Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/46 E. 2021/169 K. 04.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2019/46
KARAR NO: 2021/169
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 25/09/2018
NUMARASI: 2015/497 Esas – 2018/931 Karar
DAVA: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 04/02/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde; 07/02/2014 tarihinde davalılardan …’nin sevk ve idaresindeki … plakalı aracın aynı istikamette seyir halinde olan davalılardan …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araca arkadan çarptığını, … plakalı aracın içinde bulunan müvekkili …’ın kaza nedeni ile yaralandığını, kaza tespit tutanağında …’nin kazanın oluşumunda kusurlu olduğunun belirtildiğini, müvekkili …’ın uzun süre tedavi gördüğünü ve bu tedaviler nedeni ile maddi olarak zarara uğradığını, müvekkili …’ın evli ve 7 çocuğu olduğunu, eşi ile çocuklarının dava konusu kaza nedeni ile manevi olarak zarara uğradıklarını belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL maddi tazminat ile … için 38.000,00 TL, … için 5.000,00 TL, diğer davacıların her biri için ayrı ayrı 1.000,00 TL olmak üzere toplam 50.000,00 TL manevi tazminatın davalılar …, … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili; … plakalı aracın … A.Ş. tarafından sigortalandığını, dava konusu talebin müvekkili şirkete değil, … A.Ş.’ye yöneltilmesi gerektiğini, davacının sigortalı araçta yolcu konumunda olması nedeni ile Trafik Poliçesi’nden değil taşımacılık poliçesinden talep hakkına sahip olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı S.S. Koru Sigorta Kooperatifi vekili; davanın görevli olmayan mahkemede açıldığını, görevli mahkemenin Ticaret Mahkemeleri olduğunu belirterek dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili; davaya konu taleplerin zaman aşımına uğradığını, aynı zamanda görev yönünden de reddinin gerektiğini, görevli mahkemenin Ticaret Mahkemeleri olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı … vekili; Meydana gelen kazada davalı …’nin kullandığı … plakalı aracın, kendisinin kullandığı … plakalı araca arkadan çarptığını, tutulan tutanağa göre tüm kusurun …’nin kullandığı … plakalı araca ait olduğunun görüldüğünü, kazada kusurunun olmamasına rağmen davanın haksız olarak kendisine karşı da açıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili; Davacı tarafın müvekkili … hakkında manevi tazminat taleplerinin yerinde olmadığını, müvekkilinin söz konusu hatlı minibüsün sahibi olduğunu, sürücü …’a işletmesini devrettiğini, bu nedenle söz konusu kazada tüm sorumluluğun eğer çıkarsa …’a ait olduğunu belirterek müvekkili yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “1-Davacı …’ın davalılara karşı açmış olduğu maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine, 2-Davacılar …, …, …, …, …, …, … ve …’in davalılar …, … ve …’e karşı açmış oldukları manevi tazminat davalarının reddine, 3-Davacı …’ın davalı … ve …’e karşı açmış olduğu manevi tazminat davasının reddine, 4-Davacı …’ın davalılar …’ye karşı açmış olduğu manevi tazminat davasının kısmen kabulüne ve 10.000,00 TL’nin kaza tarihi olan 07/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı …’den alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 25.09.2018 tarihli duruşmada dinlenen ve olayın olduğu anda geri geri gelmekte olan minibüsün içinde yolculuk yapan tanık … beyanında minibüsün geriye doğru gelirken arkadan gelen araca hızlı bir şekilde çarptığını beyan ettiği halde müvekkilinin %100 kusurlu kabul edildiğini ve bu kusur oranına göre de 10.000,00 TL manevi tazminat ödemesine hükmedildiğini, diğer görgü tanığının da dinlenmediğini, kazanın meydana geliş şeklinin tanık beyanıyla ortaya konulduğunu, mahkemenin kusura ilişkin dosyada mübrez Adli Tıp Kurumu raporunun dayandığı olguların aksi ispat edildiği halde, Adli Tıp Kurumu’ndan yeniden rapor alınmadığını, müvekkilinin kusur durumunda değişiklik olup olmayacağı hususunun araştırılmadığını, ek rapor alınması yönündeki taleplerinin dikkate alınmadan hükme varıldığını belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Kaza nedeniyle düzenlenen kaza tespit tutanağında , kaza yeri incelemesi ve sürücü beyanlarına göre kazanın oluşumunda davalı sürücü …’nin KTK’nın 52/1-c (takip mesafesini ihlal) kuralını ihlal ettiğinin belirtildiği, Mahkemece, dosyanın kusur bilirkişisi tarafından ibraz edilen 11.04.2018 tarihli rapora göre , davalı sürücü …’nin takip mesafesini ihlal ederek arkadan çarpma kuralını ihlal ettiği olayda % 100 (yüzde yüz) kusurlu olduğu, davacının içinde bulunduğu araç sürücüsü davalı …’ın olayda kusursuz olduğu tespit edilmiştir. Olaya ilişkin ceza soruşturmasında takipsizlik kararı verilmiştir. Kaza tespit tutanağı ile kusur raporu örtüşmektedir. Ayrıca davacı kazada yolcu konumunda olup kusursuzdur. HMK’nın 240/2. maddesi ile “Tanık gösteren taraf, tanık dinletmek istediği vakıayı ve dinlenilmesi istenen tanıkların adı ve soyadı ile tebliğe elverişli adreslerini içeren listeyi mahkemeye sunar. Bu listede gösterilmemiş olan kimseler tanık olarak dinlenemez ve ikinci bir liste verilemez. ” HMK’nın 241. maddesi ile de ” Mahkeme, gösterilen tanıklardan bir kısmının tanıklığı ile ispat edilmek istenen husus hakkında yeter derecede bilgi edindiği takdirde, geri kalanların dinlenilmemesine karar verebilir.” düzenlemesi getirilmiştir. Bu itibarla, mahkemece, davalı … vekilinin süresinde bildirdiği tanıklara davetiye çıkarılmış ve hazır olan tanık dinlenmiş ancak diğer tanık adına çıkartılan davetiyenin tebliğ edilememiş olması da dikkate alınarak ve dinlenen tanığın beyanı yetinerek dosyada delillerin toplanmış olması nedeni ile diğer tanığın dinlenmesi yönündeki ara karardan vazgeçilmesine karar verilmiş olmasında isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle; davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı … vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 683,10 TL harçtan peşin alınan 170,75 TL harcın mahsubu ile bakiye 512,35 TL harcın davalı …’den tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.04/02/2021