Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/771 E. 2021/397 K. 03.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2019/771
KARAR NO: 2021/397
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 08/11/2018
NUMARASI: 2016/1134 Esas – 2018/1077 Karar
DAVA: Alacak (Çatmadan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 03/03/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkiline ait … plakalı aracın 09.08.2016 tarihinde, davalı ile yapılan anlaşma gereği, davalıya ait aynı adresteki otoparkta iken davalı şirket çalışanlarının hata ve kusurları neticesinde otopark içerisinde hasara uğratıldığını, bu hasar neticesinde müvekkile ait aracın tamiratının … A.Ş. ne ait yetkili servis tarafından gerçekleştirildiğini, toplam 15.822,68.-TL tutarındaki hasarın tümünün davalı tarafından ödendiğini, aracın müvekkili tarafından olaydan 3 ay öncesinde sıfır olarak satın alınmış olup trafiğe çıkarıldığını, müvekkile ait aracın daha önce hiçbir hasarı bulunmadığını, kaza neticesinde müvekkile ait aracın piyasa değerinde önemli bir kayıp meydana geldiğini, değer kaybına yönelik olarak ekspertiz incelemesi yaptırıldığı ve araçtaki değer kaybının 4.637,50.-TL olduğunun belirlendiğini ifadeyle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; 4.637,50.-TL araç değer kaybı, 400,00.-TL ekspertiz ücreti olmak üzere toplam 5.037,50.-TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; Müvekkilinin davacının zararından sorumlu olmadığını, iyi niyetli olarak davacının aracında meydana gelen hasara karşılık aracın tamiratını yapan servise … A.Ş ye 16.323 TL ödeme yapıldığını, başkaca zararının söz konusu olmadığını ifadeyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın Kısmen Kabulü ile 4.550,00 TL değer kaybı tazminatının 09/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine” karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemece müvekkili kusurlu imiş gibi kabul edilerek değer kaybına yönelik inceleme yapıldığını,15/01/2018 tarihli bilirkişi raporunun keyfi bir rapor olduğunu, yeniden rapor alınması taleplerinin kabul edilmediğini, davanın ihbarı yönündeki talepleri hakkında ancak 13/02/2018 tarihinde karar verildiğini, internette yayınlanan ilan değeri emsal alınarak aracın 260.000,00 TL değerinde olduğunun kabulü ile rapor tanziminin dayanağı bulunmadığını, davalı vekili olarak lehe takdir edilen vekalet ücretinin AAÜT ne uygun olmadığını açıklayarak kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle değer kaybı tazminatı istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, davacıya ait … Plakalı aracın, 09/08/2016 tarihinde davalı şirkete ait otoparka park edildiği, davalı çalışanlarınca zarara yol açıldığı açıklanarak değer kaybı tahsilinin talep edildiği anlaşılmaktadır. Davacıya ait aracın davalı şirkete ait otoparkta, çalışanların bilgisi dahilinde park edildiği, aracın otoparka bırakıldığı, böylece davalı şirket ile davacı arasında TBK’nın 1 ve Sözleşme Hukuk Kurallarına göre, genel saklama sözleşmesinin oluştuğu, TBK’nın 579. maddesi gereğince davalı şirketin garaj, otopark ve benzeri işyerlerinde motorlu taşıt ve eklentilerinin yok olmasından ve zarara uğramasından veya çalınmasından ötürü adam çalıştıran sıfatı ile davalı şirketin sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde gerekçeli, hükme esas alınan 15/01/2018 tarihli denetime elverişli, piyasa araştırması sonucu davacı aracının belirlenen değeri üzerinden değer kaybına ilişkin değerlendirme yapan bilirkişi raporundaki hesaplamanın hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmamasına göre bu hususa değinen istinaf talepleri yerinde değildir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT deki, “Hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.” düzenlemesi uyarınca, talep ve redde göre değerlendirildiğinde, reddedilen miktarı kadar vekalet ücreti takdir edilmiş olmakla ve ayrıca, 06/12/2016 tarihli ihbar dilekçesi, ihbar olunan …’ ya 23/12/2016 tarihinde tebliğ edilmiş olmakla, bu hususlara değinen istinaf talepleri yerinde değildir. Bu nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 310,81 TL harçtan peşin alınan 78,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 232,81 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.03/03/2021