Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1000 E. 2022/687 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/1000
KARAR NO: 2022/687
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 23/12/2019
NUMARASI: 2017/919 Esas – 2019/1060 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 07/04/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özete; 02/08/2017 tarihinde dava dışı sürücü …’un sevk ve idaresinde bulunan, dava dışı … adına kayıtlı ve davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı aracın, park halinde bulunan müvekkili adına kayıtlı ve sürücüsü olduğu … Almanya plakalı hususi otomobilin sağ arka kısmına, sol ön tampon kısmı ile çarpması sonucu, müvekkiline ait araçta hasar meydana geldiğini belirterek, 14.047,68 TL nin poliçe limitini geçmemek kaydıyla 09/10/2017 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile beraber ve ayrıca 400,00 TL ekspertiz ücretinin davalı sigorta şirketinden tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafça davadan önce müvekkili sigorta şirketine başvuruda bulunmadığını, dava şartı noksanlığından davanın reddi gerektiğini, sorumluluklarının sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında olduğunu, davacının kaza tutanağı incelendiğinde hatalı park nedeniyle asli kusurlu olduğunu, ikinci el fiyatı 12.000,00-14.000,00 TL arası olan bir aracın hasar bedelinin 14,047,68 TL istenilmesinin hukuka aykırı olduğunu, ekspertiz ücretinin sigorta teminatı dışında kaldığını, faizin yasal faiz olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kabulüne; 14.047,68 TL hasar bedelinin 13/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, Ekspertiz ücretinin yargılama gideri olarak değerlendirilmesine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Hatalı kusur oranları ile karar verildiğini, davacının müvekkili şirkete eksik evrakla başvuru yaptığını, aracını müvekkili şirket eksperine göstermediği halde hukuka aykırı olarak davanın kabulüne karar verildiğini, alınan bilirkişi raporundaki hesaplamanın fahiş olduğunu, hesaplamaya KDV’nin dahil edildiğini, hükmedilen 400,00TL ekspertiz ücretin teminat kapsamı dışında olduğundan verilen kararının hatalı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından; 02/08/2017 günü, dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeki, dava dışı … adına kayıtlı ve davalı … Sigorta A.Ş.’ye zorunlu mali sorumluluk (trafik) sigortası poliçesi ile sigortalı,… plakalı otomobil ile olay yerinde manevra yapmakta iken, park halinde bulunan, sürücüsü davacı … olan, kendi adına kayıtlı, … Almanya plakalı otomobilin sağ arka kısmına, … plakalı otomobilin sol ön tampon kısmı ile çarpması sonucunda, … plaka numaralı otomobilinde meydana gelen hasar bedelinin talep edildiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasında düzenlenen kaza tespit tutanağında davalıya sigortalı araç sürücüsü … tarafından “aracı geri alırken park halindeki araca vurdum”, davacı tarafından da “araç park halindeyken çarpıldı” şeklinde görüş açıklamış, Mahkemece alınan kusur raporunda bilirkişi heyetince … plakalı araç sürücüsü …’un kazanın meydana gelmesinde tam etken olduğu, …’in hatalı bir davranışının bulunmadığı belirlemiştir. Bu durumda kaza tespit tutanağı ile Mahkemece alınan kusur raporunun birbiriyle örtüştüğü ve olayın oluşuna uygun düştüğü, yine hasar bedelinin belirlenmesi için alınan aynı bilirkişi raporunun sigortalı aracın hasarlı parçaları dikkate alınarak konusunda uzman bilirkişi heyeti tarafından ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli olarak hazırlandığı anlaşıldığına göre; Mahkemece bu bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından kusura ve hasar raporuna ilişkin istinaf itirazları yerinde değildir. 3065 sayılı KDV Kanunu’nun 1.maddesine göre Türkiye’de yapılan sınai, ticari, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyet çerçevesinde, yapılan teslim ve hizmetler katma değer vergisine tabidir. Davacının aracına verilen zararı gidermek için gerekli onarım, parça ve işçilik hizmeti de anılan yasa gereğince KDV’ye tabidir. Kesinleşen hasar miktarına ilişkin fatura ibraz edilmese dahi, davacı lehine KDV dahil edilerek hasar bedeline hükmedilmesi (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/18474 Esas ve 2017/10417 Karar sayılı ilamı) gerektiğinden ve ayrıca 6100 sayılı HMK 323. madde gereğince geçici koruma tedbirlerinden olan delil tespiti için yapılan giderler yargılama giderlerinden olup HMK 332. madde gereğince mahkemece resen hükmedilmesi gerekmektedir. Bu açıklamalar devamında talep edilen ekspertiz ücretinin yargılama gideri olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu hususlara değinen istinaf talebi yerinde görülmemiştir (Benzer Yönde Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 07.03.2016 tarih, 2015/14634 Esas ve 2016/2848 Karar sayılı kararı). Bu nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davalı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 959,60 TL harçtan peşin alınan 239,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 719,70 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.07/04/2022