Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/3545 E. 2020/94 K. 24.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2019/3545
KARAR NO : 2020/94
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 09/07/2019
NUMARASI: 2018/104 Esas – 2019/1118 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 24/01/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava dilekçesiyle; davalı …’nin sevk ve idaresindeki diğer davalı … şirketi tarafından sigortalı bulunan … plakalı sayılı aracın, 25/03/2012 tarihinde davacıya tam kusurlu olarak çarparak yaralanmasına sebebiyet verdiği, kazadan sonra müvekkilinin mağdur olduğunu ve çalışamadığını belirterek 10.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen, 30.000,00 TL manevi tazminatın ise davalı …’den tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde: Kazanın davacının aracın önüne aniden atlamasıyla olduğunu, müvekkilinin olayda hiçbir kusuru olmadığını, emekli memur olmasına rağmen davacıya ulaşmaya çalıştığını, fakat muvaffak olamadığını, bu davranışının son derece iyiniyetli olduğunu gösterdiğini, davacının tazminat talebi ile ilgili iddialarını kabul etmediklerini, maddi tazminat ile ilgili bir kanıt sunamadıklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … şirketi cevap dilekçesi sunmamıştır. İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda: “Davanın sübut bulmadığından reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkeme tarafından İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Daire Başkanlığının Teknik Bilirkişi incelemesi yapılması yönündeki kararının, dosyada bulunan aynı bilgi ve belgelerle bilirkişi raporunun alınması, olay yerinde, tarafların ve varsa görgü tanıklarının beyanları alınarak keşif yapılmadan, bu hali ile eksik inceleme ve değerlendirme ile karar verildiğini, teknik bilirkişi heyeti tarafından dava dosyasında bulunan mevcut bilgi ve belgeler, Sulh Ceza Mahkemesi dosyasında alınan bilirkişi raporu doğrultusunda inceleme ve değerlendirme yapılarak rapor düzenlendiğini, belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dava, yaralamalı trafik kazasından maddi ve manevi tazminatına istemine ilişkin olup, istinaf açısından uyuşmazlık konusu, HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere itiraz verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Mahkemece ilk verilen hükmün istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 04/07/2017 tarih, 2017/472 Esas ve 2017/1087 Karar sayılı kararı ile ” …mahkemece ceza dosyası fiziken dosya içerisine alınıp, alanında uzman bilirkişilerden seçilecek üç kişilik heyetten, ceza dosyasında aldırılan ve hükme esas alınan bilirkişi raporları da tartışılarak, tarafların olaydaki kusur durumları hususunda ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık bilirkişi raporu aldırılıp sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği …” gerekçesiyle kararın kaldırılmasına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince; Dairemiz kararı doğrultusunda ceza dosyası da getirtilerek 3 kişilik bilirkişi kurulu oluşturularak alınan kök ve ek kusur raporuna göre kazanın meydana gelmesinde mağdur yaya …’ın %100 kusurlu, davalı sürücü …’nin ise kusursuz olduğunun bildirilmiş olmasına, aynı olay nedeniyle ceza yargılamasının yapıldığı Bursa 5. Sulh Ceza Mahkemesinin 2012709 Esas sayılı dosyasına sunulan trafik bilirkişi raporuna göre de sürücü …’nin ise kusursuz olduğunun tespit edilmiş olmasına, bu durumda Mahkemece aldırılan kusur raporu ile ceza yargılaması sırasında alınan kusur raporu ve kaza tespit tutanağının birbiriyle örtüşmesi ve olayın oluşuna uygun düşmesine, dosya üzerinden yapılan kusur incelemesi yeterli olup ayrıca keşif yapılmasına gerek bulunmamasına göre Mahkemece üç kişilik bilirkişiden alınan kusur raporu esas alınarak hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yaptığı istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 54,40 TL karar harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile kalan 10,00 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 4-İnceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 24/01/2020