Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/9 E. 2021/275 K. 19.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2019/9
KARAR NO: 2021/275
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 25/09/2018
NUMARASI : 2014/1491 Esas – 2018/916 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 19/02/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Zorunlu Mesuliyet Sigortası olmayan … plakalı aracın, 16/03/2013 tarihinde sürücü … sevk ve idaresinde iken sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybederek yoldan çıkması neticesinde tek taraflı, yaralamalı kaza meydana geldiğini, kazada … plakalı araçta bulunan müvekkilinin yaralandığını, kaza sebebiyle müvekkilinin %48 oranında sakat kaldığını, kazadan sonra müvekkilinin uzun süre tedavi gördüğünü ve aylarca hastanede kaldığını, kazadan sonra müvekkilinin davalı kuruma başvurduğunu ve … numaralı hasar dosyası açıldığını, davalı kurum tarafından 10.413,00 TL ödeme yapıldığını, müvekkilinin mağduriyetinin kurum tarafından ödenen miktarın çok üzerinde olduğunu, yapılan indirimleri kabul etmediklerini, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve ZMMS Genel Şartlarına uygun müracaata rağmen eksik ödeme yapan davalının müracaatla birlikte temerrüde düştüğünü, araç sürücüsü … kazanın oluşumunda asli ve tam kusurlu olduğunun kaza tespit tutanağında sabit olduğunu tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik müvekkili için 2.000,00.TL sürekli sakatlık tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı kurumdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davacı ıslah dilekçesi ile talebini 85.182,35 TL’ye yükseltmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın belirsiz dava şeklinde açıldığını, 6100 sayılı HMK 109/2 maddesi kapsamında bu davanın kısmi dava olarak açılmasının mümkün olmadığını, davanın usul yönünden reddi gerektiğini, davanın sürücü … ihbar edilmesini, davacı yanın kazaya sebebiyet veren alkollü araç sürücüsünün arkadaşı olduğunu araca hatır taşıması sebebi ile bindiğini, bu hareketiyle kusurlu olduğunu, davacı tarafından davaya konu olay sebebi ile sürücüden şikayetçi olunmadığını, Nazilli C.Başsavcılığının 2013/3171 soruşturma numaralı dosya ile yürütülen soruşturma neticesinde tarafların uzlaşma sağladığını bu sebeple kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, şikayetçi olunmaması nedeni ile artık tazminat istenemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davacı tarafın davasının kısmen kabulü ile; 49.664,37 TL’nin 04/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Hatır taşıması bulunmadığını, uygulanan % 20 oranının yüksek olduğunu, müterafik kusur indirimi yapılmaması gerektiğini, takdiri indirim nedeniyle davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmesinin de doğru olmadığını belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Somut olayda trafik kazası 16/03/2013 tarihinde, davacının yolcu olarak bulunduğu dava dışı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın yoldan çıkması sonucu meydana gelmiştir. Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur Borçlar Kanunu’nun 44. maddesinde (6098 sayılı TBK md. 52. md.) düzenlenmiştir. Buna göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim tazminat miktarını hafifletebilir.Hatır taşıması bir kimseyi ücretsiz olarak ve bir karşılık almadan ve bir yararı bulunmadan taşıma halidir. Yani hatır için taşımada taşımanın karşılıksız olması veya alınan karşılığın önemsiz olması gerekir. Taşıma, işletenin veya sürücünün değil taşınanın yararına olmalıdır. Davacının 16/03/2013 tarihinde kovuşturma aşamasında Jandarmada verdiği ifadesinde olay günü … ve araç sürücüsü … ile birlikte lokantaya gittikleri, … pikabıyla götürdüğü, yemek yediklerini, alkol aldıktan sonra … plakalı … ait ve onun sevk ve idaresindeki araçla üçü birlikte geri dönerken aracın yoldan çıkarak kaza yaptığı yönündeki beyanı da değerlendirildiğinde, davacının sürücünün alkollü olduğunu bilerek araca binmesi ve taşımanın davacının yararına da bulunması nedeniyle mahkemece belirlenen tazminattan Yargıtay yerleşmiş uygulamalarına göre ayrı ayrı %20 oranında müterafik kusur ve hatır indirimi yapılmış olmasında usul ve yasaya aykırılık yoktur. Bu hususlara değinen davacı istinafı yerinde değildir.Mahkemece hatır taşıması ve müterafik kusur nedeniyle tazminattan indirilen miktar, yasal düzenlemelerden kaynaklanan hakkaniyet ve takdiri indirim mahiyetinde olduğundan, davalı yönünden bu kısım üzerinden redde göre vekalet ücreti takdir edilemeyeceğinin göz önüne alınmayışı doğru olmamıştır (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016 /18287 Esas – 2019/7224 Karar sayılı ilamı). Bu hususa değinen davacı istinafı yerinde görülmüş ve İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bu yönden düzeltilmiştir. Bu nedenle; HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :A- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun vekalet ücreti yönünden KABULÜ ile, diğer yönlerden REDDİNE,Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre:1-Davacı tarafın davasının KISMEN KABULÜ ile; 49.664,37 TL’nin 04/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, Fazlaya dair istemin reddine,2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 3.392,57 TL nispi karar harcından peşin yatırılan 25,20 TL ve yatırlan 284,10 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 3.083,27 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA, 3-Davacı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 5.813,08 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,4-Davacı tarafından yapılan toplam 892,30 TL yargılama giderinden davanın kabul red miktar ve oranı göz önüne alınarak hesaplanan 571,07 TL yargılama gideri ile 25,20 TL peşin harç, 284,10 ıslah harcı, 25,20 TL başvuru harcı, 3,80 vekalet harcı toplamı 909,37 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,5-Davalı tarafça yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,6-Davacı ve davalı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde davacı ve davalı tarafa iadesine, B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN ;1-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine,2-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 59,50 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 98,10 TL istinaf başvuru harcının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.19/02/2021