Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/86 E. 2019/4128 K. 30.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2019/86
KARAR NO : 2019/4128
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 08/11/2018
NUMARASI : 2018/8254 D.İş Esas – 2018/8254 D.İş Karar
(İtiraz Hakem Heyeti 16/10/2018 tarih-2018/İHK-8832)
DAVA : Destekten Yoksun Kalma Tazminatı (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 30/12/2019
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili başvuru dilekçesinde özetle; kaza tarihi olan 24.07.2014 tarihi itibariyle Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Mali Sorumluluk (trafik) sigorta poliçesi teminatı altında bulunan davalı şirkete zmms sigortalı … plakalı aracın muris …’a çarparak ölümüne sebebiyet vermesi ile neticelenen trafik kazası nedeniyle 6.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, tazminat hesabının aktüer sıfatına haiz bir bilirkişi tarafından yapılması gerektiğini, tazminat hesabında trafik sigortası genel şartları kriterlerinin esas alınması gerektiğini beyan ederek başvurunun reddini talep etmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyetince, “Başvurunun kabulüne, 178.135,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının 27/02/2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte sigorta şirketinden alınarak başvuru sahibine ödenmesine,” karar verilmiş, bu karara karşı davalı … şirketinin itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyeti, “itirazın kabulü ile başvurunun kesin hüküm nedeni ile reddine, sigorta kuruluşunun yaptığı 2.672,02 TL itiraz başvuru ücretinin başvurandan alınarak sigorta kuruluşuna ödenmesine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; tazminat yükümlüsü … Sigorta A.Ş.’ye 16/02/2018 tarihinde yazılı olarak başvurulduğu ancak sigorta şirketi, Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından hatalı olarak verilen 2014/E.8904.11 – 2015/K.4481 nolu kararı ileri sürerek ödeme yapmayı reddettiğini, sigorta şirketi tarafından ileri sürülen tahkim kararının yanlış bir karar olduğunu, tahkim komisyonu vermiş olduğu bu yanlış kararı aynı kazada yaralananlardan … isimli yolcunun başvurusu üzerine 2016/3688 K. Sayılı İtiraz Hakem Heyeti Kararı ile de düzeltildiğini ve sigorta şirketinin aynı kazada yaralanan birçok kişiye ödeme yapmasını hükmettiğini ancak müvekkil hakkında yanlış şekilde verilmiş karar sebebiyle müvekkilinin mağdur edildiğini, müvekkilinin Güvence Hesabı’ndan da … Sigorta’dan da tazminat alamadığını, iki tahkim kararı arasındaki çelişkinin müvekkili mağdur ettiğini, bunun sonucunda UHH tarafından doğru karar verildiği halde İHH kararıyla yine müvekkil mağdur edildiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava konusu uyuşmazlığın daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması (derdest olmaması) ve daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması dava şartıdır ( HMK m.114/1-ı-i) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir (6100 sayılı HMK m.115/2). HMK’nın 303/1. maddesine göre, bir davaya ait şekli anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta 24.07.2014 tarihinde gerçekleşen aynı kaza nedeniyle davacı tarafından aynı poliçeye dayanılarak davalı şirkete zmms sigortalı … plakalı aracın muris …’a çarparak ölümüne sebebiyet vermesi nedeniyle destekten yoksun kalma tazminat talebi ile davalı … Sigorta A.Ş. aleyhine Sigorta Tahkim Komisyonu’na 18.11.2014 tarih ve 2014/E.8904.11 sayılı başvurunun yapılması üzerine Uyuşmazlık Hakem Heyeti 26.05.2015 tarih – 2015/K.4481 kararı ile davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş olup dosya kapsamından bu karara karşı itiraz yoluna başvurulmadığından kararın kesinleştiği anlaşılmasına, eldeki tahkim başvurusu ile Uyuşmazlık Hakem Heyeti 26.05.2015 tarih – 2015/K.4481 kararına konu başvuruda aynı vakıalara dayanılmış olmasına, davanın taraflarının ve konusunun aynı olmasına göre İHH tarafından başvurunun kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırılık yoktur. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE, 2-6728 sayılı Yasa’nın 36.maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına, 3-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine, 4- İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5- Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 361.maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.30/12/2019