Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/658 E. 2019/552 K. 17.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2019/658
KARAR NO : 2019/552
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
ARA KARAR TARİHİ: 28/09/2018 (12/10/2018)
NUMARASI : 2018/1105 Esas( Derdest Dosya)
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 17/04/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi ara kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davalılardan …’ın kullandığı motosiklette yolcu olarak bulunan davacılar desteği …’ün, davalı …’ın kullandığı … plakalı taksi ile çarpışması sonucu ölümü üzerine ölenin anne, baba ve kardeşleri tarafından davalılar aleyhine açılan destekten yoksun kalma ve manevi tazminat davasında Mahkemece davacıların ihtiyati tedbir/haciz taleplerinin reddine karşı davacılar vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur. Davacılar vekilinin dava dilekçesinde olaya karışan ticari taksi ile davalılar … ve … adına kayıtlı taşınır ve taşınmazlar üzerine ihtiyati tedbir konulması talep edilmiş, mahkemece tensip tutanağında talebin reddine karar verilip 28/09/2018 tarihli ara kararı ile “tarafların kusur durumlarının, davacıların haklılık ve alacak miktarlarının tespitinin yargılamayı gerektirmesi ve önceden bilinmeyen bir alacak için tarafların haklarını kısıtlar şekilde ihtiyati haciz kararı verilemeyeceği gibi davanın konusunun para alacağı olup davalıların malları uyuşmazlık konusu olmadığı” gerekçesiyle ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddine karar verilmiştir.Sözü edilen ret kararınından sonra davacılar vekili bu kez 10/10/2018 tarihli dilekçesi ile … plakalı taksinin üzerine ihtiyati tedbir konulmasını istemiş, mahkemece 12/10/2018 tarihli ara kararı ile 28/09/2018 tarihli ara kararına atıfta bulunularak ihtiyati tedbir isteminin reddi kararına karşı istinaf yoluna gidilebileceği, aynı mahiyetteki talep yönünden karar verilmesi olanağının bulunmadığı belirtilerek “talep hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmiş, bu karara karşı davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.HMK’nın 341/1.maddesinde istinaf yoluna başvurulabilen kararlar açıklanırken ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabileceği öngörülmüştür. Bu hükümden hareketle, somut başvuruda davacılar vekilinin kaldırılması istemiyle istinaf yoluna başvurduğu ara kararı, 12/10/2018 tarihli “karar verilmesine yer olmadığına” ilişkin karardır. Ara kararında belirtildiği üzere davacılar vekilinin ihtiyati tedbir talebi konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş, 28/09/2018 tarihli ek karara atıfta bulunularak anılan ara kararının istinafa tâbi olduğu ve itiraz yoluyla ileri sürülemeyeceği ifade edilmiştir. Bu bakımdan, davacılar vekilinin hakkında istinaf başvurusunda bulunduğu 12/10/2018 tarihli ara kararı istinaf edilebilir bir karar değildir. Diğer yandan, her ne kadar davacılar vekili istinaf dilekçesinde 28/09/2018 tarihli ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir taleplerinin reddine ilişkin ara kararını da belirterek bu kararın kaldırılmasını talep etmiş ise de anılan ara karar 12/10/2018 tarihinde davacılar vekiline tebliğ edilmiş, bu karara karşı HMK’nın 345/1. maddesindeki iki haftalık süre içinde aynı kanunun 391/3. maddesinde öngörülen istinaf kanun yoluna başvurulmamıştır. Dolayısıyla, bu ara kararın kesinleştiği ve bu aşamadan sonra istinaf yoluna başvurma imkanının bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen nedenlerle, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 352. maddesi uyarınca reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 352. maddesi uyarınca REDDİNE,
2-Davacı tarafça peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından yatırana iadesine,
3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf isteminden bulunan üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/04/2019