Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/517 E. 2021/436 K. 10.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2019/517
KARAR NO: 2021/436
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 10/10/2018
NUMARASI: 2017/1010 Esas – 2018/1004 Karar
DAVA: Tazminat (Rücuen Tazminat)
KARAR TARİHİ: 10/03/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete kasko sigortalı bulunan … plakalı aracın 19.11.2015 günü … ve … plakalı araçların karıştığı kazada çelik bariyerlere çarptığını, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde … ve … plakalı araç sürücülerinin %50 oranında sorumlu olduklarını, … Sigorta A.Ş.’nin … plakalı aracın kusuruna denk gelen 10.055,00 TL ödeme yaptığını, müvekkili şirketin ödenen tazminatın tamamına halef olduğunu, ödenen tazminat bedelinin tahsili için davalı şirket ile yapılan yazışmalardan olumlu bir netice alınamadığını, dava açma zarureti hasıl olduğunu, …’in kaza mahallinden kaçtığını, kaza tutanağında kimlik numarasının yer almadığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.055,00 TL tazminat alacağın onay tarihi olan 21.01.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili şirkete ZMS poliçesi ile sigortalı olduğu, davacının taleplerinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, iddiasını ispat etmesi gerektiğini, sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, kazanın meydana geldiği yerin, şeklin ve nedeninin bilinmesi gerektiğini, ZMS Genel Şartları B.2. maddesinde öngörülen şekilde belirlenecek gerçek zarardan sorumlu tutulabileceklerini, haksız fiillerde ancak yasal faiz talep edilebileceği ve dava tarihinden itibaren yasal faiz istenebileceği belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin maliki bulunduğu … plakalı araç, dava konusu kazanın yaşandığı tarihte müvekkilinin kuzeni … tarafından kullanıldığını ancak …’in söz konusu kaza ile hiçbir ilgisi bulunmadığını ve kendisine yüklenebilecek herhangi bir kusur da bulunmadığını, sürücüsünü bilmediği … plakalı aracın müvekkilinin kuzeninin kullanmakta olduğu aracı Sultanbeyli gişelerden itibaren taciz etmeye başladığını, sık sık makas atarak trafiği tehlikeye düşürdüğünü, nitekim müvekkilinin kuzeni … tacizlerden rahatsızlık duyarak orta şeride geçtiğini ancak … plakalı araç sürücüsü yine makas atmak üzere girdiği emniyet şeridinden hızlanarak … idaresindeki müvekkile ait aracın önüne kontrolsüz şekilde direksiyon kırdığını, bu sırada kontrolünü kaybederek 3. bir araca çarparak kazaya sebebiyet verdiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kabulü ile; 10.055,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan (davalı sigorta şirketi poliçe limitiyle sınırlı olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin kararında gerekçesini açıklamadığını, mahkeme kararının denetime elverişli olmadığını, müvekkilinin ve araç sürücüsü …’in dava konusu kazada dahli ya da kusuru olduğuna ilişkin herhangi bir delil bulunmadığını, buna rağmen, 03.09.2018 tarihli raporda araç sürücüsü …’e %100 kusur yüklendiğini, mahkeme ise bilirkişi raporuna ilişkin itirazları göz ardı ederek davanın kabulüne karar verdiğini, kararın bu haliyle hakkaniyete uygun olmadığını, kaza tutanağında müvekkiline ya da idaresindeki araç sürücüsüne ya da kusuruna yer verilmediğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklanan rücuen tazmnita istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda … plaka sayılı otomobilin sol şeritte iken orta şeridi gereği gibi etkin şekilde kontrol etmediği, orta şeritte nizami ilerlemekte olar … plakalı otomobili dikkate almadığı, otomobilin geçmesini beklemediği ani ve hatalı manevrası ile davranışının tamamen etkili olduğu % 100 kusurlu olduğu belirtilmiştir. Olaya ilişkin kaza tespit tutanağı, kazaya karışan araç sürücülerinin emniyette alınan nda … plakalı araç ile ilgili bir değerlendirme yapılmadığı görülmektedir. Kaza tespit tutanağından bahsi geçin … plakalı araç sürücüsünün beyanına göre … plakalı arac ve sürücüsünün olaya dahil olduğu görülmektedir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda dosya kapsamına sunulan kazaya ilişkin kazaya karışan araç sahibi ve sürücülerinin emniyette alınan beyanları, aracın hasarlanan bölgeleri dikkate alınarak denetime elverişli kusur değerlendirilmesinin yapıldığı, mahkeme kararının gerekçeli olarak açıklandığı görülmekle davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. Bu nedenlerle; davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı … vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 686,85 TL harçtan peşin alınan (35,90+171,71=) 207,61 TL harcın mahsubu ile bakiye 479,24 TL harcın davalı …’den tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.10/03/2021