Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/3804 E. 2022/64 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2019/3804
KARAR NO: 2022/64
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 23/10/2019
NUMARASI: 2017/639 Esas – 2019/1125 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 20/01/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacılardan … ve …’ın çocukları 01/02/2005 doğumlu …’nın 20/08/2015 tarihinde trafik kazası neticesinde vefat ettiğini, Anadolu 9.ASCM’nin 2015/464E sayılı dosyasında mahkumiyet kararı verildiğini, davalı sigorta şirketinden 36.030,17 TL tazminat alındığını, ancak sigorta şirketini ibra etmediklerini, davalı sürücünün tam kusurlu bulunduğunu, murisin çalışkan bir çocuk olduğunu, yaşasaydı iyi gelir elde edeceğini, buna göre yapılacak aktüerya hesabında daha fazla tazminat alacağını, bu nedenle şimdilik toplam 4.000 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen 300.000 TL manevi tazminatın davalı şahıstan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesi ile; Kazaya karışan … plakalı aracın şirketlerine … numaralı trafik poliçesi ile 01.11.2014-2015 tarihleri arasını teminat altına almak üzere sigortalandığını, poliçedeki teminat limitinin 290.000 TL olduğunu, sigorta şirketinin sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile orantılı sorumluluğu olacağını, 20.08.2015 tarihinde meydana gelen kaza sebebiyle 06.06.2016 tarihinde davacı anne … için 21.582,00 TL, … için 14.447,00 TL olmak üzere toplam 36.030,00 TL ödeme yapıldığını, ödemede %75 kusur ve PMF yaşam tablosunun dikkate alındığını, yeniden aktüer hesabı yapılması halinde yapılan ödemenin güncellenerek mahsubu gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Söz konusu kaza ile ilgili İstanbul Anadolu 9. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen dava da üç farklı bilirkişi raporu hazırlandığını, Anadolu 9.Asliye Ceza Mahkemesi 2015/464 E. sayılı dosyasında da bilirkişiler maddi olayı aydınlatmak için hazırladıkları raporlarda, anne-babanın kusurunu göz ardı ettiklerini, maktulün yaşı küçük olması sebebiyle aileye de kusur verilmesi gerekirken bilirkişilerin bunu göz ardı ettiğini, Anadolu 9.Asliye Ceza Mahkemesi tarafından, müvekkili her ne kadar asli kusurlu bulunmuş ise de bunun kabul edilmediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kısmen kabulüne; Maddi tazminat talebinin feragat nedeniyle reddine; Manevi tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabulüne; Davacı … için 30.000,00 TL, Davacı … için 30.000,00 TL, Davacı … için 15.000,00 TL, Davacı … için 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 20/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek talep gibi yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacılara verilmesine; fazlaya ilişkin kısmın reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacılar vekili ve davalı … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Takdir edilen manevi tazminat miktarlarının duyulan bu acı ve ızdırapları bir nebze olsun hafifletecek düzeyde olmadığını, maddi tazminat olarak sigortadan alınan miktarlar dahi müvekkillerini tatminden son derece uzak ve yetersiz kaldığını, hiç bir kusuru bulunmayan ve yaya geçidini tamamlamak üzere olan maktuleye davalının çarptığı noktanın ise karşı taraftan gelen araçların şeridi üzerinde bulunmasına rağmen bilirkişi heyetlerince kusursuz bulunan maktuleye kusur izafe edildiğini, olayın oluş şekline tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına uygun ve zenginleşmeye yol açmayacak derecede manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel Mahkemenin her ne kadar davacıların murisinin %40 kusurlu olduğunu gerekçeli kararda ifade etmiş ise de kusur oranı üzerinden ihtilaf ve çelişki söz konusu olduğunu, ihtilaf giderilmeden müvekkile %60 kusur oranı üzerinden tazminat hesaplaması yapılması usul ve yasaya aykırı olduğunu, manevi tazminatta amacın, mağdur olanın mağduriyetinin giderilmesi olduğunu mağduru zenginleştirmek, mağduriyete sebep olanı fakirleştirmek olmaması gerektiğini, müvekkilin 66 yaşında olduğunu, çalışma gücünü ve maddi kazancını yaşı sebebiyle kaybettiğini, hesaplamada aşırıya gidilmiş olması, müvekkili fakirleştireceği açıkça ortada olduğunu, davacı tarafın, dava dilekçesinde talep ettiği ve yerel mahkemenin hükmetmiş olduğu tazminat miktarları fahiş olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından 20/08/2015 tarihinde davalı sürücü … yönetimindeki … plaka sayılı aracın yaya olan müteveffa …’ya çarpması ile meydana gelen trafik kazasında …’nun vefat ettiği, olay nedeniyle desteklerini kaybeden davacılardan anne … ve baba …’un destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat diğer davacı kardeşlerin ise manevi tazminat talep ettikleri anlaşılmıştır. Yargılama sırasında maddi tazminat isteminden feragat edilmiş olup istinaf incelemesi kusur ve manevi tazminat yönünden yapılmıştır. Ceza Mahkemesince Trafik Bilirkişisinden alınan raporda araç sürücüsü asli, yaya tali kusurlu bulunmuş, ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan raporda ise sürücü tali, yaya asli kusurlu olarak belirlenmiştir. Çelişkinin giderilmesi için İTÜ Makine Mühendislerinden oluşan üçlü bilirkişi heyetinden rapor alınmış, bilirkişiler sürücünün asli ,yayanın tali kusurlu olduğunu belirlemişler ve Mahkemece bu rapora itibar edilerek karar verilmiş istinaf incelemesinden geçerek kesinleşmiştir. Mahkemece alınan raporda sürücünün asli %60, yayanın tali %40 oranında kusurlu oldukları belirlenmiştir. Mahkemece alınan kusur raporu ile ceza yargılaması sırasında alınan kusur raporlarının birbiriyle örtüştüğü ve olayın oluşuna uygun düştüğü nazara alındığında kusura yönelik istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. Türk Borçlar Kanunu’nun 53. maddesi gereğince, hukuk hakimi ceza hakiminin tespit ettiği kusurla bağlı değil ise de Ceza Mahkemesince tespit edilen fiilin hukuka aykırılığı ve illiyet bağını saptayan maddi vakalar yönünden Ceza Mahkemesi kararı ile bağlıdır. Somut olayda Ceza Mahkemesince hükme esas kabul edilen maddi vakıalar ile İlk Derece Mahkemesinin aldığı bilirkişi raporundaki kusuru belirleyen vakıalar birbirlerini doğruladığından kusurun oranlarının rapor gibi benimsenerek karar oluşturulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu yöndeki davalı istinafı yerinde değildir. TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/2.maddesinde “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklinde düzenleme yer almaktadır. Bu yasal hüküm gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın miktarı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir. Somut uyuşmazlıkta olay tarihi, kazanın oluş şekli, kusur durumu, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, manevi tazminatın belirlenmesine hakim ilkeler ile İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde, davacı kardeşler için takdir edilen manevi tazminatın yeterli olduğu ancak davacı anne ve baba lehine verilen manevi tazminat miktarının bir miktar az olduğu kanaatine varıldığından bu yöne değinen davacılar vekili istinaf talebi de yerinde görülmüştür. Aynı gerekçe ile davalı istinafının reddi gerekmiştir. Bu nedenle; davalı … vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, B- Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: Davanın kısmen kabulüne; 1- Maddi tazminat talebinin feragat nedeniyle REDDİNE; 2- Manevi tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabulüne; a- Davacı … için 50.000,00 TL, b- Davacı … için 50.000,00 TL, c- Davacı … için 15.000,00 TL, d- Davacı … için 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 20/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek talep gibi yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacılara verilmesine; fazlaya ilişkin kısmın reddine, 3- Alınması gerekli 8.880,30 TL harçtan davacılar tarafından peşin olarak yatırılan 1.080,07 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 7.800,23 TL’nin davalı …’dan tahsili ile hazineye irad kaydına, 4- a) Davacılar tarafından dava açılırken yatırılan 31,40 TL başvurma harcı, 1.080,07 TL peşin harcın toplamı olan 1.111,47 TL’nin davalı …’dan alınarak davacılara verilmesine, b)Davacılar tarafından sarfedilen toplam 3.002,60 TL yargılama giderlerinin davalı …’dan alınarak davacılara verilmesine, 5-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 6- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine, 7- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre kabul edilen manevi tazminat yönünden davacı … vekili için takdir olunan 5.850,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, 8- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre kabul edilen manevi tazminat yönünden davacı … vekili için takdir olunan 5.850,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, 9- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre kabul edilen manevi tazminat yönünden davacı … vekili için takdir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, 10- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre kabul edilen manevi tazminat yönünden davacı … vekili için takdir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, 11- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre reddedilen manevi tazminat yönünden davalı … vekili için takdir olunan 5.850,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalı … vekiline verilmesine, 12- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre reddedilen manevi tazminat yönünden davalı … vekili için takdir olunan 5.850,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalı … vekiline verilmesine, 13- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre reddedilen manevi tazminat yönünden davalı … vekili için takdir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalı … vekiline verilmesine, 14- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre reddedilen manevi tazminat yönünden davalı … vekili için takdir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalı … vekiline verilmesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-a.Davacılar tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, b.Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 8.880,30 TL harçtan peşin alınan 1.537,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 7.343,30 TL harcın davalı …’dan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 2-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 244,60 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 121,30 TL istinaf başvuru harcının davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine, İstinaf aşamasında davalı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.20/01/2022