Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/419 E. 2019/221 K. 21.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2019/419
KARAR NO : 2019/221
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 10/12/2018
NUMARASI : 2018/9232 D.İş Esas – 2018/9232 D.İş Karar(Uyuşmazlık Hakemi 28/11/2018 tarih, K-2018/79390)
DAVA : Araç Değer Kaybı Tazminatı
KARAR TARİHİ: 21/02/2019
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu/Uyuşmazlık Hakem kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Başvuru sahibi başvuru dilekçesi ile: 18.07.2018 tarihinde davalı … şirketine sigortalı …. plakalı araç ile başvuru sahibine ait … plakalı aracın karıştığı kazada başvuru sahibine ait araçta hasar meydana geldiğini, davalıya sigortalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda %25 kusurlu olduğunu, müvekkiline ait araçta kaza sonucu oluşan ve ekspertiz raporu ile tespit edilen değer kaybının 12.428,50 TL olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500,00 TL değer kaybı ile 236,00 TL ekspertiz ücretinin poliçe limitleri dahilinde muhatap şirketin temerrüt tarihi olan 17.08.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, bilahare ıslah dilekçesi ile talebini 4.908,50 TL’ye arttırmıştır.Davalı vekili cevap dilekçesinde : Başvuru sahibinin aynı kaza nedeniyle 2018/71243 Esas sayılı dosya ile de başvuruda bulunduğunu, hasar onarım bedeli ile ekspertiz ücreti ödenmesinin talep edildiğini, kötü niyetli olarak ayrı ayrı yapılan bu iki başvurunun birleştirilmesini talep ettiklerini, talep edilen ekspertiz ücretinin makul gider olarak kabulünün mümkün olmadığını, reddi gereken talebin haksız fiilden kaynaklandığını, haksız fiil sorumluluğunda uygulanacak faizin yasal faiz olduğu dikkate alınarak talep edilen avans faiz isteminin reddi gerektiğini, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi halinde 1/5 kuralının uygulanması gerektiğini belirterek başvurunun reddini talep etmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyeti’nce, başvuru sahibinin talebinin kabulü ile … plakalı araçta 18.07.2018 tarihli kaza sebebiyle oluşan değer kaybına ilişkin 4.672,50 TL’nin davalıdan alınarak başvuru sahibine verilmesine, alacağa 06.09.2018 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş ve bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davacı vekili istinaf başvurusu dilekçesinde: Davalıya sigortalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda %75 kusurlu olduğunu, davalı şirkete değer kaybı bedeli ve ekspertiz ücretinin tahsiline ilişkin ihtarda bulunulduğunu, ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını, Uyuşmazlık Hakeminin kararında aynı olaya ilişkin tarafları ve konusu aynı olan hasar bedeli talepli dosyanın bulunduğunu, bu başvuruların usul ekonomisi gereği birlikte yapılması gerekirken ayrı dosyalarda talep edildiğinden bahisle başvuru sahibi lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verildiğini, oysa bahsi geçen dosyaların konusunun birbirinden farklı olduğunu, 2018/71243 esas sayılı dosyanın hasar onarım bedeline ilişkin olduğunu, 2018/72019 esas sayılı dosyanın ise değer kaybı bedeline ilişkin olduğunu belirterek kamu düzenine aykırılık nedeniyle HMK’nın 439/2-ğ maddesi gereğince iptal edilmesini talep etmiştir.Dava, trafik kazası sonucu hasarlanan araç değer kaybı bedelinin zarara neden olan aracın ZMS sigortacısından tazmini taleplidir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Öncelikle, sigorta sözleşmesinden doğan uyuşmazlıkların çözümlenmesine yönelik olarak sigorta tahkime ilişkin usulü düzenleyen özel kanun niteliğindeki 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinde yer alan tahkim usulüne ve yargı yollarına yönelik düzenleme, HMK’nın 407 vd. maddelerinde düzenlenen tahkim usulü ve yargı yollarını gösteren düzenlemeye göre özel nitelikte bir düzenlemedir. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinde hakem kararlarına karşı açıkça temyiz kanun yolu düzenlenmiş olup ayrıca hakem kararının iptaline ilişkin HMK’nın 439. maddesine atıf yapılmamıştır. Dolayısıyla sigorta hakem kararlarının iptali istemiyle istinaf başvurusu yapılmasına yasal olanak bulunmayıp davacı vekilinin başvurusu istinaf itirazı olarak değerlendirilmiş ve incelenmiştir. Bu çerçevede; Uyuşmazlık Hakemi tarafından verilen karar, miktar itibarıyla 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinin 12. fıkrasındaki parasal sınırın altında kalmakla kesin niteliktedir. Ancak davacı vekili istinaf dilekçesinde vekalet ücretine hükmedilmemesinin kamu düzenine aykırılığı nedenine dayanmaktadır. 5684 sayılı Kanun’un 30/12. maddesinde hakemlerin, “tarafların iddiaları hakkında karar vermemesi” durumunda her hâlükârda temyiz yolunun açık olduğu şeklindeki düzenleme ile kamu düzenine aykırılık oluşturacak bir durum öngörülmüş ise de vekalet ücretine hükmedilmemesi kamu düzenine ilişkin bir husus olmadığı gibi Uyuşmazlık Hakemi tarafından gerekçesi de belirtilerek talep reddedildiğine göre, bu konuda “karar verilmemesi” halinden söz etme imkanı da yoktur. Bu nedenlerle, HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna ve buna göre aşağıdaki karara varılmıştır.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-6728 sayılı Yasa’nın 36.maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,3-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine,4- İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına,5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,6- İstinaf talebi için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.21/02/2019