Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/602 E. 2019/303 K. 28.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2019/602
KARAR NO : 2019/303
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 23/05/2018
NUMARASI : 2017/825 Esas – 2018/555 Karar
DAVA : Güç Kaybı Tazminatı ( Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 28/02/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili … 04/11/2015 tarihinde kaldırımda yürüdüğü sırada … kullanımındaki … plakalı aracın geri geri manevra aldığı esnada aracın arka kısımları ile müvekkiline çarpması neticesinde yaralanmasına sebebiyet verdiğini, davacı müvekkilinin ayağının alçıya alındığını ve 2 ay kadar alçıda kaldığını, müvekkilinin bu süreçte hiçbir şekilde ayağa kalkamadığını, geçici iş göremezlik zararı olarak şimdilik 1.000 TL talep ettiklerini, davalı sigorta şirketine 15/09/2017 tarihinde uzlaşma başvurusunda bulunulduğunu ancak olumlu yanıt alınamadığını beyan ederek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile, sürekli iş göremezlik zararı olarak 4.000,00 TL, geçici iş göremezlik zararı olarak 1.000,00 TL olmak üzere toplam 5.000,00TL’nin kaza tarihinden itibaren işletilecek olan avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, 6704 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği tarih olan 26/04/2016 tarihinden sonra açılan davalarda zarar görenin dava yoluna gitmeden önce sigorta şirketine başvuruda bulunması gerektiğini, maluliyet oranını belirleyen sağlık kurulu raporu ve diğer eksik belgelerin gönderilmesi halinde maluliyet ile ilgili talebin değerlendirileceği belirtilmişse de istenilen evrakın gönderilmediğini, söz konusu raporun ibrazının yasal bir zorunluluk olduğunu, rapor temin edilmeksizin iş bu davanın ikame edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı tarafından müvekkil şirkete başvuru yapılmış olsa dahi dosyanın sonuçlanması için gerekli olan belgeler ibraz edilmediğinden başvuru şartının gerçekleşmediğini, iddia ederek davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince, ” Davacının davasının usulden reddine ” karar verilmiştir.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece, yasa tarafından aranan evraklar tamamlanmaksızın usul aşılarak dava açıldığı ve başvuru şartı yerine getirilmediği gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verildiğini, davalıya 15/09/2017 tarihinde başvuru yapıldığını, davalının bir takım belgeler isteyerek ödeme yapmaktan kaçındığını, davalının talep ettiği tüm belge ve evrakların yargılama ile elde edilecek evraklar olduğunu, verilen karar ile hak arama hürriyetinin ihlal edildiğini iddia ederek Yerel Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.Dava trafik kazasından kaynaklanan geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemine istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesinde 6704 sayılı Kanun’un 5. maddesiyle değişiklik yapılarak, zarar görenin, dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiği düzenlenmiş, aynı değişiklikle Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabileceği veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabileceği belirtilmiştir. 6704 sayılı Kanun’un 26.04.2016 tarih, 29695 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanması ile yayım tarihi olan 26.04.2016 tarihinden itibaren KTK’nın 97. maddesinde yapılan değişiklik yürürlüğe girmiştir. Sigorta kuruluşuna yazılı başvuru halinde eklenmesi gereken belgelere madde metninde açıkça yer verilmemiş; Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.2.2.1 maddesinde ise kaza veya zararın tespit edilebilmesi için gerekli tüm belgeler ifadesi kullanılarak tek tek belgelerin sayılması yoluna gidilmemiştir. Ayrıca sigortacının hak sahibinden münhasıran hak sahibinin tazminat hakkını etkileyen bilgi ve belgeleri talep edebileceği düzenlenmiştir. Bu düzenleme sigorta şirketi için belirlenen sekiz günlük ödeme süresinin başlangıcı için önem taşıyacaktır. Yasal değişiklikle birlikte, artık mahkemede dava açılmadan önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı olarak başvuru yapılması zorunlu hale getirilmiştir. KTK’nın 97. maddesi ile getirilen bu başvuru koşulu HMK’nın “dava şartlarını” düzenleyen 114/2. maddesinde yer alan “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” hükmü kapsamında özel bir dava şartıdır. Dava şartları, davanın esası hakkındaki yargılamanın devamı için gerekli olan şartlar olup, davanın açılabilmesi için değil, mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır. HMK’nın 115/2 maddesi uyarınca mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. KTK’nın 97. maddesi ile getirilen başvuru koşulu da tamamlanabilir bir dava şartı niteliğinde olduğundan mahkemece bu dava şartı yerine getirilmeksizin dava açıldığının tespiti halinde, davacı vekiline 2918 sayılı KTK’nın 97. maddesinde öngörülen başvuruya ilişkin eksikliği gidermesi için kesin süre verilmeli, başvuru yapılması halinde başvurunun akıbeti beklenmeli, sigorta şirketince 15 gün içinde cevap verilmemesi veya verilen cevabın talebi karşılamaması halinde dava şartının yerine getirildiği kabul edilerek davanın esasına girip deliller toplanıp değerlendirilerek ortaya çıkacak sonuca göre bir karar verilmeli, kesin süre içinde başvuruya ilişkin dava şartının yerine getirilmemesi halinde ise bu kez dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmelidir.Somut uyuşmazlıkta, dava tarihi olan 25/09/2017 itibariyle 2918 sayılı KTK’nın 97. maddesinde yapılan değişiklik yürürlükte olup davacı tarafça dava tarihinden önce davalı Sigorta Şirketine yapılan başvurunun eksik evrak nedeniyle karşılanmadığı hususunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır. Davacı tarafından yapılan başvuru üzerine Sigorta Şirketi tarafından verilen cevap ile eksik görülen kesin ve sürekli maluliyet oranını gösterir Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun sağlık kurulu raporu ve tedavi sürecine ilişkin tüm tıbbi kayıtlar talep edilmiştir. Eksik olduğu bildirilen kesin ve sürekli maluliyet oranını gösterir sağlık kurulu raporunun alınması için geçecek süre nazara alındığında KTK’nın 97. maddesinde öngörülen 15 günlük cevap süresinin makul olmayacak şekilde aşılması sonucu doğacağından başvurunun sonuçsuz kaldığının kabulü gerekir. Bu durumda Mahkemece davalı Sigorta Şirketince verilen cevap talebi karşılamadığından dava şartının yerine getirildiği kabul edilerek, davanın esasına girilip deliller toplanıp değerlendirilerek, ortaya çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde usulden red kararı verilmiş olması doğru olmamıştır. Açıklanan gerekçeyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine iadesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, istinafa konu ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,2-Dosyanın, yargılamanın devamı için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-Peşin alınan istinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince istinaf talep eden tarafa iadesine,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,5-İstinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6- İstinaf talep eden tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 28/02/2019