Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/829 E. 2021/810 K. 29.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2019/829
KARAR NO: 2021/810
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 05/06/2018
NUMARASI: 2014/1185 Esas – 2018/661 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
BİRLEŞEN İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
2014/1382 ESAS – 2015/471 KARAR SAYILI DOSYASI
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 29/04/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Sigorta A.Ş. tarafından ZMMS poliçesi bulunan ve … Sigorta A.Ş. tarafından Kasko Poliçesi kapsamında sigortalı … plakalı aracın karışmış olduğu trafik kazası sonucunda, müvekkillerinin desteği olan …’un vefat ettiğini, müteveffanın ölümü sonucu davacıların destekten yoksun kaldığını, kaza sebebiyle müvekkillerine kusur izafe edilemeyeceğini belirterek defin giderleri olarak 1.000,00 TL, destekten yoksun kalma tazminatı olarak 500,00 TL olmak üzere toplam 1.500,00 TL’nin davalılardan tahsili ile müvekkillerine ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili birleşen davadaki dava dilekçesinde özetle; … Sigorta A.Ş. tarafından ZMMS poliçesi bulunan ve … Sigorta A.Ş. tarafından Kasko Poliçesi kapsamında sigortalı … plakalı aracın karışmış olduğu trafik kazası sonucunda müvekkilinin desteği olan eşi …’un vefat ettiğini, müteveffanın ölümü nedeniyle müvekkilinin destekten yoksun kaldığını belirterek 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı .. Sigorta Anonim Şirketi cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu … plaka sayılı aracın müvekkili şirket tarafından ZMMS poliçesi kapsamında sigortalı olduğunu, davacılar tarafından sunulan dava dilekçesinde davacıların müteveffanın neyi olduğunun anlaşılamadığını, 3. kişilerin uğrayacakları maddi zararlar için reeskont, ticari yahut avans faizi değil, yasal faize hükmedilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının müvekkili aleyhinde açmış olduğu davaya bakmaya, müvekkili şirketin yargı çerçevesinde bulunduğu İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkili olduğunu beyan ile, davanın yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Asıl davada; davacıların davalı … Sigorta A.Ş.’ne karşı açmış olduğu davanın konusuz kalmış olması nedeniyle hüküm oluşturulmasına yer olmadığına, davacıların davalı … Sigorta A.Ş.’ne karşı açmış oldukları davanın reddine, Birleşen davada; davacı … Elibol’un davalılara karşı açmış olduğu davanın derdestlik nedeniyle reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; birleşen davada derdestlik nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, meydana gelen trafik kazası neticesinde müteveffanın eşi ve kızının destekten yoksun kalma tazminat hakkının sigorta şirketlerinden tahsili amacıyla bu davayı açtığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla her ne kadar muhtelif tarihlerde davalı sigorta şirketince ibraname karşılığı ödeme yapıldığı anlaşılmış ise ve yapılan ödemelerin müvekkilin zararını karşıladığı iddia edilse de alınan 06/09/2016 tarihli bilirkişi raporu ile her bir davacı için hesaplanan tazminat miktarının yapılan ödemeye göre oldukça fazla olduğunu, 2918 sayılı Yasa’nın 111. maddesi gereğince ödenen tazminat ile aktüerya raporu ile belirlenen miktar arasında açık nispetsizliğin bulunmasına göre ibraname makbuz hükmünde olup belirlenen tazminattan mahsup edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olmasının doğru olmadığını, … için ödenen miktarın tespitini ve kalan tutarın hesaplanarak mahkemece kabul edilmesini ve davacıya ödenmesini talep ettiğini, dosya devam ederken hesaplamaya esas alınan asgari ücret tutarlarının değiştiğini, bu kapsamda bilirkişiden ek rapor alınması taleplerinin göz önüne alınmadığını belirterek istinaf talep etmiştir. Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve defin gideri tazminatı istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından; 31/08/2014 tarihinde … plakalı araç sürücüsü dava dışı …’ un direksiyon hakimiyetini kaybetmesi ile aracın takla atması sonucu meydana gelen tek taraflı trafik kazasında, araçta bulunan … ve …’ un vefat ettikleri, olay nedeniyle vefat edenlerin desteğinden mahrum kalan davacıların destekten yoksun kalma tazminatı talep edildiği, davalı … Sigorta, … plakalı aracın 23/01/2014 – 2015 tarihleri arası ZMMS sigortacısı, … Sigorta … plakalı aracın 21/01/2014 – 2015 tarihleri arası Kasko (Birleşik 30.000,00 TL miktarlı İMM) sigortacısı olduğu anlaşılmaktadır. Kök davadaki talep …’un ölümüne, birleşen davadaki talep …’un ölümü nedenine dayandırılmıştır. Nüfus kayıtları ve dosyada bulunan mirasçılık belgelerine göre davacı … ise …’un eşi ve mirasçısı, davacı …, …’un eşi ve mirasçısıdır. HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni gereği yapılan inceleme sonucuna göre; Kök davada …’un vefatı nedeniyle tazminat talep edildiği ve … nüfus kayıtları ve dosyada bulunan mirasçılık belgelerine göre davacı …’un desteği olmadığı halde davacı …’un açtığı davanın aktif husumeti bulunmadığından davanın usulden reddi yerine yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Dosyaya sunulan ve taraflara tebliğ edilen 06/09/2016 tarihli aktüerya bilirkişi raporunda …’un ölümü nedeniyle … açısından 84.777,12 TL destek tazminatı ve …’ un ölümü nedeniyle … açısından 104.911,68 TL destek tazminatı hesaplanmıştır. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından sunulan 25/11/2014 tarihli ibraname ve feragatname başlıklı belgeye göre, … plakalı aracın 31/08/2014 tarihinde karıştığı trafik kazası sonucu İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1185 Esas sayılı tazminat davası nedeniyle … Sigorta’dan …’un ölümü nedeniyle 83.000,00 TL ödeme alındığı, destekten yoksun kalma maddi tazminat ve ferilerinden dolayı başkaca her hangi bir hak ve alacak kalmadığı, … Sigorta’nın ibra edildiği ve davadan feragat edildiği açıklanmış, belgenin altı “Tazminatı alan … mirasçıları …, … vekili Av. …” tarafından imzalanmıştır. Ancak davacılar vekili davadan feragat etmemiş ve ibraname gereğince karar verilmesini talep etmemiştir. Tüm dosya kapsamına göre; davalı sigorta şirketi ile davacılar vekili arasında dava açıldıktan sonra yapılan ödemeye bağlı olarak ibraname düzenlendiği, yargılama sırasında davacı vekilinin ödemenin yetersiz olduğunu ileri sürerek ödenmeyen kısım yönünden tazminat isteminde bulunduğu, ibraname içeriğinde ödenmesi kararlaştırılan tazminat tutarının ödendiğinin davacı tarafın da kabulünde olduğu sabittir. Davalı tarafından zararın kısmen karşılanması halinde, yapılan ödeme(ler)in tazminat hesabı sırasında mahsup edilmesi gerekliliği açık olmakla birlikte, ödemenin dava sırasında olması halinde, bulunan tazminat miktarından dava tarihinden sonra yapılan ödeme güncelleştirilmeksizin (faiz eklenmeksizin) tenzil edilmesi gerekirken hesap bilirkişisi raporunda davadan sonra yapılan ödemenin güncellenmeden mahsup edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi ve yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 26/03/2019 tarih, 2016/9182 E. ve 2019/3567 K., 18/12/2019 tarih, 2017/ 58 E. ve 2019/12186 K. sayılı kararı sayılı kararları). Davalı … Sigorta A.Ş. yönünden riziko tarihinde zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesi limiti kişi başına 268.000 TL olup, davacı … için hesaplanan tazminat miktarı poliçe limiti kapsamında kalmaktadır. Bu durumda ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı olan davalı … Sigorta A.Ş.’ye yönelik tazminat isteminin reddine karar verilmesinde isabetsizlik yoktur. Davacı vekili bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde asgari ücrette değişiklik sebebi ile güncel veriler üzerinden hesaplama yapılması gerektiği yönünde itiraz etmediğinden davalı yararına oluşan usuli kazanılmış haklar gözetilerek asgari ücretin güncel verileri üzerinden hesaplama yapılması için ek rapor alınmamış olmasında usul ve yasaya aykırılık yoktur (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 18 /04/2019 tarih, 2016/13426 E.ve 2019/5035 K. sayılı kararı). Birleşen davada davacı vekili, … Sigorta A.Ş. tarafından ZMMS poliçesi bulunan ve … Sigorta A.Ş. tarafından İMMS Poliçesi kapsamında sigortalı … plakalı aracın karışmış olduğu trafik kazası sonucunda müvekkilinin desteği olan eşi …’un vefat ettiğini, müteveffanın ölümü nedeniyle müvekkilinin destekten yoksun kaldığını beyan ile destekten yoksun kalma tazminatı olarak 1.000,00 TL’nin davalılardan tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen davada davalılar kök davadaki davalılar ise de davacı … destekten yoksun kalma tazminat talebini …’un vefatına dayandırmıştır. Mahkemece; Birleşen 2014/1382 Esas sayılı dosyanın davacısı ve davalıları mahkemedeki asıl dava dosyasındaki taraflarla aynı olup dava konusu olay ve taleplerin de aynı olduğu, birleşen dosyanın aynı konuda derdest iken açılmış olması nedeniyle davacı …’un davalılara karşı açmış olduğu davanın derdestlik nedeniyle reddine karar verilmiştir. Ancak birleşen davada davacı ve davalılar, dayanılan trafik kazası, aynı olmakla birlikte yukarıda da açıklandığı üzere, kök davada destek …’un vefatı nedeniyle birleşen davada ise destek …’un vefatı nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talep edilmektedir. Diğer bir ifade ile dava konuları aynı değildir. Bu nedenle derdest davadan bahsedilemeyeceğinden davanın usulden reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.29/04/2021