Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/442 E. 2019/267 K. 28.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2019/442
KARAR NO : 2019/267
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 26/11/2018
NUMARASI : 2017/702 Esas – 2018/1268 Karar
DAVA : Araç Hasar Tazminatı (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 28/02/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 28/03/2015 tarihinde, müvekkili şirkete ait … plakalı araç ile davalı ….’ın maliki, davalı …’ın sürücüsü, davalı …’nin birleşik kasko sigorta poliçesi ile sigortacısı olduğu … plakalı aracın kaza yapması sonucu, müvekkiline ait aracın pert hale geldiğini iddia ederek, aracın bedeli olan 52.730,66 TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı …. vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili nezdinde birleşik kasko sigorta poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, ZMSS sigorta poliçesinin dava tarihi itibariyle …tarafından düzenlendiğinde husumetin …ye yöneltilmesi gerektiğini iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince, “6100 Sayılı HMK gereğince dava dilekçesinin görev yönünden reddine, görevli mahkemenin nöbetçi Tüketici Mahkemesi olduğunun tespitine, 6100 HMK’nın 20.maddesi uyarınca görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde davacı tarafın müracaatı halinde dosyanın görevli Nöbetçi İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili, davanın, kazayı yapan sürücü, karşı araç maliki ve karşı aracın ZMSS poliçesini yanısıra kasko sigorta poliçesini düzenleyen davalı … şirketi aleyhine açıldığını, İstanbul BAM 9.Hukuk Dairesi tarafından dosyada daha önce inceleme yapıldığını, görev yönünden herhangi bir sorun tespit edilmediğini, olayda Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğunu, davalıların kazayı yapan sürücü ve diğer sorumlular olduğunu, müvekkili şirket ile davalı … şirketi arasında herhangi bir sözleşme ilişkisi bulunmadığını, davanın tüketici mahkemesinin görevine girmediğini, bu nedenle görevsizlik kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu iddia ederek, istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Dava, trafik kazasından kaynaklanan araç hasar tazminatı istemine ilişkin olup, istinaf açısından uyuşmazlık konusu, HMK’nın 355. maddesine göre, kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.HMK’nın 1.maddesine göre göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. HMK’nın 114/1-c bendi ile mahkemenin görevli olması dava şartı olarak kabul edilmiş olup 115/1. maddesine göre de mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’ nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; bu Kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3.maddesinin k bendinde tüketici; Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi, l bendinde de tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem olarak tanımlanmıştır. Yine aynı Kanun’un 73. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiştir.Somut uyuşmazlıkta, 28/03/2015 tarihinde davalılardan …’a ait diğer davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile davacıya ait … plakalı aracın çarpışması ile gerçekleşen trafik kazası neticesinde, … plakalı araçta oluşan hasar nedeniyle maddi tazminat talep edildiği anlaşılmaktadır.Davalı … ile davalı … şirketi arasında … plakalı araç için birleşik kasko sigortası sözleşmesi bulunmaktadır. Davacı, … plakalı aracın sürücüsü, maliki ve aracın sigortacısı olan davalılardan tazminat talep etmektedir. Başka bir ifadeyle davacı, davalı … şirketi ile arasında yapılmış bir sigorta sözleşmesine dayanarak dava açmamıştır. Bu durumda davacı ile davalı … şirketi arasında 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3.maddesinin (l) bendinde tanımlandığı şekilde bir tüketici işlemi (sigorta sözleşmesi) bulunmadığından ihtilafın çözümünde Tüketici Mahkemesi görevli değildir. Bunun yanında davacı ile davalı …’nin tacir olmasına göre ihtilafın TTK’nın 4/1. maddesinde açıklandığı şekilde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan bir ticari dava olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme, Asliye Ticaret Mahkemesidir.
Açıklanan nedenlerle; İlk Derece Mahkemesince davanın Tüketici Mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava dosyasının yeniden görülmesi için mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Peşin alınan istinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince istinaf talep eden tarafa iadesine,
4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6- İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK ‘nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 28/02/2019