Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/463 E. 2021/458 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2019/463
KARAR NO: 2021/458
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 16/05/2018
NUMARASI: 2016/909 Esas – 2018/555 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 11/03/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili …’ın eşi ve …’ın babası olan …’ın … plakalı araç ile 28/08/2008 günü saat 18:00 sıralarında Sivas Divriğ Sincan bölgesinde geçirmiş olduğu trafik kazası neticesinde vefat ettiğini, bu nedenle müvekkillerinin murisin desteğinden yoksun kaldıklarını, aracın davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu trafik sigorta poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydıyla şimdilik 2.000 TL maddi tazminat bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın sigorta poliçesinin 05.02.2008 – 06.05.2008 tarihleri arasında geçerli olduğunu ancak dava konusu kazanın 28/08/2008 olduğunu, bu nedenle kaza tarihini kapsayan geçerli bir poliçe bulunmadığını, aracın satışı nedeniyle poliçenin iptal edildiğini ve ZMMS poliçesinin yapılmadığını, davanın Güvence Hesabına ihbarı gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davacının davasının pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kazaya uğrayan davacıların murisinin kullandığı … plakalı aracın önceki plakasının … olduğunu, … Sigorta A.Ş.’ye sigortalı olduğunu, her iki aracın poliçede belirtildiği gibi motor ve şase numaralarının aynı olduğunu, yeni plakanın … tarafından … Sigortaya bildirilmediğini, … Hesabına bireysel başvuru yapıldığında … Hesabı tarafından kazaya karışan aracın (motor ve şase nosu ile sorgulama yapıldığında) … plaka ile sigortalı olduğunun tespit edildiğinin bildirilmesi üzerine durumun öğrenildiğini belirterek istinaf talep etmiştir. Dava, ölümlü trafik kazası nedeni ile destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, 28/08/2008 günü saat 18.00 sıralarında sürücü …’ın yönetimindeki … plakalı araç ile gidiş yönüne göre yolun sol tarafındaki yaklaşık 7 metre derinliğindeki tarlaya doğru yoldan çıkarak takla atması sonucu ölümlü trafik kazası meydana geldiği anlaşılmıştır. Mahkemece kaza tespit tutanağında belirtilen aracın … Sigorta A.Ş. tarafından düzenlenmiş poliçesinin bulunması nedeni ile pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiştir. Ancak Divriği ilçe Jandarma Komutanlığının 23 Ağustos 2017 tarihli yazısında 28/08/2008 tarihinde meydana gelen kazada … plakalı araç sürücüsünün …, araç sahibinin … olduğu, araç sahibi …’ın … plakalı aracı satın aldığı, 05/05/2008 tarihinde merkezi Ankara ilinde bulunan … Sigorta Acentasına kaza raporunun ekinde bulunan sigorta poliçesi ile ZMMS poliçesi tanzim ettirdiğini ve aynı gün bu aracı … plaka adına trafik tescil belgesi tanzim edilmesine rağmen araç sahibinin sigorta şirketi üzerinden plaka zeyilnamesi yaptırmadığı, sigorta bilgilerinin incelenmesinde motor ve şase numaraları ile araç bilgilerinin aynı olduğunun tespit edildiğine dair cevap verildiği görülmüştür. Yine davacıların … Hesabına yaptıkları başvuruda … Hesabı kazaya karışan … plakalı aracın … Sigorta A.Ş.’den … plaka ile sigortalı olduğunun tespit edildiğine dair cevap verildiği ve poliçe örneğinin gönderildiği anlaşılmaktadır. Bu halde her iki aracın motor ve şase numaralarının kaza tespit tutanağı ile karşılaştırıldığında aynı olduğu, aracın plakasının değiştirildiği, sigorta şirketi tarafından bilinmiyor olsa da bu araç için davalı Sigorta Şirketi nezdinde kaza tarihini kapsar şekilde 05/05/2008 – 2009 tarihleri arasında geçerli poliçe bulunduğu anlaşıldığına göre poliçe getirtilerek inceleme ve değerledirme yapılmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır (Aynı yönde Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/1400 Esas ve 2019/368 Karar sayılı kararı). Açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/4. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda belirtilen esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesinin kararının HMK’nın 353/1-a/4. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın, yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılarak yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5-İstinaf talep eden tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın iadesine, 6-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin mahkemece yeniden yapılacak yargılamada verilecek kararda dikkate alınmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.11/03/2021