Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/909 E. 2021/665 K. 07.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2019/909
KARAR NO : 2021/665
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 20/11/2018
NUMARASI : 2018/56 Esas – 2018/1032 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 07/04/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; dava dışı sigortalı … Tic. A.Ş.’nin …plakalı aracının kasko sigortasını müvekkil … Sigortaya yaptırdığını, trafik kazası nedeniyle 7.962,33 TL maddi zararın onarımı yapan … Otomotiv’e ödendiğini, böylece müvekkilin sigortalının halefi olduğunu beyanla alacağın tahsili için takibe vaki davalının haksız itirazının iptalini, takibin devamını ve davalının icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; yolların bakım ve onarımından ana arterlerde Büyükşehir Belediyesinin, ana arter olmayan yerlerde İlçe Belediyesinin sorumlu olduğunu, İdare Mahkemelerinin emsal kararlarına göre yolların bakım ve sorumluluğunun Belediyelere ait olduğunu, araç sürücüsünün gündüz vakti yol üzerindeki rögar kapağını fark etmemesi nedeniyle hızının veya dikkatsizliğinin kazada etkili olup olmadığının da tespitinin gerektiğini, İBB Başkanlığı ile İSKİ Genel Müdürlüğü arasında yapılan “Su ve Kanalizasyon hizmetleri İşbirliği Protokolü’nün 13. maddesine göre yağmur suyu kanallarının bakımından ilgili Belediyenin sorumlu olduğunu, ayrıca tazminata esas olan hasarla ilgili fatura ibrazı gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kabulü ile; İstanbul 21. İcra Müdürlüğü’ nün …. esas sayılı takip dosyasında davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 8.478,68 TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara ilişkin itirazın iptaline, asıl alacak 7.962,33 TL ye takipten itibaren yıllık %9 ve değişen oranlarda yasal faiz uygulanmak suretiyle takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, alacak likit olmadığından ve yargılamayla belirlendiğinden yerinde görülmeyen icra inkar tazminat talebinin reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, yolların bakım ve onarımından ana arterlerde İBB’nin sorumlu olduğunu, yerinde mahkeme eşliğinden keşfen bilirkişi incelemesi yapılmadığını, keyfi olarak bilirkişi raporu dikkate alınarak hüküm kurulduğunu, kabul anlamına gelmemekle mahkemenin takip tarihinden itibaren faize yönelik kararının haksız olduğunu, müvekkilin davacıya kesinleşmiş bir borcu olmadığını ancak dava tarihinden sonrası için yasal faize hükmedilmesi gerektiğini beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Dava; davacıya sigortalı aracın yağmur suyu rögar kapağı nedeni ile hasara uğraması nedeniyle araçta meydana gelen tahsili için yapılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İtiraz Hakem Heyetince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Karayolları Trafik Kanunu’nun 10. maddesine göre şehir içi yollarda her türlü yapım, onarım ve alt yapı tesis çalışmalarında trafik düzen ve güvenliğini sağlayacak önlemleri almak, aldırmak ve denetleme görevinin Belediye’ye ait olduğunun düzenlendiği, ayrıca 5393 sayılı Kanun’un 14.maddesi uyarıncada bakım ve onarımdan belediyenin sorumlu olduğu, somut olayda davalı sigortalının aracının hasarlandığı yerin şehiriçi yol güzergahında bulunduğu kaza tespit tutanağı ile sabittir. Bu doğrultuda yol üzerinde meydana gelen hasar ve tamirat işlemlerinin yolun ana arter olması halinde İBB , ara arter olması halinde sorumlu ilçe belediyesinin yükümlüğünde olacaktır. Hükme esas ATK bilirkişi raporunda sorumlu olacak kuruma ilişkin değerlendirme yapılmamıştır. Bu kapsamda kazaya sebep olduğu belirtilen rögar kapağının şehir içi yol üzerinde olduğu anlaşılmış olmakla davalı olarak gösterilen İSKİ’nin pasif husumeti bulunmamaktadır.HMK’nın 114/d maddesine göre “Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları, kanuni temsilin söz konusu olduğu hallerde, temsilcinin gerekli niteliğe sahip bulunması” dava şartıdır. Dava şartları Mahkemece, yargılamanın her aşamasında re’sen göz önüne alınır. Mahkemece dava şartı yönünden değerlendirme yapılmadan karar verilmesi doğru olmamıştır.Bu durumda somut uyuşmazlıkta da davalının pasif taraf ehliyeti (husumeti) bulunmadığına göre, İlk Derece Mahkemesince, açılan davanın davalının taraf ehliyeti bulunmadığından HMK’nın 114/1-d ve 115/2. maddesi gereğince (dava şartı yokluğu sebebi ile) usulden reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu düşünülmektedir.Bu nedenle; HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
A- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA,
Buna göre:
1-Açılan davada HMK’nın 114/1-d maddesinde düzenlenen davalının taraf sıfatına ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nın 115/2. maddesi gereğince davanın usulden reddine,
2-Harçlar Kanunu hükümlerine göre alınması gereken 59,30 TL ilam harcının peşin alınan 144,80 TL harçtan mahsubu ile kalan 85,5 TL karar harcının davacıya iadesine,
3-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap ve takdir edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN ;
1-Davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine,
2-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan 23,50 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 121,30 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.07/04/2021