeki istinaf iddia ve itirazı da yerinde değildir. Bu nedenle; davacı vekili ve davalılar … Tic. Ltd Şti. ile … vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davalı … Ticaret A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince kabulüne İlk Derece Mahkemesi kararının davalı …. Ticaret A.Ş. bakımından düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiş, diğer davalılar geçici bakıcı giderine ilişkin istinaf talep etmediğinden davacı yararına oluşan usuli kazanılmış haklar gözetilerek İlk Derece Mahkemesi hükmü korunarak aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A-Davacı vekili ve davalılar … İnş. San. Tic. Ltd Şti. ile … vekilinin istinaf başvurusunun REDDİNE, B-Davalı … Ticaret A.Ş. (Yeni ünvan … San. ve Tic. A.Ş.) vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: Davanın KISMEN KABULÜNE, 8.948,95 TL geçici iş göremezlik zararının tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, hükmedilen tutara davalı … şirketi yönünden 03/07/2015 dava tarihi; diğer davalılar yönünden 19/11/2014 kaza tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesine, -1.000,00 TL bakım tazminatının davalı davalı … Ticaret A.Ş. (yeni ünvan … San. ve Tic. A.Ş.) hariç diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, hükmedilen tutara davalı … şirketi yönünden 03/07/2015 dava tarihi; diğer davalılar yönünden 19/11/2014 kaza tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesine, 2-7.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 19/11/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … San. Tic. Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye talebin reddine, 3-a)Maddi tazminat yönünden alınması gereken karar harcı 679,61 TL harç başlangıçta yatırılan 129,79 TL peşin harç ve 803,00 TL tamamlama harcı ile yatırılmış olduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, b)Davacı tarafından maddi tazminat yönünden yatırılan 679,61 TL harcın (Davalı … Ticaret A.Ş. 611,30 TL’den müteselsilen sorumlu olmak kaydı ile) davalılardan müştereken müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, 4-a)Manevi tazminat yönünden alınması gereken 478,17 TL harcın davacı tarafından yatırılan 129,79 TL peşin harç ve 803,00 TL tamamlama harcından maddi tazminat için alınması gereken 679,61 TL harcın mahsubundan bakiye 253,18 TL harcın mahsubu ile 224,99 TL’nin davalılar … ve… San. Tic. Ltd. Şti ve … Tic. A.Ş ‘den müştereken ve müteselsilen tahsili müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irad kaydına, b)Davacı tarafından manevi tazminat yönünden yatırılan 253,18 TL harcın davalılar … ve … San. Tic. Ltd. Şti ve … Tic. A.Ş’den müştereken ve müteselsilen tahsili müştereken ve müteselsilen tahsili davacı tarafa ödenmesine, 5-Davacı tarafından yapılan 841,10 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.300,00 TL , 3 farklı bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.141,10 TL yargılama giderinin kabul ve red oranları gözetilerek 437,40 TL’sinin tüm davalılardan (Davalı … Ticaret A.Ş. 399,47 TL’den müteselsilen sorumlu olmak kaydı ile) alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, 6-Maddi tazminat yönünden davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili alınarak davacıya verilmesine, 7-Maddi tazminat yönünden davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak tüm davalılara verilmesine, 8-Manevi tazminat yönünden davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …San. Tic. Ltd. Şti ve …Ticaret A.Ş ‘den müştereken ve müteselsilen tahsili alınarak davacıya verilmesine, 9-Manevi tazminat yönünden davalılar temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ve … İnş. San. Tic. Ltd. Şti ve … Ticaret A.Ş ‘ye verilmesine,10-Dosyaya yatırılan kullanılmayan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN;1-a-Davalı … San. ve Tic. A.Ş. tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, b-Davacı yönünden; alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, c-Davalılar … San. Tic. Ltd.Şti ile … yönünden; alınması gereken 1.157,78 TL harçtan peşin alınan 289,49 TL harcın mahsubu ile bakiye 868,29 TL harcın davalılar … San. Tic. Ltd.Şti ile …’dan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 2-a-İstinaf aşamasında davalı … ve Tic. A.Ş. tarafından yapılan 148,60 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalı … San. ve Tic. A.Ş. vekilinin verilmesine, b-Davacı vekili ve davalılar … San. Tic. Ltd. Şti. tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerilerinde bırakılmasına, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/05/2022