Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/489 E. 2019/3970 K. 12.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2019/489
KARAR NO : 2019/3970
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 31/12/2018
NUMARASI : 2018/9608 D.İş Esas 2018/10143 D.İş Karar
DAVA : Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
KARAR TARİHİ: 12/12/2019
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Davacı vekili başvuru dilekçesinde özetle; 03/07/2016 tarihinde, davalı tarafça sigortalı bulunan … plakalı aracın kaza yapması sonucu, müvekkilinin murisi … vefat ettiğini, müvekkilinin destekten yoksun kaldığını iddia ederek, müvekkili lehine hesaplanacak destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karıştığı belirtilen … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde ZMSS poliçesiyle sigortalı olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalı aracın sürücüsünün kusuru oranında olduğunu, bu nedenle kusur tespiti yapılması gerektiğini, 01/06/2015 yürürlük tarihli ZMSS Genel Şartları A.6. maddesine göre davacının tazminat talebinin teminat dışında bırakıldığını, müteveffa … aynı zaman da işleten olması nedeniyle başvurunun teminat dışında olduğunu, destekten yoksun kalan kişilerin mahkeme tarafından resen tespit edilmesi gerektiğini, avans faizi talep edilemeyeceğini belirterek başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.Uyuşmazlık Hakem Heyeti, 30/01/2017 tarihli kararıyla, başvurunun kabulü ile 165.962,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının 11/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak başvuru sahibine verilmesine karar vermiş, davacı tarafça karara itiraz edilmesi üzerine, itirazın kabulüne, başvuru sahibinin talebinin reddine karar vermiştir. Davacı vekilinin istinaf üzerine Dairemizin 12/04/2018 tarih 2017/996 Esas 2018/582 Karar sayılı karar ile İtiraz hakem Heyeti kararının kaldırılmasına karar verildiği, İtiraz Hakem Heyetinin 25/11/2018 tarihli kararı ile itirazın reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı murisinin aynı zamanda sigortalı araç işleteni olduğunu, işletenin sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olduğu nedenle davanın reddi gerektiğini, 6704 sayılı Yasa ve 2918 sayılı yasaya göre kendi kusuru ile kendi ölümüne neden olan sürücülerin yakınlarının destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinin poliçe teminat kapsamı dışında olduğunu kararın kaldırılmasını talep etmiştir.Dava, ölümlü trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminat istemine ilişkin olup, istinaf açısından uyuşmazlık konusu; HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Türk Ticaret Kanunu’nun 1425. maddesine göre sigorta poliçesi, tarafların haklarını, temerrüde ilişkin hükümler ile genel ve varsa özel şartları içerir. Yeni Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Genel şartların C.10. maddesi ile 12/08/2003 tarihli ve 25197 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları yürürlükten kaldırılmıştır. Yeni genel şartlar C.11 maddesine göre genel şartlar yürürlük tarihi olan 01.06.2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Bunun sonucu olarak artık eski genel şartların, yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanma olanağı bulunmamaktadır.Somut olayda, kazanın 03.07.2016 tarihinde gerçekleştiği, poliçenin ise ZMMS Genel Şartlarının yürürlüğe girdiği tarihten sonra, 05.10.2015 günü tanzim edilmiş olduğu görülmektedir. Başvuru ile sürücü … sevk ve idaresindeki araçla tam kusurlu ve tek taraflı olarak meydana gelen trafik kazasında yolcu olarak bulunan işlenen … ölmesi sonucu destekten yoksun kaldıkları iddiası ile başvuru sahibi, destek …. işleteni olduğu aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olan davalı şirketten destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunmuştur. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’nın A.3. maddesine ve A.5. maddesinin (ç) bendine göre ancak üçüncü kişinin ölümü dolayısıyla destek zararları, destekten yoksun kalma (ölüm) teminatı kapsamındadır. Bunun sonucu olarak, sigortacının destek zararlarından sorumlu olması için motorlu aracın işletilmesi sırasında mutlaka ölen kişinin üçüncü bir kişi olması gerekir. Buna göre kaza yapan sigortalı aracın işleteni sıfatını taşıyan ve araçta yolcu konumunda bulunan destek …’ın kaza sebebiyle meydana gelen destekten yoksun kalma zararı talebi ZMMS teminat kapsamı dışındadır. Zira 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6704 sayılı Yasa ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda yapılan değişiklikle (a) bendine göre işletenin bu kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere yöneltibeliceği talepler ZMSS kapsamı dışında bırakılmıştır. Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası 3.kişilerin zararlarını teminat altına aldığından işletenin emir ve talimatı ile hareket eden kişilerin işletenin uğradığı zararlardan ZMSS sorumlu değildir .Araçta yolcu olarak bulunan işletenin sürücünün kusuru nedeniyle meydana gelen kazada yaralanması ve ölümü halinde de ZMSS’den tazminat istenemez. Yine işletenin araçta yolcu olan eş, anne, baba ve çocuklarının ölümü halinde işleten kendi aracının ZMSSdan destekten yoksun kalma tazminatı isteyemeyecektir. Zira bu sigorta türü 3.kişilerin işletene karşı yöneltebileceği talepleri güvence altına alan bir tazminat türüdür. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 22/102019 tarih 2017/4304 Esas 2019/9769 karar sayılı ilamı) Buna rağmen başvuru sahibinin destekten yoksun kalma tazminat talebinin ZMSS Genel Şartlarına göre teminat dışında kalan talep olmadığını nedenle talebin kabulüne karar verilmesi gerektiğine ilişkin Dairemizin 2017/996 Esas ve 2018/582 Karar sayılı kararı ve bu doğrultuda yapılan değerlendirme ve hakem heyetinin başvurunun kabulüne dair kararı doğru bulunmamış ve davalı vekilinin bu yöne değinen istinaf başvurusunun yerinde olduğu kanaatine varılmıştır.Belirtilen nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararının HMK’nın 353/1-b/2. maddesi uyarınca kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;A-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereğince Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararının kaldırılarak ESAS HAKKINDA YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,Buna göre:1-Başvuru sahibinin başvurusunun REDDİNE,2-6728 sayılı Yasa’nın 36.maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,3-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen vekalet ücretinin 1/5’i olan 3.181,54 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,4-Başvuru sahibi tarafından yapılan tahkim yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,B-İstinaf incelemesi yönünden;1-6728 sayılı Yasa’nın 36.maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III-Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,2-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine,3-Davalı tarafça yatırılan 176,60 TL başvuru harcı ile 51,00 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama giderinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,5-Artan gider avansının İlk Derece Mahkemesince istinaf talebinde bulunana iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.12/12/2019