Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/890 E. 2021/611 K. 01.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2019/890
KARAR NO : 2021/611
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 19/09/2018
NUMARASI : 2016/888 Esas – 2018/816 Karar
DAVA : Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 01/04/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’nün, 12.07.2016 tarihinde müvekkil …’ye ait … plakalı motosiklet ile normal hızda seyir halinde iken, mülkiyeti davalı … Taşımacılığı A.Ş’ne ait olan … plakalı aracın şoförü davalı …’in, aracını kontrolsüz bir şekilde yola çıkararak kendi şeridinde gitmekte olan …’ye çarptığını, müvekkilinin sürüklenerek karşı yoldaki … plakalı araçla çarpıştığını ve kaza sonucunda kolundan ve bacağından yaralandığını, kaza yerine gelen trafik görevlilerince müvekkilin yokluğunda ve gerçeğe aykırı bir şekilde tutanak tutulduğunu, … plakalı araç sürücüsü …’ in kazanın oluşumunda tek ve asli kusurlu olduğunu, yine müvekkili …’nün aracının kullanılamaz hale geldiğini, Anadolu 14. Sulh Hukuk Hakimliği’nin motosiklette meydana gelen maddi hasarın ve değerinin 2016/77 D.İş sayılı dosyasındaki bilirkişi raporunda tespit edildiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 100,00 TL hasar bedeli ve değer kaybının kaza tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen, 5.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi hariç diğer davalılardan avans faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini 43.000,00 TL’ye yükseltmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Meydana gelen kazada müvekkilinin hiçbir kusuru olmadığını, müvekkilinin kaza esnasında sol sinyalini yaktığını ve sola doğru çıkmış olmasına rağmen davacının hız kurallarına aykırı şekilde ve hızını düşürmeyerek motosikleti kullanması sonucu davacı motosikleti ile müvekkilinin aracına süratli bir şekilde çarptığını ve araçta maddi hasara sebep olduğunu, kazada motosikleti kullanan davacının ağır kusurunun bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … AŞ. vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacılardan …’nün manevi tazminat talebinin yerinde olmadığını ve bu talebin reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil sigorta şirketine KTK md.97 gereği dava öncesi başvuru yapılmadığından taraflarına dava açılamayacağını, iddia edilen fahiş maddi hasar ve değer kaybı taleplerinin reddini, araç kasko şirketi tespit edilerek kaskodan ödeme alınıp alınmadığının tespitini, mükerrer ödemeye sebebiyet verilmemesini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kısmen kabulü ile, 28.500 TL hasar bedelinin davalılar … ve … AŞ den kaza tarihi olan 12/07/2016 tarihinden itibaren, davalı … yönünden temerrüt tarihi olan 17/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ye verilmesine, fazlaya dair istemin reddine, Davacı … yararına taktiren 3.000 TL manevi tazminatın dava tarihi olan 22/08/2016 itibaren işleyecek avans faizi ile davalılar … ve … AŞ den müştereken ve müteselsilan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine,” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacılar vekili ile davalı … ve … istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davacılar vekili (Katılma yoluyla) istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Gerekçeli kararda davalılar lehine hükmedilen vekalet ücreti miktarında maddi hata yapıldığını, yolun uydudan çekilen fotoğraflarının dosyada yer aldığını, bilirkişilerce yol durumu tasvir edilemediğinden müvekkilin otobüsü sollamaya çalışırken kazana meydana geldiği şeklinde hatalı tespitler yapıldığını, mahkemeye ayrıntılı olarak krokilerler sundukları itirazlarının değerlendirilmediğini, bilirkişi heyeti tarafından 38.000,00 TL hasar hesaplandığını, mahkemenin re’sen bu bedelin altında miktara hükmetmesini kabul etmediklerini, …’nün kolunda, yüzünde ve bacağında meydana gelen yaralanmalar sebebiyle günlerce çalışamadığını, hareketlerinin sınırlandığını, ailesinin bakım ve gözetiminde yaşamış olduğunu, bu nedenle hükmedilen manevi tazminat miktarının oldukça düşük olduğunu beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı … ve … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Eksik inceleme sonucu ortaya çıkan bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne karar verildiğini, davacının %25 kusurlu olduğunu, dava konusu trafik kazasında davacının kusurlu olması ve tıbbi tedaviyi gerektirecek bir tedaviye ihtiyaç duyulmaması sebebiyle davacı lehine manevi tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu, müvekkili …’ in maddi olarak iyi bir durumda olmadığını, belirlenen manevi tazminatı ödemesi durumunda zor duruma düşeceğini, trafik kazasının gerçekleşmesinde davacının asli kusuru bulunduğunu, müvekkiline sollama yaparken arkadan çarptığını beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Dosya kapsamından, 12.07.2016 tarihinde tarihinde davalılardan … Taşımacılığı A.Ş’ne ait olan davalı …’in sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile davacının sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklet çarpışması ile gerçekleşen trafik kazası neticesinde, davacının yaralandığı ve bu yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat talep edildiği ayrıca hasar gören motosiklet için de hasar bedeli talep edildiği anlaşılmaktadır.Kazaya ilişkin kaza tespit tutanağında sürücü …’nün geçme kurallarına riayet etmemekten dolayı kusurlu olduğu yazılı olup, 03/05/2017 tarihli bilirkişi raporu ile …’ nün kusursuz olduğu, …’ in asli derecede tam kusurlu olduğu görüşü açıklanmış, farklı heyetten alınan 27/10/2017 tarihli rapor ile de …’ nün % 25, …’ in % 75 kusurlu olduğu görüşü açıklanmış, mahkemece son rapora itibar edilerek hüküm kurulmuştur. Bu durumda, kusur raporları arasındaki çelişki giderilmeden karar verilmiş olması doğru olmamıştır.O halde İlk Derece Mahkemesince yapılması gereken; Kusur oranları bakımından bilirkişi raporları arasında oluşan çelişkinin giderilmesi için (Son rapor İTÜ Makine Mühendisliği bölümünde görevli akademisyenlerden oluşturulacak bilirkişi kurulundan alındığından) ATK Trafik İhtisas Dairesi veya Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek uzman bilirkişi kurulundan, sunulan CD ler de incelenerek çelişkiyi giderecek şekilde kazanın oluşumunda kusur dağılımını belirleyen gerekçeli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi olmalıdır.Kabule göre; Mahkemece bilirkişi raporunda hesaplanan 38.000,00 TL hasar bedelinden kusur oranına göre dağılım yaparak 28.500,00 TL miktara ulaşması ve bunu da gerekçeli kararında tartışılmış olması karşısında, davacı vekilinin, bilirkişi heyeti tarafından 38.000,00 TL hasar hesaplandığını, mahkemenin re’sen bu bedelin altında miktara hükmetmesini kabul etmediklerine yönelik istinaf talebi yerinde değildir.Kusur açısından rapor alınması gerektiğine göre, tarafların kusur oranlarına ilişkin rapor alındıktan sonra, manevi tazminat açısından da buna göre değerlendirilerek karar verilmesi gerekmekle, manevi tazminata ilişkin istinaf itirazları incelenmemiş ve ayrıca vekalet ücreti açısından yapılan iki ayrı tashih kararına göre maddi hata düzeltilmiş olduğundan bu açıdan istinaf incelemesi yapılmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, davacılar vekili ile davalı … ve davalı … AŞ. vekilinin istinaf başvurusunun kabulüNe karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davacılar vekili ile davalı … ve davalı … AŞ. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,
4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
5-İstinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.01/04/2021