Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/3692 E. 2019/4154 K. 30.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2019/3692
KARAR NO : 2019/4154
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 21/11/2019
NUMARASI : 2019/2305 Hakem Kar. Saklama – 2019/2270 Karar
DAVA : Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
KARAR TARİHİ: 30/12/2019
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurusunda, 10.07.2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin ağır yaralanarak malul kaldığını, kazanın meydana gelmesinde davalı şirkete sigortalı … plakalı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunu, müvekkilinini kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığını, davalıya başvuru yapıldığını, talebinin reddedildiğini, müvekkiline 74.727,00 TL ödeme yapıldığını, ancak bu ödemenin eksik olduğunu, müvekkilinin %36 oranında sürekli sakatlığının söz konusu olduğunu, ayrıca rapor ücreti olarak 354,00 TL ödeme yapıldığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla sürekli iş göremezlik tazminatı için 15.000,00 TL ve 354,00 TL rapor ücreti olmak üzere toplam 15.354,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekili ıslah ile talebini 61.383,00 TL’ye yükseltmiştir.Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde, kazaya karışan … plakalı aracın müvekkiline sigortalı olduğunu, bedeni kişi başına teminatın 360.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, davacının başvurusu üzerine %26 maluliyet oranı ve sigortalı araç sürücüsünün kusuruna göre 74.727,00TL tazminatın davacıya ödendiğini, bu nedenle davacının %36 oranında malul kaldığına ilişkin iddialarını kabul etmediklerini, davacının maluliyeti ile kaza arasında illiyet bağının tespiti ile ATK’dan maluliyet raporu alınması gerektiğini, hesaplamalarda TRH 2010 ve %1,8 teknik faiz uygulanmasını, davacının motosiklette seyahat halinde iken kask takmaması ve uygun kıyafetler giymemesi sebebi ile ağır kusurlu olduğunu bu nedenle hesap yapılırken asgari %25 oranında indirim yapılması gerektiğini belirterek talebin reddine karar verilmesini talep etmiştir.Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından, “Başvurunun kabulü ile 61.029,00 TL bakiye sürekli iş göremezlik tazminatının 14.03.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine” karar verilmiş, karara davalı vekili tarafından itiraz edilmiş, İtiraz Hakem Heyeti “Davalı vekilinin itirazlarının kabulüne, Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, uyuşmazlık dosyasından el çekilmesine” karar vermiştir. Bu karar davacı vekilince istinaf edilmiştir.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, dosyada hukuken geçerli bir rapor varken ve bu raporla çelişik başkaca bir rapor bulunmuyorken yeniden rapor talep edilmesinin hukuken mümkün olmadığını, uyuşmazlık hakem heyeti kararına konu maluliyet raporunun hükme esas alınması gerektiğini, raporun üniversite hastanesinden alındığını ve kaza tarihi itibariyle geçerli olan yönetmeliğe uygun olarak hazırlandığını, davalının hem dosyada bulunan rapora itirazda bulunup hem de süre uzatıma da muvafakat vermemesinin iyi niyet kurallarına uymadığını belirterek İtiraz Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/12.maddesine göre, itiraz talebi hakkında işin heyete intikalinden itibaren 2 ay içerisinde karar verilir. Somut uyuşmazlıkta, İtiraz Hakem Heyetince, 19/08/2019 tarihli ara kararıyla maluliyet raporu alınmasına karar verilmiş, başvuran tarafından ara kararı gereğince Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığına 10 günlük süre içerisinde başvuru yapıldığı halde 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/12.maddesinde belirtilen 2 aylık yasal sürede davacının maluliyet raporu alınamamış ve İtiraz Hakem Heyetine ibraz edilememiştir. Bunun üzerine, İtiraz Hakem Heyeti, taraflardan 2 aylık inceleme süresi talep etmiş ise de sigorta şirketi süre uzatıma muvafakat vermemiştir. Bu durumda, İtiraz Hakem Heyetince, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/12.maddesinde düzenlenen süre zarfında deliller toplanamadığı için UHH kararının kaldırılmasına, dosyadan el çekilmesine ve başvuru sahibinin mahkemede dava açmada muhtariyetine karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Bu nedenle, HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere : 1-HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,2-6728 sayılı Yasa’nın 36.maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,3-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine,4- İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına,5- İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 361.maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.30/12/2019