Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/394 E. 2019/172 K. 14.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2019/394
KARAR NO : 2019/172
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 01/02/2017
NUMARASI : 2016/737 Esas – 2017/41 Karar
DAVA : Güç Kaybı Tazminatı (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 14/02/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … A.Ş. nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı … plakalı araç ile davalı … A.Ş.nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın 31/05/2016 tarihinde kaza yaptıkları, kazanın etkisi ile savrulan … plakalı aracın, yaya olan müvekkilinin üstüne düştüğünü ve yaralanmasına neden olduğunu, davacının kaval kemiğinin kırıldığını, davacıda meslekte kazanma gücü kaybı meydana geldiğini iddia ederek, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması koşuluyla 2.000,00 TL sürekli sakatlık tazminatının sigorta şirketine başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle kazaya karışan araç sürücülerinin kusur durumlarının belirlenmesi gerektiğini, maluliyet tazminatı hesaplanmasında 01/06/2015 tarihli Genel Şartların dikkate alınması gerektiğini, maluliyet raporunun Adli Tıp Kurumundan alınması gerektiğini, SGK’dan davacının söz konusu olaydan dolayı herhangi bir ödeme alınıp alınmadığının tespit edilmesi gerektiğini, faiz talebinin hatalı olduğunu iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının müvekkili şirkete 27/06/2016 tarihinde başvurduğunu ancak “Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporu Hakkında Yönetmelik” çerçevesinde düzenlenmiş maluliyet raporunun ibraz edilmediğini, KTK’nın 97.maddesine göre başvuru şartının yerine getirilmediğini, bu nedenle esas yönünden inceleme yapılmaksızın davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, sigortalı araç sürücüsünün kusur oranının belirlenmesinin maddi tazminatın tespiti açısından gerekli olduğunu, SGK’dan tarafından davacıya geçici iş göremezlik ödemesi yapılıp yapılmadığının sorulması gerektiğini, yapılmış ise maddi tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince, “Konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde karar verilmiştir. Davacı vekili, Yerel Mahkeme tarafından, 01/02/2017 tarihinde duruşma yapılmadan karar verildiğini, hüküm verilmesini gerektirecek bir durum olmadığını, yargılamanın yapılması gerektiğini, her iki sigorta şirketi aleyhine maddi tazminat davası açtıklarını, yargılama sırasında davalı.. A.Ş. ile sulh oldukları için, sulh olduklarına dair dilekçenin Mahkemeye sunulduğuna, diğer davalı …A.Ş. ile sulh olmadıklarını, bu davalı hakkındaki davalarından feragat etmediklerini, buna rağmen Mahkemece her iki davalı ile sulh olunmuş gibi karar verildiğini, kararda da bu gerekçenin yazıldığını, davalı …A.Ş.’nin müvekkiline hiçbir ödeme yapmadığını, bu nedenle kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu iddia ederek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, trafik kazasından kaynaklanan güç kaybı tazminatı istemine ilişkin olup, istinaf açısından uyuşmazlık konusu, HMK’nın 355. maddesine göre, kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından davalı … A.Ş. tarafından sigortalı bulunan .. plakalı araç ile davalı …A.Ş. tarafından sigortalı bulunan … plakalı aracın karıştığı kaza sonucu yaya olan davacının yaralandığı, davacı tarafça bu yaralanmadan dolayı her iki aracın ZMSS sigortacıları olan davalılardan güç kaybı tazminatı talep edildiği anlaşılmıştır. Yargılama aşamasında 28/12/2016 tarihinde yapılan birinci duruşmadan sonra ikinci duruşmanın 01/03/2017 tarihinde yapılmasına karar verildiği, davalı … A.Ş. vekilinin, bu arada davacı tarafla yapılan sulhe ilişkin dilekçe ve ibraname ibraz etmesi üzerine Mahkemece, duruşma günü beklenmeksizin dosya üzerinden her iki davalı yönünden, davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Oysa ki, davacı taraf, davalılardan sadece … Sigorta A.Ş. ile sulh olmuş ve ibraname düzenlenmiştir. Davacı taraf, davalı … A.Ş ile sulh olmamış ve bu davalı yönünden ibraname vermemiştir. Dava belirsiz alacak davası olarak açılmıştır. Dosya kapsamında kusur, maluliyet ve aktüerya raporu alınmadığına göre davacının zararının miktarı henüz belli değildir. Bu nedenle davalı …sigorta tarafından yapılan ödemenin davacının tüm zararını karşılayıp karşılamadığı belirlenmiş olmadığına göre müteselsil sorumlulardan biri tarafından yapılan ödeme ile borç sona ermeyecektir. Karar bu yönüyle usul ve yasaya aykırılık teşkil etmektedir. O halde, Mahkemece yapılması gereken davalı …A.Ş. aleyhindeki davanın yargılamasına devam edilmesi, bu doğrultuda kaza tarihi olan 31/05/2015 tarihinde yürürlükte bulunan “Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporu Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre, ATK’dan davacının maluliyet raporunun alınması, maluliyet raporuna göre de, aktüerya bilirkişisi aracılığıyla davacının maddi zararının belirlenmesi ile tarafların delillerinin birlikte değerlendirilerek bir karar verilmesidir. Bu nedenle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 01/02/2017 tarih, 2016/737 Esas – 2017/41 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,3-Davacı istinaf başvuruları nedeniyle yaptıkları yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf talep eden davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 14/02/2019