Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/710 E. 2021/419 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2019/710
KARAR NO: 2021/419
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 13/06/2017
NUMARASI: 2014/1121 Esas 2017/449 Karar
DAVA: Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
KARAR TARİHİ: 04/03/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; 29/03/2011 günü davalılardan …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araçla kaldırımda durmakta olan çöp konteynırına çarpması ve konteynerin kaldırımdaki müteveffa 2005 doğumlu …’in üzerine düşmesi sonucunda ölümüne neden olduğunu, sürücünün ehliyetsiz olduğunu, kazadan sonra davalı sürücü hakkında Karamürsel Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2011/124 esas sayılı dosyası ile ceza davası açıldığını, çocuklarının ölümünün davacıyı büyük elem ve acıya boğduğunu, kaza tarihi itibariyle … plakalı aracın ZMMS sigortacısının … Sigorta olduğunu, ceza dosyasında davalıların maddi-manevi zararlarını karşılayacakları yönünde söz vermeleri nedeniyle şikayetten vazgeçtiklerini, ancak davalıların sözlerini tutmadıklarını belirterek şimdilik 500,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının tüm davalılardan ve 50.000,00-TL manevi tazminatın davalı … Sigorta haricindeki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı ıslah dilekçesi ile talebini 11.783,32 TL’ye yükseltmiştir. Davalılardan … ve … vermiş oldukları cevap dilekçelerinde; meydana gelen trafik kazasında kusurun 5/8’inin davacının müteveffa çocuğunda olduğunu, Karamürsel Asliye Ceza Mahkemesi dosyasıyla sabit olduğunu, davacıya herhangi bir söz vermediklerini, asıl kusurun 6 yaşındaki çocuğunu tek başına sokağa salan davacıda olduğunu, istenilen manevi tazminatın fahiş olduğunu, ceza dosyasının sonuçlanmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.Davalı Sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde; kazaya karışan aracın müvekkili şirket nezdinde ZMMS ile sigortalı olduğunu, kaza tarihi itibari ile sakatlık/ölüm tazminatının 175.000,00 TL olduğunu, dava öncesinde davacının müvekkili şirkete başvurusunun bulunmadığını, bu nedenle müvekkili şirketin temerrüte düşmediği gibi dava açılmasına sebebiyette vermediğini, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında müvekkilinin sorumluluğunun söz konusu olacağını, kusur oranının tespiti için ATK’dan rapor alınması gerektiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davacı tarafça davalılar aleyhine açılan maddi tazminat davasının kabulü ile; 11.783,32-TL destekten yoksunluk maddi tazminatının davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihi olan 17/05/2013, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 29/03/2011 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davalılar … ve … Aleyhine açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile; 20.000,00-TL manevi tazminatın 29/03/2011 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … ile davalı … istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davalı … istinaf başvuru dilekçesinde özetle; gerekçeli kararda zararı karşılayacağı belirtildiğini ancak kendisinin böyle bir şey söylemediğini, kendilerine söz vermediğini, söz konusu kazada kendi hatası olmadığını beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı … istinaf başvuru dilekçesinde özetle; gerekçeli kararda zararı karşılayacağı belirtildiğini ancak kendisinin böyle bir şey söylemediğini, kendilerine söz vermediğini, söz konusu kazada kendi hatası olmadığını beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle işleten, araç sürücüsü ve ZMMS sigortacısı aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat istemine dayanmaktadır. 2918 sayılı KTK’nın 85. maddesi “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar” hükmünü içermektedir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1.maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Dosya kapsamından, 29/03/2011 tarihinde davalı sigorta şirketine kaza tarihini kapsar şekilde zmms sigortalı davalı …’ın sevk ve idaresindek ve diğer davalıya ait … plaka sayılı aracın yaya olan davacının çocuğuna çarpması ile meydana gelen trafik kazasında çocuğun vefat ettiği, olay nedeniyle vefat edenin desteğinden mahrum kalan davacının destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat talep ettiği, mahkemece kusur- hesap bilirkişi raporunda belirlenen ve davalılara tebliğine rağmen davalılar tarafından raporlara karşı itiraz edilmeyen, davalı sürücü kusuru oranında hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatına ve manevi tazminata hükmedilmiş olmasında isabetsizlik görülmemiştir. Mahkemece alınan raporlara göre tazminata karar verildiği, davalıların beyanları esas alınarak karar verilmediği anlaşılmakla davalıların bu yönden de istinafları yerinde değildir. Bu nedenlerle; davalı … ile davalı …’ın istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı … ile davalı …’ın yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davalı … yönünden; Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 2.171,11 TL harçtan peşin alınan 542,75 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.628,36 TL harcın davalı …’den tahsili ile Hazineye irat kaydına, Davalı … yönünden; Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 2.171,11 TL harçtan peşin alınan 542,75 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.628,36 TL harcın davalı …’dan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.04/03/2021