Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/994 E. 2021/766 K. 26.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2019/994
KARAR NO : 2021/766
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 21/11/2018
NUMARASI : 2017/579 Esas – 2018/1112 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 26/04/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkillerinin desteği … 30/12/2009 tarihinde … plakalı araç ile seyir halindeyken Kars Göle Karayolunun 35. km’sinde vuku bulan tek taraflı kaza da vefat ettiğini, aracın işleteninin dava dışı … olduğunu ve davalı sigorta şirketine trafik poliçesi ile sigortalı olduğunu, sürücünün ani ölümü nedeni ile direksiyon başında meydana gelen kaza nedeni ile vefat olayının gerçekleşmesi gözetilerek mücbir sebep sayılayamayacağından davalının tazminat sorumluluğu bulunduğu, zira sürücünün ani ölümü ve kendisini kaybetmesi gibi durumların aracın işletilmesine yabancı durumlar olmadığını belirterek vefat edenin desteğinden yararlanan davacı eş ve çocuklar için başvuru temerrüt tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte destekten yoksun kalma tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.Davacı ıslah dilekçesi ile talebini 150.000,00 TL’ye yükseltmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacıların desteğinin kalp ve akciğer yetmezliğine bağlı olarak vefat ettiğini, kaza ile arasında uygun illiyet bağı bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemece verilmiş olan kararda otopsi raporunda yer alan trafik kazasının şahsın ölümünden sonra gerçekleşmiş olduğunun kuvvetle muhtemel olduğu açıklamasına dayanılarak illiyet bağının olmadığı belirtilmiş ise de … ölümünün aracın işletilmesine bağlı olarak gelişmiş olduğu ihtimalinin hiç tartışılmadığını, oysa HGK’nın2012/11-1096 E – 2013/382 K sayılı ilamında araç sürücüsünün seyir halinde iken ölümü sonrası meydana gelen trafik kazası nedeniyle oluşan zararlardan işleten sorumlu olup kazanın mücbir sebepten kaynaklandığı savunmasında bulunulmayacaktır açıklaması ile direksiyon başında aniden ölüm sebebiyle gerçekleşmiş olan trafik kazasında işletenin sorumluluktan kurtulmadığının net bir şekilde açıklandığını, aracın işletilmesi sonucu ile bir kişinin ölümü ve yaralanması yalnızca aracın kaza yapmış olması kavramından ibaret olmayıp aracın işletilmesi kavramı ile de ilgili bulunduğunu beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Dosya kapsamından Kars Göle karayolunun 35.km 30/12/2009 tarihinde saat 09.00 sıralarında tek taraflı ölümlü maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, olay yeri inceleme tutanağında kazaya uğrayan aracın kamyon olduğu, Kars Göle istikametinde yolun sağ tarafındaki şarampolde yana yatık olarak görüldüğünün belirtildiği görülmüştür.Somut uyuşmazlıkta sürücü olan desteğin ölümünün trafik kazasından sonrasında gelişen bir duruma bağlı olarak mı yoksa desteğin kaza öncesinde kalp krizi gibi bir rahatsızlık geçirip, sonrasında bu nedenle trafik kazası meydana gelip gelmediği hususunda Adli Tıp Kurumundan rapor alınmaksızın soruşturma dosyası kapsamında bulunan otopsi tutanağı uyarınca değerlendirme yapılarak trafik kazasına bağlı olarak gerçekleşmiş bir ölümün söz konusu olmadığı sonucuna varılarak karar verilmesi eksik incelemeye dayalı olmuştur (Aynı yönde Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 10/12/2018 tarih, 2016/3144 E. ve 2018/11944 K. sayılı kararı kararı).Açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.26/04/2021