Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/462 E. 2021/400 K. 03.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2019/462
KARAR NO: 2021/400
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 06/11/2018
NUMARASI: 2016/136 Esas – 2018/802 Karar
DAVA: Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
KARAR TARİHİ: 03/03/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 19.12.2014 tarihinde, davacının sahibi olduğu, sürücü … yönetimindeki … plakalı araç ile davalının trafik sigortası teminatı altındaki sürücü … yönetimindeki … plakalı aracın kazaya karıştığı, sürücü …’nin kusurlu olduğu, kaza nedeniyle … plakalı aracın 10.000 TL değer kaybettiğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla 1.000 TL değer kaybının dava tarihi 10.02.2016 itibariyle avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini 4.000,00 TL’ye yükseltmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Kazaya karışan … plakalı aracın trafik sigortası teminatları altında olduğu, değer kaybının teminat altında olmadığını, kusur ve zararı bilirkişinin belirlemesi gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kabulü ile 4.000-TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davacının ıslahla arttırılan maddi tazminat taleplerinin zamanaşımına uğradığını, bu yöndeki savunmalarının değerlendirilmeden hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda aracın değer kaybına ilişkin yapılan incelemede aracın kaza öncesi piyasa değerinin 50.000,00 TL, hasar nedeniyle kazadan sonraki piyasa değerinin 46.000,00TL olduğu, Yargıtay yerleşik içtihatlarına göre hesaplanan değer kaybı bedelinin 4.000,00 TL olduğu belirtildiğini, piyasa araştırmasına ilişkin herhangi dayanak bir belge, veri vs. yer verilmediğini, araç meydana gelen hasara bağlı değer kaybına uğramış olup, 2.424,97-TL’lik hasara uğrayan araçta hasar tutarının çok üstünde 4.000,00 TL tutarında değer kaybı oluşmasının mümkün olmadığını belirterek istinaf talep etmiştir. Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Davada; 19/12/2014 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle … plaka nolu araçta oluştuğu iddia edilen değer kaybı talep edilmektedir. 2918 sayılı KTK.nun 109/1. maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar” hükmü, yine aynı kanunun 109/2. maddesinde ise “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir” hükmüne yer verilmiştir. Davaya konu trafik kazası 19/12/2014 tarihinde meydana gelmiş, olayın, maddi hasarlı trafik kazası olması nedeniyle, uzamış ceza zamanaşımı süresinin uygulanmasını gerektirir bir durum bulunmamaktadır. Bu itibarla, davaya konu talepler yönünden 2 yıllık zamanaşımı süresi geçerli olup, davacı tarafça, gerek dava dilekçesi, gerekse ıslah talebine konu ettiği maddi tazminat taleplerinin, 2 yıllık zamanaşımı süresi içinde ileri sürülmesi gerekmektedir. Davacı tarafça, 09/03/2018 tarihli dilekçe ile davasını ıslah edilerek, aynı tarihte ıslah harcı yatırılmıştır. Islah dilekçesi, davalı vekiline 03/04/2018 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı vekili, 17/04/2018 tarihli dilekçe ile ıslah edilen kısım yönünden süresi içerisinde zamanaşımı defiinde bulunulmuştur. Bu durumda, davacının ıslah tarihinin, KTK’nın 109/1. maddesindeki 2 yıllık zamanaşımı süresinden sonra olduğu gözetilerek davalı yönünden, ıslah yoluyla artırılan kısım bakımından, zamanaşımı nedeniyle red kararı verilmesi gerekirken, talep değerlendirilmeksizin ve gerekçesi de açıklanmadan, ıslah ile artırılan kısım yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu nedenle; HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA,Buna göre: 1-Davanın kısmen kabulü ile; 1.000,00 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, -Islah edilen kısım için davanın zamanaşımı süresi geçtiğinden reddine, 2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 68,31 TL harcın, peşin alınan 29,20 TL + 52,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 81,20 TL hartan mahsubu ile kalan 12,89 TL nin istek halinde davacı tarafa iadesine, 3-a)Kısmen kabule göre; Davacı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince taktir olunan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, a)Kısmen redde göre; Davalı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince taktir olunan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 4-Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvurma harcı ile 68,31 TL peşin harç ve ıslah harcı toplamı 97,51 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 750 TL bilirkişi ücreti, 155,50 TL tebligat-müzekkere giderleri olmak üzere toplam 905,00 TL yargılama giderinin, kabule göre 226,25 TL sının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan 23,50 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 98,10 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.03/03/2021