Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/1060
KARAR NO: 2022/1172
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 02/12/2019
NUMARASI: 2017/195 Esas – 2019/992 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan )
KARAR TARİHİ: 14/06/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 22.07.2015 tarihinde sürücü …’nın sevk ve idaresindeki davalı … Sigorta A.Ş’de ZMMS sigortalı bulunan … araç ile …’ın sevk ve idaresindeki davalı … A.Ş.’de ZMMS ile sigortalı bulunan … plakalı aracın kusurlu olarak kontrolünü kaybederek çarpışması sonucu … plakalı araçta yolcu konumunda olan müvekkili …’ın yaralandığı ve malul olduğu, kaza sonrasında müvekkilin Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavi gördüğü, müvekkilin sigorta şirketinden maluliyetine ilişkin eksik bir ödeme aldığı, yine müvekkilin tedavi süresinde %100 iş göremezlik durumu ve bakıcı giderine ilişkin herhangi bir ödeme almadığını belirterek, 6111 sayılı Yasa’nın 107. Maddesi gereğince fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla 50 TL kalıcı maluliyet tazminatı, 50TL geçici iş göremezlik tazminatı, 50 TL bakıcı gideri olmak üzere toplamı olan 150 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmadığından davanın reddi gerektiği, geçici iş görmezlik tazminatı poliçe kapsamında olmadığı, davacının bu yöndeki taleplerinin de reddi gerektiği, belgelenemeyen tedavi masrafları ispat edilememiş olduğu, davacı vekili tarafından belgelenemeyen ve SGK tarafından karşılanmayan tedavi masrafları adı altında tazminat talebinde bulunduğu, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi talebinin yerinde olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DavaIı … A.Ş.nin vekili tarafından Mahkemeye sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafça talep sonucunda hükme esas alınmasını istediği taleplerde asgari bedel belirtilmediğinden, usul hukuku açısından davanın belirsiz veyahut kısmı alacak davası olarak kabul edilemeyeceğini, davanın zamanaşımı yönünden reddi gerektiğini, … plakalı aracın 26.04.2015/2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … sayılı ZMMS trafik sigorta poliçesi ile müvekkil şirkete sigortalı olduğu, ZMMS kapsamında, geçici maluliyete ilişkin teminat, sigorta bedeli ve prim yer almadığı, davacı tarafça kalıcı maluliyetin gerçekleştiğine, yani davacı asilin 22.07.2015 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle maluliyet durumuna ilişkin tüzüğe uygun daimi iş göremezlik raporu alınması gerektiği, eksik belge ile yapılan başvuruda temerrüt oluşmayacağından faiz başlangıcı ancak dava tarihi olacağını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın … Sigorta yönünden kabulü ile 6.849,39 TL geçici, 74.390,12 TL daimi olmak üzere toplam 81.239,51 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … dan alınarak davacıya verilmesine, … Sigorta yönünden davanın reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kazada hangi tarafın kusurlu olduğu bilinmediğinden dava tarihi itibariyle hangi aracın ne kadar kusurlu olduğunu bilebilme imkanı olmadığından ve biran önce mağdur durumda olan müvekkilin zararının karışlanması amaç edinildiğinden davanın her iki sigorta şirketine karşı açıldığını, ATK Trafik İhtisas Dairesinden veya İTÜ Trafik Kürsüsünden rapor alınması gerektiğinden hükme esas alınan kusur raporunu kabul etmeyeceğini, dava ikame edilmeden önce sigorta şirketine başvuru yapıldığından davalı sigorta şirketinin temerrüte düşürüldüğünü ancak temerrüt tarihinden itibaren alacağa faiz işletilmesi gerekirken dava tarihinden itibaren faiz işletilmesinin doğru olmadığını belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından ç22.07.2015 tarihinde sürücü …’nın sevk ve idaresindeki davalı … Sigorta A.Ş.’de ZMMS sigortalı bulunan … araç ile …’ın sevk ve idaresindeki davalı … A.Ş.’de ZMMS ile sigortalı bulunan … plakalı aracın çarpışması ile meydana gelen trafik kazasında … plakalı araçta yolcu konumunda olan davacının yaralandığı ve bu yaralanması nedeni maddi tazminat talep ettiği anlaşılmıştır. Dosya kapsamından, kaza nedeniyle davalılara zmms sigortalı araçların sürücülerinin yargılandığı ceza mahkemesinde davalı … sigorta A.Ş. şirketine sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’ın tam kusurlu olduğunun tespiti ile cezalandırılmasına ilişkin kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, mahkemenin hükme esas aldığı aktüer, sigortacı ve trafik bilirkişi heyet raporuyla da aynı şekilde, davacının içinde yolcu olarak bulunduğu, davalı … sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsü …’ın tam kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Her iki kusur raporu birbirini doğrulamaktadır. Kaldı ki davacı vekili bilirkişi raporuna süresinde yapmış olduğu itirazında kazaya iki aracın karıştığı bu nedenle müteselsilen sorumlu olmaları gerektiği yönünde itiraz etmiş ancak itirazında ATK ya da İTÜ gibi farklı yerlerden yeniden rapor alınması talebinde bulunmamıştır. Bu nedenlerle Mahkemece alınan kusur raporu ile ceza yargılaması sırasında alınan kusur raporlarının birbiriyle örtüştüğü nazara alındığında kusur raporunun hükme esas alınmasında, kusur raporuna göre de davalı … Sigorta A.Ş.’ye ZMMS sigortalı … araç sürücü …’nın kusuru bulunmadığının tespit edilmiş olmasına göre davalı … Sigorta A..’nin sorumluluğuna gidilmemiş olmasında usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir. 2918 sayılı KTK’nun 99. maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 işgünü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Davacının dava öncesinde davalı sigorta şirketine 24/01/2017 başvurduğu ve dava dilekçesi ve ıslah dilekçesi ile temerrüt tarihinden faiz talep ettiği halde, mahkemece dava tarihinden faize hükmedilmesi doğru olmamış, başvuru tarihine göre 06/02/2017 temerrüt tarihi olarak kararın düzeltilmesine karar vermek gerekmiştir. Bu nedenle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun faiz başlangıç yönünden kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
A- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Davanın … Sigorta yönünden kabulü ile 6.849,39 TL geçici, 74.390,12 TL daimi olmak üzere toplam 81.239,51 TL maddi tazminatın 06/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigortadan alınarak davacıya verilmesine, 2-… Sigorta yönünden davanın reddine, 3-Alınması gerekli 5.549,47 TL karar ve ilam harcından peşin alınan (peşinde 31,40 TL + ıslahta 276,97 TL ) toplam 308,37 TL’nin düşümü ile eksik kalan 5.241,10 TL eksik harcın davalı … Sigorta’dan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine, 4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 9.249,16 TL vekalet ücretinin davalı … Sigorta’dan alınarak davacıya ödenmesine, 5-Davalı … Sigorta kendisini vekille temsil ettirdiğinden red üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 9.249,16 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya ödenmesine, 6-Davacı tarafından yapılan (36,00 TL ilk masrafı + 257,60 TL posta masrafı+ 1.800,00 TL bilirkişi ücreti =) 2.093,60 TL yargılama giderinin davalı … Sigorta A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine 7-Davalı … Sigorta tarafından yapılan masrafların kendi üstünde bırakılmasına, 8-Davacı tarafça yatırılan (peşinde 31,40 TL + ıslahta 276,97 TL ) toplam 308,37 TL peşin harcın davalı … Sigorta A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine, 9-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 79,25 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 148,60 TL istinaf başvuru harcının davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsili ile davacıya verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.14/06/2022