Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/355 E. 2021/264 K. 18.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2019/355
KARAR NO: 2021/264
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 22/10/2018
NUMARASI: 2014/90 Esas – 2018/1089 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 18/02/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; Davacı müvekkili … idaresindeki … plakalı arac ile davalı … yönetimindeki … plakalı aracın kaza yaptığını, kazaya … yönetimindeki … plakalı kamyonetin de arkadan çarparak karıştığını, Bakırköy 25 ASCM 2012/594 esas sayılı dosyasında yapılan yargılama da …’ın asli, …’un tali kusurlu, …’ın kusursuz olduğunun rapor edildiğini, …’ın kullandığı araçta yolcu olarak bulunan davacı …’nin ağır yaralandığını kürek, kalça, kol ve kaburga kemiklerinde kırık ve ezik olduğunu diğer davacı …’nin de aldığı darbe nedeni ile denge kaybı yaşadığını, …’da ezik ve morlukların olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere belirsiz alacak olarak şimdilik … için 500 TL , … için 500 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren tüm davalılardan müşterek ve müteselsilen ticari avans faizi ile birlikte, davacı … için 15.000 TL , davacı … için 5.000 TL , davacı … için 2.000 TL , davacı … için 2000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile (sigorta şirketi hariç) davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Sig. A.Ş. cevap dilekçesi ile; … plakalı araç için … numaralı ZMM poliçesinin davacı … nın kullandığı … plakalı araç için … numaralı ZMM poliçesinin düzenlendiğini, poliçe limitinin şahıs başına 225.000 TL olduğun davacılar … ve …nin yaralanması nedeni ile yapılan bavuru sonunda … ve … numaralı hasar dosyalarının açıldığını, davacılar tarafından maluliyet oranını gösteririr rapor sunulmadığından ödeme yapılmadığını, dava dosyasında maluliyet oranı konusunda ATK raporu düzenlenmesini istediklerini, kusur incelemesi yapılması gerektiğin sigortalının kusurlu olması halinde poliçe limiti ve kusur oranında sorumlu olacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı …, …, … vekili cevap dilekçesi ile; Bakırköy 25 ASCM nin 2012/594 Esas sayılı dosyasında verilen kararın kesinleşmediğini, bu nedenle müvekkillerinin burada belirlenen kusur ile bağlanamayacağını, davacılara SGK tarafından yapılan ödemelerin tespiti gerektiğini, davacıların maluliyeTL erinin ispaTL aması gerektiğini, istenen manevi tazminatın yüksek olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davacının maddi tazminat talepleri yönünden ; A-Davalı … sigorta AŞ yönünden; tahsilde tekerrür olmamak üzere, araç sürücülerinin kusuru ve sigorta limiTL eri ile sınırlı olmak üzere 1-…’un kullandığı 39 SL 656 plakalı aracın %25 kusuruna isabet eden, … için 670,357 TL geçici – kazanç, 7.909,77 TL sürekli – maluliyet, … için 670,357 TL geçici- kazanç tazminatının davalı sigorta şirketinin temerrüdünün başladığı 12/12/2013 tarihinden itibaren ticari faizi ile davalıdan alınıp davacılara verilmesine 2-…’ın kullandığı … plakalı aracın %75 kusuruna isabet eden, … için 2.011,073 TL geçici – kazanç ,23.729,31 TL sürekli – maluliyet , … için 2.011,073 TL geçici- kazanç tazminatının davalı sigorta şirketinin temerrüdünün başladığı dava tarihinden (13/03/2014) itibaren yasal faizi ile davalıdan alınıp davacılara verilmesine B-Davalı … ve … yönünden ;Tahsilde tekerrür olmamak üzere … için 2.011,073 TL geçici – kazanç ,23.729,31 TL sürekli – maluliyet , … için 2.011,073 TL geçici- kazanç tazminatının Kaza tarihi olan 01/05/2012 itibaren yasal faizi ile davalıdan alınıp davacılara verilmesine C-Davalı … yönünden ;tahsilde tekerrür olmamak üzere , …’un kullandığı … plakalı aracın %25 kusuruna isabet eden … için 670,357 TL geçici – kazanç , 7.909,77 TL sürekli – maluliyet , … için 670,357 TL geçici- kazanç tazminatının kaza tarihi olan 01/05/2012 itibaren ticari faizi ile davalıdan alınıp davacılara verilmesine, Davacının manevi tazminat talepleri yönünden; … için 5.000 TL, … için 2.500 TL , … için 1.000 TL, … için 1.000 TL nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı … tarafından %25 inin davalılar … ve … tarafından %75’inin karşılanmasına, davalılardan alınıp davacılara verilmesine, fazla istemin reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … vekili ve davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin 22/10/2018 tarihli gerekçeli kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, 30/04/2018 tarihli ATK raporuna itiraz dilekçesi ve inceleme sırasında yapılan savunmalar dikkate alınmadığından 08/06/2018 tarihli bilirkişi kurul raporunun da hatalı olduğunu, hukuki dinlenilme hakkının elinden alındığını ve yargılama aşamasında yapılan talepler göz ardı edildiğinden yerel mahkemenin davayı aydınlatma ödevini yerine getirmediğini, ATK 3. İhtisas Dairesince düzenlenen 12/03/2018 tarihli raporu kabul etmediğini ve …’ın geçici iş göremezlik süresi 2 hafta yerine 2 ay olarak hesaplandığından müvekkil aleyhine bir rapor olduğunu, davalı müvekkil … açısından hükmedilen ticari faiz türü bir delile dayandırılmadığı ve davacı tarafın bu yönde bir açıklaması olmadığından taleple bağlılık ilkesinin göz ardı edildiğini, manevi tazminat miktarı yüksek olduğundan kaldırılmasını aksi takdirde tazminatta indirim yapılmasını talep ettiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde … plakalı aracın poliçesine istinaden tazminat talep edilmediğini ve bu nedenle … plakalı aracın poliçesine istinaden açılmış bir dava bulunmadığından taleple bağlılık ilkesi uyarınca müvekkil şirket aleyhine tazminat talebinin reddi gerektiğini, ATK 3. İhtisas Dairesi’nin 12/03/2018 tarihli raporda … için iyileşme süresi 2 hafta belirtildiği halde aktüer bilirkişi raporunda 2 ay belirtildiğini, … için geçici iş göremezlik tazminatının düzeltilmesi gerektiğini ve fazlaya ilişkin kısmın reddi gerektiğini, … plakalı araç için ticari faizin kaldırılarak yasal faize hükmedilmesi gerektiğini, … plakalı araç için dava tarihinden itibaren faize hükmedilmiş olmakla … plakalı araç için dava dilekçesinde müvekkil sigorta şirketinden tazminat talebinde bulunmadığından temerrüt söz konusu olmayıp kabul anlamına gelmemek kaydıyla aleyhe karar verilecek olması halinde faizin ıslah tarihinden itibaren işletilmesine karar verilmesi talep ettiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. HMK’nın 341/2. maddesinde; “Miktar veya değeri Üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir.” hükmü mevcuttur. Yeniden değerleme oranındaki artış sonucu yerel mahkeme hükmünün verildiği 2018 yılı için HMK’nın 341/2. maddesindeki kesinlik sınırı 3.560,00 TL olmuştur. Dava, trafik kazası nedeniyle maddi manevi tazminat istemine ilişkin olup, davacılardan … için maddi tazminat ve karara bağlanan miktar 670,357 TL , 2.011,073 TL toplamı 2.681,43 TL kararın verildiği tarih itibarı ile öngörülen kesinlik sınırının altında kaldığından İlk Derece Mahkemesince verilen karar kesin niteliktedir. Miktar olarak kesin nitelikteki karar ile ilgili olarak, yerel mahkemece, karara karşı kanun yolunun açık olduğunun belirtilmesi de sonuca etkili değildir. Bu nedenlerle, davacı … için verilen karar HMK’nın 341. maddesine göre kesin olduğundan davalı vekillerinin istinaf başvurusunun HMK’nın 352. maddesi gereğince reddine karar verilmiştir. Diğer davacılar için istinaf talebi değerlendirildiğinde; İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan ATK’dan alınan maluliyet raporlarının kaza tarihine uygun yönetmeliğe göre kaza ile yaralanma arasında illiyet bağı da kurularak ve meslek grup numaraları da dikkate alınarak düzenlendiğinden buna ilişkin isitinaf itirazları yerinde değildir. HMK’nın 26.maddesi gereği hakim taleple bağlı olup, talepten fazlasına karar veremez. Açılan davada davacı tarafından davalı sigorta şirketi için davacıların içinde bulunduğu … (davacı …) Plakalı ve davalı …’nın (%25 kusurlu) kullandığı … plakalı araç yönünden sorumluluğu yine kazaya karışan diğer araç … plakalı aracında sürücüsü ve işleteninden (%75 kusurlu) sorumlu olduğunu belirterek tüm davalılardan müşterek ve müteselsilen talepte bulunmuştur. Ancak Mahkemece davalı sigorta şirkete sigortalı … plakalı araç yönünden talep olmadığı halde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Bu yönden davalı sigorta vekili istinaf itirazı kabul edilerek davacı … tarafından …’ın kullandığı … plakalı araç için davalı … Sigorta A.Ş. aleyhine usulüne göre açılmış bir dava ve talep olmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, usulüne göre açılan bir dava bulunmadığından bu kısım yönünden davalı … Sigorta A.Ş. lehine vekalet ücretine hükmedilmemiştir. Yine davacı tarafından müşterek ve müteselsilen talepte bulunulduğu halde davalıların kusur oranlarına göre hüküm kurulması da doğru olmamıştır. Ancak bu yönde istinaf talebi olmadığından eleştiri konusu yapılmakla yetinilmiş yeni kurulan hükümde aynı şekilde oluşturulmuştur. TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/1.maddesine göre, “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.”. Bu yasal hüküm gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın miktarı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir. Davacı … hakkında ATK’dan alınan maluliyet raporuna göre; maluliyetine neden olacak herhangi bir yaralanma tanımlanmadığından maluliyet tayinine mahal olmadığı bildirildiği, başka bir ifadeyle bedensel zararı tespit edilmediği halde bu davacı için manevi tazminata hükmedilmesi de doğru olmamıştır. Bu açıklamalar çerçevesinde, somut uyuşmazlıkta davacı … dışındaki diğer davacılar yönünden, olay tarihi, kazanın oluş şekli, kusur durumu ve tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, yukarıda açıklanan ilkelerle birlikte dikkate alındığında mahkemece belirlenen manevi tazminat miktarlarının usul, yasa ve hakkaniyete uygun ve makul olduğu kanaatine varılmıştır.Kazaya karışan … plakalı aracın ticari nitelikte cinsi kamyonet olduğundan ticari faize hükmedilmesinde usul yasaya aykırılık görülmemiştir. Kamu düzenine ilişkin olarak Mahkemece hüküm altına alınan harçların davalıların müteselsil sorumlu olduğu gözetilerek tahsiline karar verilmesi gerekirken kusur oranlarına göre bölüştürülmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan oluşturulan yeni hükümde maddi ve manevi tazminata ilişkin olarak hesaplanan harçların müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Bu nedenle; Davalı … vekili ve davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin vekilinin, davacı … lehine kabul edilen maddi tazminata ilişkin istinaf başvurularının HMK’nın 352/1-b maddeleri gereğince reddine; Davalı … vekili ve davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin vekilinin, davacı … dışında diğer davacılar için istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A-I- Davalı … vekili ve davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin vekilinin, davacı … lehine kabul edilen maddi tazminata ilişkin istinaf başvurularının HMK’nın 352/1-b maddeleri gereğince reddine, II- Davalı … vekili ve davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA,Buna göre: I-Davacının maddi tazminat talepleri yönünden; A-Davalı … Sigorta A.Ş. yönünden; tahsilde tekerrür olmamak üzere, araç sürücülerinin kusuru ve sigorta limitleri ile sınırlı olmak üzere 1-…’un kullandığı … plakalı aracın %25 kusuruna isabet eden … için 670,357 TL geçici – kazanç, 7.909,77 TL sürekli – maluliyet, … için 670,357 TL geçici- kazanç tazminatının davalı sigorta şirketinin temerrüdünün başladığı 12/12/2013 tarihinden itibaren ticari faizi ile davalıdan alınıp davacılara verilmesine 2- …’ın kullandığı … plakalı aracın %75 kusuruna isabet eden Davacı … için 2.011,073 TL geçici- kazanç tazminatının davalı sigorta şirketinin temerrüdünün başladığı dava tarihinden (13/03/2014) itibaren yasal faizi ile davalıdan alınıp davacılara verilmesine, Davacı … tarafından …’ın kullandığı … plakalı araç için davalı … Sigorta A.Ş. aleyhine usulüne göre açılmış bir dava ve talep olmadığından karar verilmesine yer olmadığına, B-Davalı … ve … yönünden; Tahsilde tekerrür olmamak üzere … için 2.011,073 TL geçici – kazanç ,23.729,31 TL sürekli – maluliyet, … için 2.011,073 TL geçici – kazanç tazminatının Kaza tarihi olan 01/05/2012 itibaren yasal faizi ile davalıdan alınıp davacılara verilmesine C-Davalı … yönünden; tahsilde tekerrür olmamak üzere …’un kullandığı … plakalı aracın %25 kusuruna isabet eden … için 670,357 TL geçici – kazanç , 7.909,77 TL sürekli – maluliyet , … için 670,357 TL geçici- kazanç tazminatının Kaza tarihi olan 01/05/2012 itibaren ticari faizi ile davalıdan alınıp davacılara verilmesine II-Davacının manevi tazminat talepleri yönünden; … için 5.000 TL … için 2.500 TL … için 1.000 TLnin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı … tarafından %25 inin davalılar … ve … tarafından %75’inin karşılanmasına, davalılardan alınıp davacılara verilmesine, fazlaya istemin reddine, Davacı …’ın manevi tazminat talebinin reddine, III- Maddi tazminat talepleri ile ilgili olarak Harçlar kanunu hükümlerine göre alınması gereken 2.527,60 TL harçtan peşin alınan 700,23 TL harcın mahsup edilerek 1.827,37 TL harcın 769,27 TL’sinin tüm davalılardan kalan kısmının ise davalılar …, … ve …’dan alınıp hazineye gelir kaydına, Manevi tazminat talepleri ile ilgili olarak Harçlar kanunu hükümlerine göre alınması gereken 580,63 TL harcın davalılar …, … ve …’dan alınarak hazineye gelir kaydına, IV-Davacı tarafından yapılan 1.810,65 TL yargılama giderinden tahsilde tekerrür olmamak üzere; davalı … Sigorta Anonim Şirketi 452,66 TL’sinden, davalılar … ve … 1.357,98 TL ‘sinden , davalı …’un 452,66 TL ‘sinden sorumlu olmak üzere alınarak davacılara verilmesine, V-Davacılar vekil ile temsil edildiklerinden yürürlükte olan AAÜT gereğince hesaplanan; A)Maddi tazminat talepleri ile ilgili olarak -… için 4.118,46 TL nispi ücreti vekaletin tahsilde tekerrür olmamak üzere: davalı … Sigorta Anonim Şirketi 2.180,00 TL’sinden , davalılar … ve … 3.088,84 TL ‘sinden, davalı …’un 1.029,61 TL ‘sinden sorumlu olarak davalılardan alınarak davacı …’ye verilmesine, -… için 2.180,00 TL nispi ücreti vekaletin tahsilde tekerrür olmamak üzere: davalı … Sigorta Anonim Şirketi tamamından, davalılar … ve … 1.635,00 TL ‘sinden, davalı …’un 545,00 TL ‘sinden sorumlu olarak davalılardan alınarak davacı …’ye verilmesine, B)Manevi tazminat talepleri ile ilgili olarak
-… için 2.180,00 TL nispi ücreti vekaletin tahsilde tekerrür olmamak üzere: davalılar … ve … 1.635,00 TL ‘sinden , davalı …’un 545,00 TL ‘sinden sorumlu olarak alınarak davacı …’ye verilmesine, -… için 2.180,00 TL nispi ücreti vekaletin tahsilde tekerrür olmamak üzere davalılar … ve … 1.635,00 TL ‘sinden , davalı …’un 545,00 TL ‘sinden sorumlu olarak alınarak davacı …’ye verilmesine, -… için 1.000,00 TL nispi ücreti vekaletin tahsilde tekerrür olmamak üzere davalılar … ve … 750,00 TL’sinden , davalı …’un 250,00 TL’sinden sorumlu olarak alınarak davacı İsmet Kablan’a verilmesine, VI-Davalılar …, … ve … vekil ile temsil edildiklerinden reddedilen manevi tazminat miktarları üzerinden AAÜT 10/2.maddesine göre; 2.180,00 TL nispi ücreti vekaletin …’den, 2.180,00 TL nispi ücreti vekaletin …’den, 2.000,00 TL nispi ücreti vekaletin …’dan, 1.000,00 TL nispi ücreti vekaletin …’dan, alınarak davalılar …, … ve …’a verilmesine, VII-Artan avansın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıranlara iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davalı … ve davalı … Sigorta A.Ş. tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-İstinaf aşamasında davalı … tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf başvuru harcının davacı …’den tahsili ile adı geçen davalıya verilmesine, 3-İstinaf aşamasında davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan 50,95 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 98,10 TL istinaf başvuru harcının davacı …’den tahsili ile adı geçen davalıya verilmesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.18/02/2021