Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/3746 E. 2021/2178 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2019/3746
KARAR NO: 2021/2178
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 01/11/2017
NUMARASI: 2016/258 Esas – 2017/415 Karar
DAVA: Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 16/12/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkili …’a ait … İzmit’te park halindeyken … plaka numaralı davalı … idaresindeki arabanın çarptığını, kaza tespit tutanağında sabit olduğu üzere tüm kusur davalı araç sürücüsünün sevk ve idaresinde araç davalı sigorta şirketine … poliçe no ile sigortaladığını, bu kaza nedeniyle müvekkilinin aracında arka tampon, bagaj, stop lambaları, ön tampon ve arka bölümdeki her parçası değiştiğini araç değer kaybı bedeli için şimdilik 20.000 TL alacağın kaza tarihinden itibaren davalılardan müşterek ve müteselsilen alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; … plakalı aracın 35/11/2014-2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … nolu Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortaladığını, müvekkil şirket tarafından davacıya kasko sigortacısına 28/12/2015 tarihinde 9.036,00 TL maddi hasar ödeme yaptığını, davacının aracında bu kaza nedeniyle herhangi bir değer kaybı söz konusu olmadığını, … plakalı araçta değer kaybı olmaması nedeniyle dava şartı yokluğunu belirterek başvurunun reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararında her ne kadar müvekkile ait … plakalı araç üzerinde …’ın rehin haklarının devam ettiği gerekçesiyle …’ın şartsız muvafakatı bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş olsa da, … tarafından 20/11/2017 tarihli yazıda belirtildiği üzere müvekkil davacının dava dışı şirketten çekmiş olduğu tüketici kredisini zamanında ödemiş olduğu ve artık dava dışı …’ın dava konusu araç üzerinde herhangi bir hakkı kalmadığını, dava dışı …’ın da bir rehin hakkından bahsedilemeyeceğini, yerel mahkenin yeterince inceleme ve araştırma yapmadan hüküm kurduğunu belirterek istinaf talep etmiştir. Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Davacıya ait araç üzerinde dava dışı … A.Ş. lehine rehin hakkı sahibi olduğu anlaşılmaktadır. 6762 sayılı TTK’nın 1269. maddesi uyarınca, malı rehin alan kimse sıfatıyla o mal üzerindeki menfaatini kendi adına sigorta ettirebileceği gibi aynı Yasa’nın 1270. maddesi hükmü gereğince bir başkasının da rehin konusu malı rehin alan hesabına ve onun lehine sigorta ettirmesi mümkündür. 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 879. maddesi gereğince, sigorta tazminatının öncelikle rehin hakkı sahibine verilmesi veya açık muvafakatinin alınması gerekmektedir. Somut olayda, dain mürtehin sıfatı bulunan ve menfaati olan dava dışı rehin hakkı sahibi bankadan, rehne konu sözleşme ve ödeme evrakları, bakiye alacak miktarı ile tazminatın davacıya ödenmesine muvafakatinin olup olmadığı hususu araştırılmadan sadece dain mürtehin kaydının devam edip etmediği ve davaya muvafakati olup olmadığı sorulmuştur. Davacının sunmuş olduğu evrak içreğinden rehne konu tüketici kredisinin ödendiği, yine davacıya ait aracın Uyap’tan çıkartılan kaydında rehin kaydı bulunmadığı görülmektedir. Bu doğrultuda İlk Derece Mahkemesince davaya konu araç üzerinde rehin kaydına konu borcun ödenip ödenmediği, rehnin kaldırılması koşullarının oluşup oluşmadığı denetlenmeksizin eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/4. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/4. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.16/12/2021