Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/595 E. 2021/415 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2019/595
KARAR NO: 2021/415
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 13/11/2018
NUMARASI: 2017/375 Esas – 2018/722 Karar
DAVA: Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
KARAR TARİHİ: 04/03/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 17/01/2015 tarihinde davacıya ait … plakalı aracın seyir halindeyken davalı …’a ait … plakalı aracın çarpması nedeniyle hasar oluştuğunu, olayın meydana gelmesinde davalının kusurlu olduğunu, müvekkilinin hasar ve değer kaybı zararının karşılanmadığını belirterek 10.000,00 TL değer kaybı ve ikame araç bedelinin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … cevap dilekçesinde özetle;kazanın meydana gelmesinde davacının kusurlu olduğunu, kendisinin kusurunun bulunmadığını, bu nedenle davanın haksız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin sorumluluğunun teminat limitleriyle sınırlı olduğunu, davacının aracında meydana gelen hasarın kasko sigortacısı olan … sigorta tarafından karşılanarak müvekkiline rücu edildiğini, bu kapsamda müvekkili tarafından bu şirkete 23.682,00 TL ödeme yapıldığını, dolayısıyla müvekkilinin bakiye sorumluluğunun 5.318,00 TL olduğunu, orijinal parçalarla onarılmış olan araçta talep edildiği kadar değer kaybından bahsedilmesinin mümkün olmadığını, davacının aracı kullanamama kaynaklı zararının teminat kapsamı dışında olduğunu, ayrıca dava tarihinden itibaren faiz işletilmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kabulüne, 21.450,00 TL tazminatın, davalı … Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğu poliçe limitleriyle sınırlı olmak kaydıyla, davalı … yönünden olay tarihi olan 17/01/2015 tarihinden itibaren, davalı … Sigorta A.Ş. yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … Sigorta istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkil şirkete ait sigorta poliçesine göre davacı tarafın araç hasarına ilişkin davacı sigortacısı … Sigorta A.Ş.’ye 27/07/2015 tarihinde 23.682.00 TL hasar ödemesi yapıldığını, ödemeye ilişkin dekontların sunulduğunu, müvekkil şirketin kaza tarihi itibariyle poliçe limitlerine göre sorumlu tutulabileceği tutarın 29.000 – 23.682 = 5.318 TL olduğunu, bu hususun cevap dilekçesinde belirtildiği gibi bilirkişi raporunda açıkça ifade edildiği halde müvekkil şirket aleyhine bakiye sorumlu olduğu tutardan fazlasına hükmedildiği gibi trafik sigortası teminat kapsamında olmayan kazanç kaybında da sorumlu tutulduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Davalı …’ın istinaf başvurusunun eksik harçtan reddine dair verilen ek karar tebliğine rağmen ek karara karşı istinaf talebinde bulunmadığı anlaşılmakla istinaf başvurusu değerlendirilmemiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan araç değer kaybı ve araç mahrumiyet bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davalı sigorta şirketi, diğer davalıya ait aracın trafik sigortacısı olup ZMSS poliçesi gereği, davacının aracında meydana gelen hasara ilişkin gerçek zarar miktarı ile sınırlı sorumludur. Davacı vekili, araç değer kaybı yanında araç mahrumiyeti zararının da davalılardan tahsilini istemiş; mahkeme tarafından, her iki zarar kaleminden davalıların sorumluluğuna ilişkin hüküm kurulmuştur. Davaya konu kaza nedeniyle davacının aracında oluşan hasarın onarımı için gerekli makul sürede, davacının ikame araç temin etmek ve bu suretle masraf yapmak zorunda kalacağı, bu zararının da tazmininin gerektiği açık olmakla birlikte; bu zararın, kazadan kaynaklanan dolaylı zarar mahiyetinde olduğu ve davalı trafik sigortacısının sadece doğrudan zararlardan sorumlu olduğu, bu zararın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ve poliçe özel şartları uyarınca teminat kapsamında bulunmadığından araç mahrumiyet zararına yönelik davacı isteminin davalı sigorta şirketi yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı olduğu biçimde bu davalı için de kabulüne hükmedilmesi doğru görülmemiştir (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2017/1057 Esas ve 2018/807 Karar sayılı). Yine davalı … Sigorta Şirketi, trafik sigortacısı olup ZMSS poliçesi gereği, davacının aracında meydana gelen hasara ilişkin gerçek zarar miktarı ile sınırlı sorumludur. Araçtan mahrumiyetine ilişkin zararın, kazadan kaynaklanan dolaylı zarar mahiyetinde olduğu ve davalı trafik sigortacısının sadece doğrudan zararlardan sorumlu olduğu değerlendirildiğinde, araçtan mahumiyete ilişkin zarar yönünden sorumlu tutulması doğru olmamıştır. Bu hususa ilişkin istinaf talebi de yerindedir. (Benzer yönde Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 07/09/2020 gün ve 2018/6083 E. 2020/4887 K.sayılı kararı). Kabule göre, dosya kapsamından davacı tarafın araç hasarına ilişkin davacı sigortacısı … Sigorta A.Ş.’ye, davalı sigorta şirketi tarafından 27/07/2015 tarihinde 23.682.00 TL hasar ödemesi yapıldığı ve kaza tarihi itibariyle poliçe limitlerine göre sorumlu tutulabileceği tutarın 29.000,00 TL olduğu dikkate alınmadan hüküm kurulması da doğru olmamıştır. Bu durumda sigorta poliçe limiti olan 29.000,00 TL’den yapılan ödeme miktarı olan 23.682.00 TL nin mahsubu ile kalan 5.318,00 TL davalı sigorta için hasar miktarına hükmedilmesi gerektiğinden, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden hüküm kurmak gerekmiştir. Bu nedenle; HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Davanın … yönünden KABULÜNE, davalı … Sigorta A.Ş. yönünden KISMEN KABULÜNE, 2-Davalı … bakımından 21.450,00 TL, davalı … Sigorta A.Ş. bakımından 5.318,00 TL üzerinden davanın kabulüne, Davalı … Sigorta A.Ş. bakımından fazlaya ilişkin değer kaybı talebi ile kazanç kaybı talebinin reddine, Kabul edilen tazminattan 5.318,00 TL’sinin davalı … yönünden olay tarihi olan 17/01/2015 tarihinden itibaren, davalı … Sigorta A.Ş yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine; Kalan 16.132,00 TL’sinin davalı …’tan olay tarihi olan 17/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte alınarak davacıya verilmesine, 3-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 1.465,24 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 366,32 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.098,92 TL harcın 363,00 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen; kalan kısmının ise davalı …’tan tahsili ile Hazineye irat kaydına (Davalı … 1.098,92 TL’nin tamamından sorumlu olmak kaydıyla), 4-Davacı tarafça sarf edilen 170,78 TL peşin harç, 195,54 TL ıslah harcı, 700,00 TL bilirkişi ücreti, 160,00 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 1.226,32 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre 304,00 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen; kalan kısmının ise davalı …’tan tahsili ile Hazineye irat kaydına (Davalı … 1.226,32 TL’nin tamamından sorumlu olmak kaydıyla), 5-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince 2.574,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 6-Davalı … Sigorta A.Ş. kendini vekil ile temsil ettirdiğinden daire karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesinin13/3. maddesi gereğince 2.574,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine, 7-Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-İstinaf aşamasında davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan 63,00 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 98,10 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalı … Sigorta A.Ş. verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.04/03/2021