Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/468 E. 2021/109 K. 29.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2019/468
KARAR NO : 2021/109
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 06/03/2018
NUMARASI: 2014/220 Esas – 2018/147 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 29/01/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Davalı sigorta şirketine zmms poliçesi ile sigortalı sürücüsü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın 03/07/2013 Tarihinde asli kusurlu olarak yaya müvekkili … çarpması neticesinde yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin kazadan sonra sürekli sakat kaldığını , müvekkilinin kazadan önce aydınlatma sektöründe pazarlama elemanı olarak çalıştığını, aylık gelirinin ortalama 2.500 – 3.000 TL olduğunu belirterek 5.000 TL sürekli maluliyete bağlı iş göremezlik tazminatı, 2.000 TL geçici maluliyete bağlı iş göremezlik tazminatı (davalı sigorta şirketi azami poliçe limitleriyle sınırlı) SGK dışındaki diğer tüm davalılardan, kaza tarihiden işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline, 7.790 TL tedavi giderinin SGK ve diğer tüm davalılardan temerrüt tarihinden işleyecek avans faizi ile tahsiline, 5.000 TL manevi tazminatın sigorta şirketi ve SGK dışındaki diğer davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı SGK vekili cevap dilekçesinde özetle; Görevli mahkemenin iş mahkemesi olduğunu, trafik kazası nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedelleri sağlık uygulama tebliği kapsamında kurumlarıca karşılandığını, iş göremezlik, maddi, manevi tazminat ve bakıcı giderleri gibi talepler için sigorta şirketlerinin sorumlulukları olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … A.Ş cevap dilekçesi özetle; … plaka sayılı aracın müvekkili şirket tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçeye göre kişi başı sakatlanma tazminatının 250.000 TL olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurlu olmadığını, araç sürücüsünün kusursuz olmasından dolayı poliçe sorumluluklarının olmadığını, gerekli belgeler ile müvekkiline başvuruda bulunulmadığından temerrüte düşmediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davacının geçici ve sürekli iş göremezlik nedeniyle maddi tazminat talebinin kabulü ile 101.419,19 TL ıslah edilmiş şekli ile maddi tazminatın davacılardan … A.Ş., … müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, kabül edilen miktara davalı …A.Ş bakımından temerrüt tarihi olan 18/04/2014 dava tarihinden diğer davalılar … bakımından ise 03/07/2013 kaza tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, davacıların tedavi gideri bakımından açtığı davanın davalı SGK bakımından kısmen kabulü ile 4.788,23 TL’nin dava tarihi olan 18/04/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … A.Ş. vekili ve davalı SGK Başkanlığı istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; SUT kapsamında kurumun sorumlu olabileceği miktarla ilgili olarak işleten ve araç sürücüsünün sorumluluklarının devam ettiğini, kurumun sorumluluğu Karayolları Trafik Kanunun ZMSS ile ilgili 98.maddesine dayandırıldığını, kanun koyucu işletenin sorumluluğu ZMSS ile işleten ve sürücünün sorumluluklarının da devam ettiğini, tedavi gideri ile ilgili sorumluluğunun SUT kapsamında kuruma geçmesinin işleten ve sürücünün sorumluluğunun sona ermesi için bir sebep olmadığını, kurumun buradaki sorumluluğunun ZMSS sebebiyle olduğunu, kurumun sonuç itibariyle poliçeden kaynaklanan sorumluluğunun işletenin ve özellikle kusurlu sürücünün sorumluluğunu kaldırmasının her hangi bir hukuki dayanağı olmadığını, bilirkişi raporunda tedavi giderlerinin SUT kapsamında irdelenmediğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Davalı … A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davacının prim sistemi ile çalıştığının ispat edilmeyip bordro ve SGK gelir kaydına göre hesaplama yapılmadığından tazminatın yanlış hesaplandığını, SGK’lı çalışan olan davacının SGK tarafından ödenen geçici işgöremezlik tazminatları tespit ve mahsup edilmeden karar verilmiş olmasının hatalı olduğunu, SGK tarafından çalışılmayan süreler için de geçici işgöremezlik ödemesinin yapıldığından davacının aynı tazminatı hem kurumdan hem de sigortacıdan tahsil etmesinin davacının sebepsiz zenginleşmesine yol açtığını, manevi tazminat tutarları ve SGK’nın sorumluluğuna yüklenen tedavi giderleri tutarı için doğan bakiye ilam harcı ve yargılama gideri müvekkil şirkete yüklenerek manevi tazminat ile SGK’ya yüklenen 4.788,23 TL’lik tedavi giderine ve manevi tazminat’a isabet eden mahkeme vekalet ücretinden müvekkil şirketin sorumlu tutulmasının hatalı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.25.02.2011 tarihinde yürürlüğe giren ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesinde değişiklik yapan 6111 sayılı Kanun’un 59. maddesi ve geçici 1. maddesi gereği, trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinden Sosyal Güvenlik Kurumu sorumlu olacak ve zarara sebep olan araç malik, sürücü ve sigortacısı sorumlu tutulamayacaktır. Mahkemece bu doğrultuda karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ayrıca davalı SGK’nın sorumlu olacağı tedavi giderlerinin tespiti için doktor bilirkişiden alınan rapora göre karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davalı SGK vekilinin istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir.Dosya kapsamında hükme esas alınan bilirkişi raporunda SGK yazılan müzekkere cevabına göre değerlendirme yapıldığı görülmekle davalı … A.Ş. vekilinin bu hususta araştırma yapılmadığına yönelik istinaf başvurusunun yerinde değildir.Çalışma gücü kaybı zararının hesabında yaralanan veya malul olanın gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Zarar görenin kaza tarihi itibariyle mesleği ve geliri tespit edilmelidir. Kişinin herhangi bir işi yoksa, zarar görenin geliri asgari ücret kabul edilerek, raporun hazırlandığı tarihteki net asgari ücret üzerinden hesaplama yapılacaktır. Eğer gelirin asgari ücret üzerinde olduğu, bir başka anlatımla herhangi bir işyerinde çalıştığı ya da bir meslek icra ettiği ve asgari ücret üzerinde bir gelir elde edildiği iddia ediliyorsa bunun ispat edilmesi gerekir. Ancak mahkeme bedensel zararların tazmini davalarında zarar görenin zararını resen belirlemek durumundadır. Bu nedenle mahkeme, zarar gören asgari ücret üzerinde bir gelir elde ettiğini iddia etmiş ise SGK’dan trafik kazasının olduğu tarihteki zarar görenin ücret ve tüm gelirlerini gösterir ücretlerini getirtmelidir. Kişi belirli bir iş yerine bağlı olmaksızın, örneğin duvar ustası, sıvacı gibi belirli bir meslek icra eden kişilerden ise ekonomik ve sosyal durumu ile ilgili zabıta araştırması yanında o meslek odasından o mesleği icra edenlerin kaza tarihi itibarı ile ortalama ücretleri sorulmalıdır.Davacılar vekili tarafından davacının aydınlatma sektöründe pazarlama elamanı olarak çalıştığını, davacının aylık gelirinin ortalama 2.500 TL- 3.000 TL olduğu iddia edilmektedir. Mahkemece, 10/10/2016 tarihli hesap raporu ile 13/09/2017 tarihli ek raporu alınmıştır. İlk alınan hesap raporunda, tazminat hesabının SGK hizmet dökümü üzerinden yapıldığı görülmüştür. Davacı vekili tarafından davacının 28/08/2014 tarihli ekonomik ve sosyal durum araştırmasında aylık ücretinin 2.200 TL , iş yeri ücret bordrosunda 2.000 TL olduğunu belirterek itiraz ettiği görülmüştür. Mahkemece aldırılan 13/09/2017 tarihli ek raporda ise sendika ortalamasına göre bulunan ücret üzerinden hesaplama yapılmış ve İlk Derece Mahkemesince bu ek rapor hükme esas alınmıştır. Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarına göre, davacıların kaza tarihindeki gelir durumunun davacı tarafça kanıtlanması gerekir. Bunun kanıtlanmaması halinde ise maddi destek tazminatının hesabında asgari ücretin esas alınacağı kabul edilmektedir. Dava dilekçesinde davacının mesleğine ilişkin bayanı, SGK hizmet dökümü, iş yeri bordro kayıtları ve ekonomik sosyal durum araştırma sonuçları da değerlendirilip tartışılmadan eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamıştır (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2019/5922 Esas – 2020/4453 Karar, 2019/6278 Esas – 2020/4027 Karar, 2017/3052 Esas – 2019/9891 Karar sayılı kararları).Kabule göre de mahkemece hüküm altına alınan harç ve vekalet ücretinin davalıların sorumluluklarına göre ayrım yapmadan hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.Açıklanan nedenlerle, davalı SGK vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davalı …A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davalı … A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-a.İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,b.Davalı SGK harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-a.Davalı Ege Sigorta A.Ş. tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, b.Davalı SGK tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.29/01/2021