Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2019/374
KARAR NO: 2021/332
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 01/11/2016
NUMARASI: 2015/895 Esas – 2016/831 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 23/02/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkil şirkete … poliçe numarası ile sigortalı olan … plakalı aracın 27.01.2013 tarihinde İstanbul … Mh. Metro son durakta bulunan TT Arena Stadına GS-BJK maçının seyretmek için gittiğinde … numaralı makbuz karşılığında güvenli olması için davalı otoparkta bıraktığını, sigortalısının aracının yanına geldiğinde İSPARK görevlilerinin aracın başında beklediğini gördüğünü, aracın sol arka kapısının camının kırılmış olduğunu ve araçta bulunan ruhsatlı silahının çalınmış olduğunu öğrendiğini, olay sonrasında aracın sol arka camının ve dört kapı kolunun değiştirildiğini, davalı şirketin yetkililerinin görevlerini layığı ile yapmamaları ve güvenlik görevinin yerine getirilmemesi nedeniyle bu olayın meydana geldiğini, sigortalıya 04.05.2012 tarihinde 3.136,00 TL hasar tazminatı ödendiğini, İstanbul Anadolu … İcra Dairesi … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının borca itiraz ettiğini, itirazın iptaline, takibin devamına, alacaklarına %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacının haksız ve hukuka aykırı iddialarının kabul edilmediğini, müvekkilinin her hangi bir sorumluluğu ve borcu bulunmadığını, müvekkil kurum bünyesindeki kaza, hasar, hırsızlık vs. durumlarında olaya ilişkin başvuruyu alarak, personel tarafından anında müdahale edilerek, emniyet birimlerine başvurarak, başkaca delil varlığının araştırılarak, fotoğraflı bir şekilde dosya oluşturularak kurum bünyesindeki kaza hasar komisyonuna intikal ettirildiğini, ancak dava konusu ile ilgili olayın kuruma iletilmediğini, zikredilen olayın kurum otoparkında gerçekleştiğine dair davacının beyanlarından başkaca bir delil olmadığını bu nedenle müvekkil şirketin kusurlu olduğuna dair somut bir husus olmadığından dolayı borcun kabul edilmesinin imkan dahilinde olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, ” Davanın kabulüne, davalı borçlunun İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra takibine yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, davalı borçlu itirazında haksız olduğundan 3.136,00 TL üzerinden hesaplanan %20’si tutarında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Dava konusu araçta meydana gelen hasara ilişkin dosyaya sunulan eksper raporunda yer alan bedelin bilirkişi raporunda aynen tekrar edilmiş olup meydana gelen olay nedeniyle değişen veya tamiri yapılan parçalara ilişkin herhangi bir gerçek fiyat araştırması yapılmayarak olay tarihi itibariyle hasar tutarının dosya kapsamına uygun olduğu yönünde bir tespit ile rapor tanzim edildiğini, olayın meydana gelmesinde müvekkilin veya çalışanlarının herhangi bir kusurunun olmayıp dosya kapsamı itibariyle de müvekkile atfedilebilecek bir kusur bulunmadığını, nitekim otoparkta meydana gelen veya gelebilecek hırsızlık olaylarına ilişkin olarak otopark görevlileri veya yönetimine herhangi bir kusur atfedilmesi mümkün olmadığını, müvekkilin günlük otopark bedelinin 10 katı ile sorumlu tutulması gerekmesine rağmen tüm zarardan sorumlu tutulduğunu, meydana gelen kazada müvekkilin kusur sorumluluğuna ilişkin yeterli inceleme ve araştırmanın yapılmadığını, ceza dosyasındaki tüm deliller celp edilmeden yargılama yapıldığından yerel mahkeme kararının kaldırılması ile davacının davasının reddine karar verilmesini talep ettiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, Kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, başlangıç tarihi 03/05/2012 , bitiş tarihi 03/05/2013 olan … sigorta poliçesinin incelenmesinde sigortalının … Ltd. Şti. sigorta ettiren ve pirim ödeyenin de aynı şirket olduğu, sigorta edilen aracın … plakalı … marka … hususi otomobil olduğu tespit edilmiştir. Belirtilen sigorta poliçesi ile sigortalanan aracın olay tarihi olan 27/01/2013 tarihinde Galatasaray – Beşiktaş maçını izlemek üzere davalının işlettiği … Mah. Metro son durakta bulunan İspark kapalı otoparkına … tarafından park edildiği, maç çıkışı saat 21.00 sıralarında aracını almak için gelen park edenin aracının yanında iki İspark görevlisinin bekletiğini gördüğü, görevlilerin aracın camının kırıldığını, aşağı katta 3-4 kişiyi şüpheli olarak yakaladıklarını, polise teslim ettiklerini söylemeleri üzerine kendisinin baktığında aracının sol arka camının kırılmış olduğunu, arka bagajında bulunan ruhsatlı tabancasının çalınmış olduğunu tespit ettiğini belirterek Şişli İlçe Emniyet Müdürlüğü Maslak Şehit Mürüvvet Akpınar Polis Merkezi Amirliğine müracaat ettiğini, İspark görevlileri ve şirketinden şikayetçi olduğunu, şikayet etmesi üzerine şikayetçinin de talebi üzerine olay yerine inceleme yapılıp vücut izi örnekleri arandığı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2013/22359 soruşturma dosyasından tespit edilmiştir. Yapılan incelemede, herhangi bir vücut incelemesine rastlanmadığına dair laboratuvar incelemesi yaptırıldığı, olayla ilgili şüpheli bulunamadığından aramanın faili meçhul dosya olarak devam ettiği anlaşılmıştır. Dava dışı sigortalı ile davalı şirket arasındaki ilişki TBK’nın 561.maddesinde tanımlanan saklama sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. İlgili madde “saklama sözleşmesi, saklayanın, saklatanın kendisine bıraktığı bir taşınırı güvenli bir yerde koruma altına almayı üstlendiği sözleşmedir” tanımını içermektedir. Dava dışı sigortalı davaya konu aracın davalı şirketin otoparkına belli bir süre için korunması amacıyla ücreti karşılığı bırakmıştır. TBK’nın 579/1 maddesinde garaj, otopark ve benzeri yerleri işletenlerin sorumluluğu halleri düzenlemiş ve böyle yerlere bırakılan motorlu taşıt ve eklentilerinin zarara uğramasından sorumlu olduğunu belirlemiştir. Sorumsuzluk halleri ise ikinci cümlede belirtilmiştir. İkinci fıkrada işletenlerin kendilerine veya çalışanlarına bir kusur yüklenmedikçe sorumluluk bedelinin günlük saklama ücretinin 10 katını aşamayacağı hüküm altına almıştır. Cumhuriyet savcılığı hazırlık ve soruşturma evrakı, olay yerinde düzenlenen inceleme tutanaklarına göre, olayın meydana geldiği yerin davalının işlettiği otopark olduğu, otoparka bırakılan sigortalı aracın sol arka camının kırılmış olduğunun tespit edildiği, saklama sözleşmesi ile kendisine emanet edilen aracın saklayan davalı tarafından gerekli özenin gösterilmemesinden zararın meydana geldiği anlaşılmaktadır. Zira davalının da kabulünde olduğu gibi o tarihte Arena Stadında derbi maçı olduğundan otoparkta yoğunluk olduğu, çok fazla sayıda insanın girip çıktığı sabittir. Derbi maçlarının hangi gün ve hangi saatte oynanacağı önceden belli olduğundan normalin üzerinde bir yoğunluk olacağını davalı işletenin öngörebilmesi gerektiği, buna göre de güvenlik için eleman sayısını arttırması ve belli noktalara park alanını kontrol edebilmek için kamera yerleştirmesi gerekirken, bu güvenlik önlemlerinin alınmamış olmasından dolayı oluşan zarardan şirketin sorumluluğu söz konusu olup TBK’nın 579/2 maddesine göre kusursuz sorumluluktan değil hizmet kusuruna dayalı zararın tümünden sorumlu olması gerektiğinden bu yöndeki istinaf talebinin reddi gerekmiştir.Davacı … şirketi tarafından araç üzerinde eksper incelemesi yaptırılmış, ilk derece mahkemesince de bilirkişi raporu alınmıştır. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamasına, hükme esas alınan bilirkişi raporunun olayın oluşuna uygun, denetime elverişli, aracın hasarlı ve değişen parçaları, eksper raporuna göre hesaplama içermesine göre, bu bilirkişi raporundaki hesaplamanın hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmadığından bu hususa değinen istinaf talebi de yerinde değildir. Bu nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 214,22 TL harçtan peşin alınan 53,55 TL harcın mahsubu ile bakiye 160,67 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.23/02/2021