Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/582 E. 2021/392 K. 03.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2019/582
KARAR NO: 2021/392
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 09/11/2018
NUMARASI: 2014/1334 Esas – 2018/1170 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 03/03/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … yönetimindeki … plakalı motosiklet ile … yönetimindeki … plakalı motosikletin çarpışması sonucu meydana gelen çift taraflı trafik kazası neticesinde müvekkilinin ağır yaralandığını, sürekli iş gücü kaybına uğramış olduğunu, kısmi bir iyileşme söz konusu olsa da vucüt fonksiyonlarında ciddi yaralar oluştuğunu, ayrıca yaralar nedeniyle meydana gelen manevi tazminattan da davalı’nın tamamen kusurlu olduğunu, motosikleti’nin de kullanılmaz hale gelmiş ve hurdaya çıkarılmış olduğunu, müvekkilin sürekli iş gücü kaybı ile motosikletinin hasarından kaynaklı zararın giderilmesi için davalıya başvuru yapılmasına rağmen herhangi bir dönüş yapılmadığını belirterek fazlaya ilişkin müvekkilinin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak üzere müvekkillinin sürekli iş gücü kaybı 100,00 TL ile motosikletinin hasara uğraması nedeniyle meydana gelen zarar bedeli olarak 100,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren uygulanacak faiziyle birlikte davalılardan; müvekkilinin çekmiş olduğu acı ve ızdıraplardan dolayı uğramış olduğu manevi tazminat bedeli olarak 10.000,00 TL’nin davalı …’ den tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini 53.143,51 TL’ye yükseltmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının bu kaza sebebiyle diğer sorumlulara açılmış davalar ve alınmış ödemeleri açıklaması gerektiğini, motorlu bisikletlerin kullanılmasından ileri gelen zararların hesaptan karşılanamayacak zararlardan olduğunu, …nın sorumluluğunun doğması halinde dahi manevi tazminat taleplerinin teminat kapsamı dışında olduğunu, davacıya bu kaza sonucu sosyal güvenlik kurumu tarafından ödeme yapılıp yapılmadığının tespitinin gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kısmen kabulü ile davacının sürekli iş görmezlik tazminat talebinin kabulü ile 53.143,51 TL’nin davalı sigorta yönünden temerrüt tarihi olan 14/10/2014, davalı … yönünden 28/08/2014 kaza tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davalı … aleyhine açılan motosiklet bedeli talebinin reddine, davalı … yönünden motosiklet bedeli talebinin kabulü ile 1.253,00 TL’nin kaza tarihi olan 28/08/2014 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile tahsili ile davacıya verilmesine, davalı … aleyhine açılan manevi tazminat talebinin kaza tarihi, kazanın oluş şekli, tarafların ekonomik ve sosyal durumu ve paranın satın alma gücü nazara alınarak kısmen kabulü ile 3.000,00 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesinin vermiş olduğu hükümde takdir edilen manevi tazminat tutarı ile talep edilen tazminat tutarı arasında büyük bir fark olduğunu, müvekkilin yaşamış olduğu elem ve acının şiddeti dikkate alındığında, manevi tazminatın düşük belirlendiğini belirterek istinaf talep etmiştir. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Somut olayda 28/08/2014 tarihinde davacı idaresinde bulunan … plaka nolu motorsiklet ile davalı … idaresindeki … plaka nolu aracın çarpışması ve davacının yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasında, mahkemece aldırılan 08/01/2018 tarihli raporda davalı sürücü … % 100 oranında ve davacı sürücünün kusursuz olduğu yönünde görüş açıklanmış, 21/09/2018 tarihil ek raporda da aynı görüş tekrar edilmiştir. 03/05/2017 Tarihli ATK 3. İhtisas Kurulu raporu ile de, “…’ın 28.08.2014 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen arızası sebebiyle E cetveline göre %6.0 (yüzdealtınoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği” mütalaa olunmuştur. TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/1.maddesinde “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.” şeklinde düzenleme yer almaktadır. Bu yasal hüküm gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın miktarı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir. Bu açıklamalar çerçevesinde, somut uyuşmazlıkta olay tarihi, kazanın oluş şekli, kusur durumu ile tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, davacının kazaya bağlı maluliyet oranı, iyileşme süresi, yukarıda açıklanan ilkelerle birlikte dikkate alındığında mahkemece belirlenen manevi tazminat miktarlarının bir miktar düşük olduğu, aynı ilkeler gözetilerek davacı için 8.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesinin uygun olacağı kanaatine varılmıştır. Bu nedenle; HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davacının sürekli iş görmezlik tazminat talebinin kabulü ile 53.143,51 TL’nin davalı sigorta yönünden temerrüt tarihi olan 14/10/2014, davalı … yönünden 28/08/2014 kaza tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 2-Davalı … aleyhine açılan motosiklet bedeli talebinin reddine, 3-Davalı … yönünden motosiklet bedeli talebinin KABULÜ ile 1.253,00 TL’nin kaza tarihi olan 28/08/2014 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile tahsili ile davacıya verilmesine, 4-Davalı … aleyhine açılan manevi tazminat talebinin kaza tarihi, kazanın oluş şekli, tarafların ekonomik ve sosyal durumu ve paranın satın alma gücü nazara alınarak KISMEN KABULÜ ile 8.000,00 TL’nin davalı …’den alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince davacıdan alınması gereken 4.262,30 TL karar harcının davacıdan peşin alınan 220,84 TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.630,23 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen, 411,23 TL’sinin Davalı …’den tahsili ile hazineye gelir kaydına, 6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 8.911,48 TL nispi vekalet ücretinin 6.195,79 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen, kalan 2.715,69 TL’sinin davalı … ‘den tahsili ile davacıya ödenmesine, 7-Red edilen kısım yönünden avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 100-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı … Hesabına ödenmesine, 8-Davacı tarafından yapılan 264,04-TL ilk gider, 393,30-TL tebligat ve müzekkere gideri ile 1.600-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.215,34-TL yargılama giderinin red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 2.001,27-TL sinin davalıdan tahsili davacıya verilmesine, 9-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 64,00 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 98,10 TL istinaf başvuru harcının davalı …’den tahsili ile davacıya verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.03/03/2021