Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/420 E. 2019/226 K. 21.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2019/420
KARAR NO : 2019/226
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 13/12/2018
NUMARASI : 2018/9242 D.İş Esas 2018/9242 D.İş Karar
DAVA : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ: 21/02/2019
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurusunda: 07.02.2017 tarihinde davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı aracın yaya konumundaki davacıya çarpması sonucu davacının malul kalması sonucu zararının tazminine ilişkin talebin sigorta şirketince karşılanmaması nedeniyle 25,00 TL geçici iş göremezlik, 25,00 TL daimi iş göremezlik, 25,00 TL geçici iş göremezlik dönemindeki bakıcı gideri ile 25,00 TL belgelendirilen ve belgelendirilmeyen tedavi gideri olmak üzere şimdilik toplam 100,00 TL maddi tazminatın davalının temerrüde düşme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 24/07/2018 tarihli dilekçesi ile talebini 54.799,43 TL olarak ıslah etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile: Sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalının kusurlu olması halinde mümkün olduğunu, meydana gelen kazada sigortalının kusursuz olması nedeniyle başvurunun reddedilmesi gerektiğini, öncelikli kusur tespiti yapılması gerektiğini, maluliyet oranının kabul edilmediğini, maluliyet oranının tespiti için mevzuata uygun rapor alınması gerektiğini, geçici iş göremezlik, bakıcı gideri ve diğer taleplerinin sigorta poliçe teminatına dahil olmadığını, hesaplamanın aktüer bilirkişi tarafından 2010 TRH mortalite tablosuna göre yapılması gerektiğini, müvekkili şirketin yasal faiz ile sorumlu olduğunu, vekalet ücreti bakımından sigortacılıkta tahkime ilişkin yönetmelik hükümleri gereğince 1/5 oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini beyanla başvurunun reddini talep etmiştir.Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından: Başvurunun kabulü ile 54.824,43 TL tazminatın 16.04.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketinden alınarak başvuru sahibine verilmesine karar verilmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına, davalı sigorta vekili tarafından itiraz edilmiş, İtiraz Hakem Heyetince yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda davacının sigorta tahkim komisyonuna başvurmadan önce davalı sigorta şirketine başvurduğu, ancak başvuru tarihi itibariyle 2918 sayılı kanunda öngörülen On beş günlük sürenin bitimini beklemeden tahkime başvurduğu, dava şartının gerçekleşmediği gerekçeleriyle davalının itirazının kabulüne, başvurunun reddine karar verilmiştir.İtiraz Hakem Heyeti kararı, davacı vekilince istinaf edilmiştir.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle: İtiraz Hakem Heyeti kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, kazanın meydana gelmesinde davacının asli kusurlu, sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün tali kusurlu olduğunu, dava konusu kaza nedeniyle müvekkilinin sigorta şirketine başvuru yaptığını ancak sigorta şirketi tarafından kazada sigortalı araç sürücüsünün kusurunun olmaması nedeniyle poliçe gereği talebin teminat dışı olduğu gerekçesi ile herhangi bir ödeme yapamayacaklarını bildirdiklerini, İtiraz Hakem Heyeti tarafından davalının cevabi yazısı dikkate alınmaksızın karar verildiğini belirterek İtiraz Hakem Heyeti kararının kaldırılarak başvurunun kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle geçici ve kalıcı iş göremezlik, bakıcı gideri ve belgesiz tedavi gideri istemine ilişkindir.HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda:Dosyadaki belgelerden davacının sigorta tahkim komisyonuna başvurmadan önce, 12/04/2018 tarihinde davalı sigorta şirketine talebini ilettiği, sigorta şirketince 16/04/2018 tarihli yazıyla, talebin teminat dışı olduğu ve ödeme yapılmayacağı şeklinde cevap verildiği anlaşılmaktadır. 2918 sayılı Kanun’un 97/1. maddesinde dava açmadan önce sigorta şirketine başvurulması ve “verilen cevabın talebi karşılamaması” halinde dava açılabileceğinin öngörülmesine, aynı doğrultuda 5684 sayılı Kanun’un 30/13. maddesindeki düzenlemeye, davalının 16/04/2018 tarihli yazıyla talebe olumsuz cevap vermesine, bu durumda kanunda öngörülen 15 günlük sürenin geçmesinin gerekmemesine, hakeme başvurunun da bu cevaptan sonra, 26/04/2018 tarihinde yapılmasına göre, İtiraz Hakem Heyetinin “(…) sigorta şirketine başvuru yaptıktan 14 gün sonra tahkim komisyonuna dava açmıştır.” gerekçesinin yasal dayanağı yoktur. Özetle, davacının talebinin karşılanmayacağına ilişkin davalı tarafın yazılı cevabından sonra başvuru yapılması nedeniyle dava ön şartı gerçekleşmiştir. Kaldı ki; 2918 sayılı Kanun’un 97. maddesinde (5684 sayılı Kanun’un 30/13. maddesinde) öngörülen dava açmadan önce sigorta kuruluşuna başvuru zorunluluğuna ilişkin dava ön şartı, giderilebilir bir dava şartı olduğundan, somut olayda davacının sigorta şirketine başvurusunun bulunmaması halinde dahi davacıya başvuru için kesin süre verilip oluşacak sonuca göre hukuki durumun belirlenmesi gerekir. Belirtilen nedenlerle; davacının istinaf talebinin kabulüne, usul ve yasaya aykırı İtiraz Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; yukarıda tarih ve karar numarası yazılı İtiraz Hakem Heyeti kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, yeniden görülmesi için Sigorta Tahkim Komisyonuna iade edilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-6728 sayılı Yasa’nın 36. maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,
4-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine,
5- İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
7- İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.21/02/2019