Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/361 E. 2021/294 K. 19.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2019/361
KARAR NO: 2021/294
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 05/10/2018
NUMARASI: 2017/1181 Esas – 2018/908 Karar
DAVA: Tazminat (Rücuen Tazminat)
KARAR TARİHİ: 19/02/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil Şirket nezdinde kasko sigortası bulunan … Ltd.Şti. adına kasıtlı … plaka sayılı araçla 12/10/2016 tarihinde davalı şirket adına kayıtlı ve diğer davalı tarafından sevk ve idare edilen … plaka sayılı aracın çarpışması sonucu hasar meydana geldiğini, davalı sürücünün kazanın meydana gelmesinden dolayı kusurlu olduğunu, kaza sebebiyle müvekkil şirketin 10/11/2016 tarihinde araç hasarına ilişkin olarak sigortalısının tüm zararını karşıladığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 20.868,00 TL tazminatın ödeme tarihi olan 20/03/2017 tarihinden itibaren hesap edilecek kısa vadeli kredilere uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil … Ltd. Şti. ne ait … plaka sayılı aracın, sürücüsü … olduğu halde 12/10/2016 tarihinde davacı nezdinde kasko sigortası bulunan … Ltd. Şti. adına kayıtlı … plaka sayılı araç ile seyir halinde çarpışarak kaza yapmış olduklarını, kaza sonrasında taraflarca tutulan kaza tespit tutanağında, hatanın kimde olduğunun tespit edilemediğini, kazanın oluşmasında müvekkilin bir kastı ve ağır kusuru bulunmadığını,müvekkillerin aracının Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası bulunduğunu ifadeyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kabulü ile, 20.868 TL’nin 20/03/2017 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, sair hususların gerekçeli kararda değerlendirilmesine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkilinin asli kusurlu olmadığını, kazanın, karşı şeritten gelen bir araç ile kaza yapma şeklinde olmadığından, ayrıca hatanın kimde olduğu da tespit edilmediğinden, müvekkillerinin tüm kusurdan sorumlu olmasının düşünülemeyeceğini, bilirkişi tarafından hazırlanan raporun hiçbir objektif değerlendirme yapılmadan hazırlandığını, sigorta eksperi tarafından hazırlanan raporun birebir tekrarından ibaret olduğunu, kaza sonrasında taraflarca tutulan kaza tespit tutanağında, hatanın kimde olduğu tespit edilemediğini, kaza sonucu yapılan ekspertiz raporunda fahiş miktarlar çıkartıldığını, müvekkilinin sigortasının sorumluluğu hakkında bir beyanın raporda bulunmadığını, bilirkişi raporuna karşı itirazlarının değerlendirilmediğini ve yeniden inceleme talepleri hakkında bir karar dahi verilmediğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle sigorta şirketi tarafından ödenen hasar bedeli istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Somut olayda kaza 12/10/2016 tarihinde, davacıya kasko sigortalı … plaka sayılı araçla davalı şirket adına kayıtlı ve diğer davalı tarafından sevk ve idare edilen … plaka sayılı aracın çarpışması sonucu meydana gelmiş olup, olay mahallinde sürücüler tarafından tutulan kaza tespit tutanağında, … plaka nolu araç sürücüsü … “sol şeritten giderken sağ şeritteki … plakalı araç önüme aniden çıkarak beni sol taraftaki taşa sıkıştırdı ve çarptı” şeklinde ve … plakalı araç sürücüsü … “Şile istikameti orta şeritte devam ederken sol şeride geçerken … ön sol çamurluktan bana çarptı” şeklinde görüşlerini yazmışlardır. Hükme esas alınan 05/07/2018 tarihli hasar ve kusur bilirkişi raporunun olay yeri, kaza tespit tutanağı, kazanın oluş şekli ve dosya kapsamına uygun olduğu, bölünmüş yolda sol şeritte seyir halindeki … plaka sayılı araca, kontrolsüz şekilde sola yönelen ve solunda hareket halinde olan aracın konumunu dikkate almayan … plakalı araç sürücüsünün % 100 oranında kusurlu olduğu görüşünün açıklandığı anlaşıldığına göre kusura, raporunun sigortalı aracın hasarlı parçaları dikkate alınarak konusunda uzman bilirkişi tarafından araçtaki hasarın çarpma sonucu oluşan maddi hasar ile uyumlu olduğu, hasarlı parçaların dökümünün yapıldığı, piyasa koşullarında kabul edilebilir olduğu, raporun ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli olarak hazırlandığı anlaşıldığına göre Mahkemece bu bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından kusur ve hasara ilişkin ilişkin istinaf itirazları yerinde değildir.
Bu nedenlerle; davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalılar vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 1.425,46 TL harçtan peşin alınan (35,90+356,00)= 391,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.033,56 TL harcın davalılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.19/02/2021