Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/741 E. 2021/396 K. 03.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2019/741
KARAR NO: 2021/396
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 31/10/2018
NUMARASI: 2016/1427 Esas – 2018/1082 Karar
DAVA: Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
KARAR TARİHİ: 03/03/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 30/06/2013 tarihinde dava dışı …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın müvekkilinin oğlu …’ e çarpması sonucu önce yaralanmasına, daha sonra da 12/07/2013 tarihinde tedavi gördüğü hastanede ölümüne sebebiyet verdiğini, kazada davalının sigortalısı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, kaza sonucu ölümü ile babası olan müvekkilinin maddi zarara uğradığını, destekten yoksun kaldığını, davalının poliçede yazılı miktar ve limitlerle sınırlı olmak kaydıyla maddi ve bedeni zararlardan sorumlu olduğunu belirterek olay tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizi ile birlikte şimdilik 100,00 TL maddi tazminatın davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 23/05/2018 tarihli dilekçesi ile talep etmiş oldukları tazminat miktarını 40.208,24 TL arttırarak davayı ıslah etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Zamanaşımı itirazı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalının kusuru oranında ve sigorta poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kusurun tespiti gerektiğini, müteveffanın davacıya destek olduğu hususunun ispatlanması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kabulü ile 40.308,24 TL nin dava tarihi 27/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil ile davacıya ödenmesine, ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davacı …’ün müvekkili şirket nezdinde sigortalı bulunan … plakalı aracın işleteni olduğunu, davacının müvekkilinden herhangi bir tazminat talep etme hakkı bulunmadığını, Müvekkili Şirket nezdinde trafik poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı aracın 30/06/2013 tarihinde karıştığı kaza neticesinde, yaya konumunda bulunan …’ ün vefat ettiğini, sigortalı aracın karıştığı herhangi bir kazada borçlu sıfatını haiz işletenin aynı zamanda alacaklı olmasının düşünülemeyeceğini, böyle bir durumda alacaklı-borçlu sıfatlarının birleştiğini, işleten tarafından ileri sürülebilecek tazminat taleplerinin teminat kapsamı dışında bırakıldığını, kazanın meydana gelmesinde tüm kusurun yaya konumunda bulunan müteveffa …’e ait olduğunu, müvekkili şirket tarafından sigortalı … plakalı araç sürücüsünün herhangi bir kusurunun bulunmadığını, müvekkili şirket aleyhine ikame edilen davanın reddedilmesi gerektiğini, müvekkilinin sigortalısının kusuru ile 3. şahıslara verdiği zararı poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak üzere tazmin etmekle mükellef olduğunu, zararın tespiti için; davacı tarafından elde edilen kazanımların belirlenmesi ve aleyhe hüküm kurulacak olması halinde bu kazanımların belirlenecek tazminattan indirilmesi gerektiğini, tazminat hesabı da uzmanlık gerektirdiğinden, Hazine Müşteşarlığı tarafından kabul edilen bir aktüer uzmanı seçilerek anılan hesaplamaların yaptırılması, bu konuda uzman olmayan hukukçulara bu görevin tevzi edilmemesi gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Somut olayda, dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın, yolun sağında banket üzerinde bulunan … plakalı minübüsün önünden kaplamaya giren yaya …’e çarpması sonucu ölümlü trafik kazası meydana gelmiştir. Eldeki davada … plaka sayılı aracın sorumluluğuna dayalı olarak tazminat talep edilmiş olduğuna göre (diğer bir ifade ile … plakalı araç sorumluluğuna dayalı olarak tazminat talebi olmadığına göre) davalı vekilinin bu hususa değinen istinaf talebi yerinde değildir. İlk Derece Mahkemesince kusur raporu alınmamış, ceza mahkemesince alınan kuur raporu ile yetinilmiştir. Menderes 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/386 E. sayılı dosyasından 20/06/2014 tarihli trafik bilirkişisince düzenlenen kusur raporunda, sürücü …’in tali derecede, yaya …’ ün asli derecede kusurlu olduğu; 14/11/2014 tarihli 3 kişilik bilirkişi heyetinden alınan kusur raporunda, sürücü …’in kusuru olmadığı, müteveffa yaya … ile sürücü …’ın asli kusurlu olduğu; ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan 27/08/2014 tarihli kusur raporunda ise sürücü …’in kusursuz olduğu, müteveffa yaya …’ün asli kusurlu olduğu kanaati açıklanmıştır. Yargılama sonucu 14/01/2015 tarih ve 2015/12 K. sayılı karar ile ile sanık …’in kusurunun bulunmadığı anlaşıldığından beraatine karar verilmiştir. Aynı kaza nedeniyle … tarafından davalı … aleyhine açılan İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/589 E., 2016/245 K. sayılı dava dosyasında ise davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. SGK’na yazılan yazıya verilen 28/02/2017 tarihli cevap ile … yakınlarına herhangi bir ödeme yapılmadığı bildirilmiş, istinaf aşamasında bahsi geçen … plakalı aracın davalı … nezdinde … tarafından 07/06/2013 – 2014 tarihleri arasında ZMMS poliçesi ile sigortalanmış olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda ceza mahkemesince hükme esas alınan kusur raporunda dava dışı sürücünün kusursuz bulunması, mahkemece alınan bir kusur raporu da bulunmaması karşısında İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/589 E. Sayılı dosyasından alınan kusur raporuna itibar edilerek Mahkemece, “Ölenin annesi … tarafından açılan İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/589 E. Sayılı dosyasında davalı … hakkında açılan davada ölenin kusurunun % 50 olarak belirlendiği ve davalı … tarafından yapılan ödeme sonucunda bu davanın feragat ile sonuçlandığı” gerekçesiyle verilen karar eksik incelemeye dayalı olmuştur. O halde mahkemece yapılması gereken; Menderes 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/386 E. sayılı dosyasında verilen kararın kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılması, İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/589 E., 2016/245 K. sayılı dava dosyası ve dosyada aldırılan kusur raporu ile kaza tespit tutanağı dosyaya getirtilerek, kusur durumunun ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınacak rapor ile net bir şekilde belirlenmesi, … plaka sayılı aracın ZMMS poliçesi de dosyaya kazandırılarak davalı … şirketinin sorumluluğunun tartışılması, sonucuna göre karar verilmesi olmalıdır. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.03/03/2021