Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/3677 E. 2019/4115 K. 30.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2019/3677
KARAR NO : 2019/4115
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 27/09/2019
NUMARASI : 2019/5019 Hakem Kar. Saklama 2019/171 Karar
DAVA : Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
KARAR TARİHİ: 30/12/2019
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili başvuru dilekçesinde özetle; Olay tarihinde başvuru sahibinin murisi olan … yolcu olarak bulunduğu, sürücü …. yönetimindeki … plaka sayılı (üzerinde … sayılı plaka takılı olan) çalıntı araçta meydana gelen tek taraflı trafik kazasında davacının eşi… hayatını kaybettiği iddiasıyla şimdilik 40.500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren davalıdan tahsili talebi ile Tahkim Komisyonuna müracaatta bulunulmuş, ıslah ile talep 210.243,64 TL’ye yükseltilmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyeti 23/02/2017-K-2017/6531 sayılı karar ile “başvurunun kabulü ile 210.243,64 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar vermiştir. Davalının itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyetinin 17/05/2017-2017/İHK-1687 kararı ile “İtirazın kısmen kabul, kısmen reddine, sürücünün ehliyetsiz olması nedeniyle tazminattan %25 oranda indirim yapılarak 157.682,73 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı Güvence Hesabından tahsili ile başvuru sahibine verilmesine” karar vermiş, karara karşı davacı ve davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Dairemizin 19/04/2018 tarih, 2017/1081 Esas ve 2018/609 Karar sayılı kararı ile; ”Eksik inceleme ile hüküm kurulamayacağından, her iki tarafın itirazlarının değerlendirilmesi bakımından, olayla ilgili Polatlı 2.Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/666 esas 2016/956 karar sayılı dosyasının ve araç hırsızlığı ile ilgili Polatlı C.Savcılığının 2016/1748 soruşturma numarasında kayıtlı iken yetkisizlik kararı ile Ankara Batı C.Savcılığına gönderilen hazırlık dosyasının akibetinin araştırılıp celbedilerek oradaki ifade, delil ve belgelerden faydalanılıp, gerek müteveffanın sanık sürücü ile bağlantısı ve aracın çalıntı olduğunu bilip bilmediği, bunun sonucu olarak zararın teminat kapsamında bulunup bulunmadığı, gerekse hatır taşıması ve alkol ve ehliyetsizlik ile ilgili müterafik kusur olguları değerlendirilmeli, sonucuna göre karar verilmelidir. Bunun yanında; dosyadaki bilgi ve belgelerle davaya konu kazanın 01/05/2016 tarihinde meydana geldiği anlaşılmaktadır.14/05/2015 tarihli 29355 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 01/06/2015 tarihi itibarıyla, K.T.K.ndaki değişiklik 26/04/2016 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.2918 sayılı Yasanın maddi ve manevi tazminat başlıklı 90. maddesinde 6704 sayılı Yasa ile yapılan değişiklik ile, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabi olacağı, söz konusu tazminatlar ve manev tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanacağı hükme bağlanmıştır.Kaza tarihinin, K.T.K.nun 90. maddesinde yapılan değişikliğin yürürlük tarihi olan 26/04/2016 tarihinden sonra olması dikkate alındığında, açılan davada 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları uyarınca değerlendirme yapılıp, TRH-2010 tablosunun dikkate alınarak destekten yoksun kalma tazminatının buna göre belirlenmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde karar verilmesi de usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenlerle, taraf vekillerinin istinaf başvuruların kabulü ile yukarıda belirtilen şekilde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere Sigorta Tahkim Komisyonu kararının HMK’nın 356/1-a/6.maddesi gereğince kaldırılmasına” karar verilmiş ve dosya belirtilen şekilde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere Sigorta Tahkim Komisyonuna gönderilmek üzere mahkemesine iade edilmiştir.İtiraz Hakem Heyetinin 06/07/2018 tarihli KIT/2018-110 sayılı kararı ile talep ile ilgili Yargıtay 17.H.D.nin görevli olduğu, istinaf mahkemesi görevli olsa bile HMK’nın 353/1-a/6.maddesi gereğince karar veremeyeceği, iptal davası açmak için de gerekli sürenin geçtiği gerekçesiyle dosyadan el çekilerek, dosyanın Sigorta Tahkim Komisyonuna iadesine karar verilmiş, karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Dairemizin 17/01/2019 tarih 2018/4371 esas 2019/27 karar sayılı kararı ile;”HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince bölge adliye mahkemesi tarafından verilen kararlar kesin niteliktedir. Dairemizce bu madde gereğince İtiraz Hakem Heyeti kararı kaldırılarak belirtilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere dosyanın mahalline iadesine karar verildiğine göre, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince karar gereklerinin yerine getirilmesi ve sonucunda esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken dosyadan el çekilerek iade kararın verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.Bu nedenle HMK’nın 353/1-a/6.maddesi gereğince kararın kaldırılarak davanın dairemizin önceki kararı gereğince işlem yapılmak üzere Sigorta Tahkim Komisyonuna iadesi için mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.” karar verilmiş ve dosya belirtilen şekilde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere Sigorta Tahkim Komisyonuna gönderilmek üzere mahkemesine iade edilmiştir.İtiraz Hakem Heyetinin 09/06/2019- KIT/2019-83 sayılı kararı ile başvurunun reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde: dosyada 3. kez istinaf incelemesi yapılacak olduğunu, bu nedenle müvekkillerinin mağduriyetinin giderilmesi için dosyanın öne alınmasını, ceza dosyası kapsamında alınan ifadelerle müteveffanın hırsızlık suçunu işlemediğini ve aracın çalındığını bilmediğini ve araçta yalnızca yolcu konumunda olması sebebiyle kusurunun da olmadığının açık olduğunu, araç sürücüsü … aracı yaklaşık 1 hafta kadar önce çaldığını, Sincan’da apartmanların bulunduğu bir yere aracı park ederek bıraktığını, akabinde çalmış olduğu…sayılı plakayı aracın üzerine takıp, … buluştuğunu, … yanına alma sebebinin ehliyetinin olmaması olduğunu beyan ettiğini, buna göre müteveffa … aracı çalmadığını ve çalındığını bilmediğinin yapılan beyanlarla açık olduğunu, Ankara Batı 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/443 Esas sayılı dosyası kapsamında, müteveffa .. .nın hırsızlık suçuna karışmadığının da mahkemece aldırılan rapor ile tespit edildiğini, ayrıca başvuruya konu taleplerinin müteveffa … mirasçıları için “destekten yoksun kalma” tazminatı olduğunu, gerek ifade tutanakları, gerek savcılık evrakları, gerekse mahkeme kararlarında aracın çalıntı olduğunu bildiğine dair hiç bir emare ve tespit bulunmayan müteveffanın mirasçılarının söz konusu gerekçelerle başvurularının reddedilmesinin hukuka ve de hakkaniyete aykırı olduğunu, bozmayı gerektirmekte olduğunu, İtiraz Hakem Heyetince verilen kararın her yönüyle hatalı olduğunu, bozulmasının gerekmekte olduğunu, bu nedenlerle istinaf talebinin kabulüyle İtiraz Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava trafik kazası nedeniyle işgöremezlik tazminatı istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İtiraz Hakem Heyetince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Somut olayda, Dairemizin 17/01/2019 tarih, 2018/4371 Esas ve 2019/27 Karar sayılı kararı Karar sayılı ilamı ile yazılı şekilde karar verilmesinin doğru bulunmaması nedeniyle Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince verilen kararın HMK’nın 353/1-a/6.maddesi hükmü uyarınca kaldırılması ve dosyanın dairemizin önceki kararı doğrultusunda işlem yapılarak karar verilmek üzere, tahkim komisyonuna gönderilmesine karar verilmiştir. Kaldırma gönderme kararı sonrasında, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince; Dairemizin kesin nitelikteki 19/04/2018 tarih 2017/1081 esas 2018/609 karar sayılı kararında belirtilen eksikliklerin hiç biri toplanmadan, tartışılmadan 09/06/2019- KIT/2019-83 sayılı kararla müteveffanın sabıkası olduğu, aranmakta olduğu, araç sürücüsünün arkadaşı olduğu göz önünde bulunarak aracın çalıntı olduğunu bildiği nedenle başvurunun reddine karar verilmiştir.Anayasa Mahkemesinin 28/03/2018 tarih 2017/120 esas ve 2018/33 sayılı kararında ifade edildiği üzere, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353.maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendinin (6) numaralı alt bendinde ifade edilen “mahkemece tarafların davanın esasıyla ilgili gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması” hali, önemli bir usul eksikliği niteliği taşıdığından, Bölge Adliye Mahkemesine dosyanın esasını incelemeden kararı kesin olarak kaldırma yetkisi tanımıştır. Bölge Adliye Mahkemesinin delillerin hiçbirinin toplanmadığı veya gösterilen delillerin hiç değerlendirilmediği gerekçesiyle verdiği kesin nitelikteki kaldırma kararı, esasen davanın esasına ilişkin bir husus olmayıp, yargılamaya ilişkin usul kuralının açık ve ağır ihlaline dayanmaktadır. İlk derece mahkemesi tarafından tarafların davanın esası ile ilgili olarak gösterdikleri delillerin toplanmaması veya bu yönde gösterilen delillerin hiç değerlendirilmemesi hali, verilen bir kararın esastan yapılacak bir denetime uygun olmadığı anlamını taşır. Bundan ayrı, Bölge Adliye Mahkemesi kararlarına karşı, direnme kararı verilmesi ya da eylemli olarak direnilmesi, yasa gereği mümkün olmadığı gibi, ilk derece mahkemelerinin veya Sigorta Tahkim Komisyonlarının Bölge Adliye Mahkemelerince verilen ve kesin nitelikte bulunan kararlarını değerlendirme ve tartışma yetkisi de bulunmamaktadır. Diğer bir anlatımla, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince, eylemli direnme niteliğindeki kararı, Anayasa Mahkemesinin az yukarıda açıklanan kararı da gözetildiğinde, açıkça yasaya aykırı olup, yok hükmündedir. İstinaf kanun yolunda asıl olan denetim olup, bu kanun yolu, ilk derece aşamasında dosyanın taraflarının sunduğu ve hakimin re’sen toplaması gereken tüm delillerin toplanmış olması ve delillerin tartışılarak değerlendirilmesi ile sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin belirlenmiş bulunması esasına dayalıdır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na uygun ve denetlenebilir bir karar verilmesi gereği yanında; HMK 353 (1) a-6 maddesi kapsamında belirtildiği üzere ve yukarıda sebepleri belirtildiği şekilde “Mahkemece, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan ve ya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması,” halinin de inceleme konusu karar yönünden gerçekleştiği ortadadır. Aksinin kabulünün yani 353/1-a-6. maddesindeki düzenlemenin lafzi olarak anlaşılması ve yorumlanması halinde istinaf incelemesi bir denetim (kanun yolu) incelemesinden çıkacak ve bir nevi ilk derece yargılama mekanizması haline dönüşecektir.Bu kapsamda, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince Dairemizin 19/04/2018 tarih 2017/1081 esas 2018/609 karar sayılı kaldırma-gönderme kararında belirtilen şekilde eksik dosya ve belgelerin celbi sağlanarak, sonucuna göre tarafların itirazları esas olacak şekilde işlem değerlendirme ve yargılama yapılarak, başvurunun esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eylemli direnme niteliğinde bir kararla dosyanın 2. kez Dairemize gönderilmesi isabetsiz olduğundan, istinafa konu Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararının HMK’nın 353/1-a/6 maddesi hükmü kapsamında kaldırılarak, dosyanın Sigorta Tahkim Komisyonuna gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; yukarıda esas ve karar numarası yazılı İtiraz Hakem Heyeti kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın yeniden değerlendirme yapılıp karar verilmesi için Sigorta Tahkim Komisyonuna iade edilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-6728 sayılı Yasa’nın 36. maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,4-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine,5-İstinaf başvurusu için davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin, Sigorta Tahkim Komisyonunca verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,6-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.30/12/2019