Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1063 E. 2022/1239 K. 15.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2020/1063
KARAR NO : 2022/1239
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 21/01/2020
NUMARASI : 2016/510 Esas – 2020/45 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 15/06/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 10/06/2011 tarihli kazada … plakalı aracın kazası ile yaralandığını, iş göremezlik oluştuğunu, %15 özürlü raporu aldığını ve daha fazla efor ve emek harcamak zorunda kalacağını, kendilerine meydana gelen kazadan dolayı kısmi bir ödeme yapıldığını, davalı … şirketinin de limitler dahilinde tazminat ile sorumlu olduğunu, kalıcı iş göremezlik zararları olarak şimdilik 100 TL gelir kaybından dolayı da 100 TL’nin davalı şirkete başvuru yapıldığı 8 iş günü sonrasından işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine, artan gider avansının taraflarına iadesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır. Davacı vekili 26/06/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile, Tazminat için daha önce istenen toplamda 100 TL’nin 15.332.40 TL arttırılmak suretiyle ıslahı ile toplam 15.432.40 TL tazminatın yargılama gideri ve ücreti vekalet ile birlikte temerrüt olan 02/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkille ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kısmen kabulü ile 15.432,40 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 02/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine, ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı …. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan incelemede maluliyete ilişkin Niğde Devlet Hastanesinin 12/10/2015 tarihli Engelli Raporu’nda davacının %15 oranında malul olduğunun tespit edildiğini, Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden alınan 01.06.2018 tarihli raporda ise davacının %18 oranında malul olduğunun tespit edildiğini, mahkeme tarafından çelişkinin giderilmesi gerektiğini, çelişkilere dayanılarak hüküm kurulamayacağını, davaya konu olan kazanın 10.06.2011 tarihinde gerçekleşmiş olup davacının maluliyet tespitinin Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre yapılması gerektiğini, maluliyet incelemesinin ATK 3. ihtisas kurulu tarafından yapılması gerektiğini, mahkeme nezdinde aldırılan maluliyet raporunun yetkili mercii tarafından hazırlanmadığını, müvekkili aleyhine hüküm kurulamayacağını, davacının trafik kazası sonucu maddi ve manevi tazminat talebinde bulunduğunu, maluliyet raporunun Adli Tıp Kurumundan alınması gerekirken tıp fakültesinden alınan raporun isabetsiz olduğunu bu nedende dosyanın Adli Tıp 3. İhtisas Kuruluna gönderilmesini, müterafik kusur değerlendirilmesi yapılmadığını, davacının emniyet kemeri takıp takmadığı ve meydana gelen zararın artmasında kusuru olup olmadığının tespitinin yapılması gerektiğini,İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 21.01.2020 tarihli 2016/510 E. Ve 2020/45 sayılı hükmünün usul ve yasaya aykırı olduğunu, kararın kaldırılması ve yeniden yargılama yapılmasını, belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Dosya kapsamından,10.06.2011 tarihinde sürücü …’nin yönetimindeki … plakalı motosiklet ile sürücü …’nun yönetimindeki … plakalı otomobilin çarpışması ile meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığı ve bu yaralanması nedeni geçici ve sürekli sakatlık tazminatı talep ettiği anlaşılmıştır.Trafik kazası nedeniyle açılan tazminat davalarında maluliyete ilişkin alınacak raporların nasıl düzenleneceğine ilişkin ne Karayolları Trafik Kanun’un da ne de Türk Borçlar Kanun’unda düzenleme yapılmamış, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin içtihatları ile kaza tarihine göre dönemsel olarak uygulanması gereken Yönetmelikler açıklanmıştır. Buna göre maluliyete ilişkin alınacak raporların, 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine, 20/02/2019 tarihinden sonrada Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. (Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 2021/12907 E. ve 2022/6237 K., 2021/12288 E. ve 2022/6235 K., 2021/11515 E. ve 2022/5238 K. sayılı kararları).Somut uyuşmazlıkta Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Bölümünden alınan 01/06/2018 tarihli rapor olay tarihine göre uygulanması gereken Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri esas alınarak davacıda dava konusu edilen trafik kazasına bağlı olarak oluşan yaralanmanın maluliyet oluşturup oluşturmadığı konusunda illiyet bağını da ortaya koyacak şekilde yapılan değerlendirmeye göre davacının meslekte kazanma gücünü % 18 oranında kaybettiği ve geçirdiği kaza nedeniyle iyileşme süresinin 120 güne kadar uzayabileceği tespit edilerek bildirilmiştir.Maluliyete ilişkin Niğde Devlet Hastanesi 12/10/2015 tarihli Engelli Raporu’nda davacının %15 oranında malul olduğu tespit edilmiş ise de doğru yönetmelik uygulanarak hazırlanmış bir rapor olmadığından İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan maluliyet raporu ile çelişki oluşturmayacağı gibi hükme esas alınan maluliyet raporu dosya kapsamı ve davacının kaza nedeniyle düzenlenen tüm tıbbi belgeleri de incelenerek maluliyet oranının tespiti açısından kaza ile yaralanma arasındaki illiyet bağı da açıklanarak kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde düzenlenmiş olmasına göre bu yöne değinen istinaf itirazı yerinde değildir.Kazaya ilişkin tutulan trafik kazası tespit tutanağında davacının emniyet kemeri takmasının zorunlu olmadığı belirlemesi bulunduğu, davacının motosiklet kullanması nedeniyle de kask ve koruyucu tertibat bulunmadığına ilişkin bir saptama bulunmadığı gibi aksinin davalı tarafça da ispat edilememiş olması nedeniyle müterafik kusura yönelik istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
Bu nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davalı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 1.054,18 TL harçtan peşin alınan 263,55 TL harcın mahsubu ile bakiye 790,63 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.15/06/2022