Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/815 E. 2019/378 K. 14.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2019/815
KARAR NO : 2019/378
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 20/12/2018
NUMARASI : 2018/1164 Esas (Derdest Dosya)
DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 14/03/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakare sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Dava, trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, maddi ve manevi tazminat ile birlikte kazaya karışan … plakalı aracın trafik kaydına ihtiyati tedbir ve davalı sürücü ile davalı araç sahibinin taşınır taşınmaz malları ile 3.kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ,ihtiyati tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince, 07/12/2018 tarihli ara karar ile “… plaka sayılı aracın 08/09/2018 tarihinde kazaya karıştığı, davacının ihtiyati tedbir talep ettiği araç dava konusu olmayıp, alacak yargılamayı gerektirdiğinden davacı vekilinin ihtiyati tedbir mahiyetindeki ihtiyati haciz talebinin reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dosyadaki kaza tespit tutanağı ve diğer deliller incelendiğinde, davalı sürücünün asli ve tam kusurlu olduğunun anlaşıldığını, davalının açık kusuru nedeni ile çok sayıda insanın hayatını kaybettiğini, müvekkilinin elde etmesi muhtemel tazminat hakkının zarara uğramaması adına ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini, bu nedenle mahkemenin 20/12/2018 tarihli ara kararının kaldırılarak, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin reddi kararının yasaya ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. HMK’nın 389.maddesinde, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı veya tamamen imkansız hale geleceği veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi halinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği belirtilmiştir. HMK’nın 389.maddesine göre, taraflar arasında çekişmeli olan şey veya yargılama konusunu oluşturan hak, aynı zamanda tedbirin konusu hakkı da oluşturacaktır. Kanun, “uyuşmazlık konusu hakkında” diyerek bu hususa vurgu yapmıştır (m. 389/1). Ancak özellikle dikkat edilmesi gereken husus, diğer geçici hukuki korumaların alanına giren konularda ihtiyati tedbire karar verilmemesidir. Bu sebeple, para alacakları konusunda özel ve istisnai durumlar dışında asıl geçici hukuki koruma ihtiyati hacizdir. Keza, diğer özel hükümlerde açıkça farklı bir geçici hukuki korumadan bahsedilmişse, bu durumda da o çerçevede bir karar verilmeli, ihtiyati tedbir kararı verilmemelidir (Pekcanıtez/Atalay/Özekes, a.g.e., s. 877).Davanın mahiyeti, ihtiyati tedbire ilişkin yasal düzenleme, dava dilekçesindeki talep, dosyadaki deliller ve İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde; dava ile, para olarak tazminat talep edildiğinden, İlk Derece Mahkemesince, ” somut olayda, … plaka sayılı aracın 08/09/2018 tarihinde kazaya karıştığı, davacının ihtiyati tedbir talep ettiği araç dava konusu olmayıp, alacak yargılamayı gerektirdiği” gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine” şeklinde karar verilmesinde, usul ve yasa açısından herhangi bir aykırılık bulunmamaktadır. Öte yandan gerek HMK’da gerek İİK’da “ihtiyati tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz kararı verilmesi” şeklinde bir geçici hukuki koruma tedbiri bulunmadığından, bu yöndeki talebin de reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Bu bağlamda, HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken harç peşin yatırıldığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,3-Davacı tarafın istinaf başvurusu nedeniyle yaptığı yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının iadesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 14/03/2019